WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....

    in annesinin soyadını merak etmeyecekleri, soyadını bilse bile anne ile çocuk arasındaki soyadı farkının günümüzde boşanmaların artmış olması nedeni ile sık karşılaşılan bir durum olduğundan anlayabileceklerinin açık olduğu, çocuğun babadan ilgi görmediği, anne akrabaları, dede ve dayı ile zaman geçiriyor olup onların soyadından farklı soyadı olduğu için üzüldüğü hususu, soyut bir beyan olup çocuğun şu anda anlamasa bile ileride anlayıp, öyle olduğu için mutlu olacağı bir durum olduğu, zira çocuğun baba soyadından da soyutlanmasının, çocuğun baba ile bağının sembolü niteliğindeki addan uzaklaşmasının, babanın manevî varlığını da kayıp etmesi anlamına geleceğini ki bunun çocuğun manevî bütünlüğü için olumsuz etki yaratacağı, annenin babaya kızgın olup çocuğun soyadını değiştirmesinin, çocuğun ileride babaya manevî ihtiyaç duyması halinde babasına ulaşmasında arada manevî bir kırgınlık yaratabileceği, bu dönem baba çocukla ilgilenmiyorsa ileride ilgilenmeyeceği, ileride çocuğun babası...

      Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33).Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin bekarlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; boşanma kararı ile velayeti anneye verilen ortak çocuk Roza Kaya'nın 10/12/2017 doğumlu olduğu, taraflar arasında Diyarbakır 1....

      aynı konuda bir kez dava açılabileceğine ilişkin 5490 sayılı Yasa'nın 36. maddesindeki düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile mümkün olduğu, T.C kimlik numarası uygulamasının soyadı değişikliklerinin olası etkilerini giderdiği, kötü yaşam şeklini seçen anne ve babanın çocuğun soyadı belirleme hakkını kaybettiği düşünülerek davacının davasının kabulüne dair verilen karar verilmiştir....

        Aile Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için Dairemize gönderilen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin anne ve babasının Antalya 8. Aile Mahkemesinin kararı ile boşandıklarını ve velayetin anneye verildiğini, müvekkilinin nüfusta “Kodaş” olan soyadının bir takım sıkıntılara sebep olduğunu, babasının kendisini arayıp sormadığını ileri sürmek suretiyle, “Kodaş” olan soyadının, annesinin soyadı olan “Şamiloğlu” olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, “davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğin” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Diyarbakır 3....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, velâyet sahibi anne tarafından açılan çocuğun soyadının kızlık soyadı ile değiştirilmesi davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı. 3.Değerlendirme 1.Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Yapılan yargılama neticesinde "Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, dosya kapsamında aldırılan sosyal inceleme raporu ile çocukların annelerinin soyadını taşımaya başlamasının kendilerinin yüksek menfaatine olacağının tespit edildiği, gerek akademik sosyal ve idari işlemlerde bu soyadı değişikliklerinden doğan aksamaları bitirmek gerekse bu aksamalardan doğan psikolojik ve duyusal problemlerin önüne geçmek için çocukların soyadının annenin kızlık soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşılmaktadır.Davanın kabuulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Anayasa Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesindeki “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır." hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiş, buradaki “aile soyadı” deyiminden babanın soyadının anlaşılacağını belirtmiştir. (AYM, 02.07.2009, 2005/114 E. -2009/105 K.). Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan Belinay'ın ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı ...aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası yaptığı yeni evliliği nedeni ile edindiği ... soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır....

            Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda, somut olayda olduğu gibi ananın velayeti altında bulunan ...'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük Kardelen'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu