Bu madde iptal edilmezden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ile yine, aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuk babanın soyadını tanıma vs. sebeplerle alamamakta idi. O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum tarihinde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... ile ...'ın evliliklerinden 21.09.1996 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'ın, davacının......ile evliliğinden ise 23.05.2009 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenilen ...'...
Medeni Kanunun Madde 311- 21 gereğince; müşterek çocukların soyadı Türkiye'de nüfusa hem anne hem babanın soyadıyla birlikte kaydolabileceğini, yapılan işlemlerin TMK 321. maddeye ve Anayasanın 41. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, Konsolosluğun müşterek çocukların nüfus kaydını yaptıktan sonra davalı T4 müşterek çocukların nüfus kaydını resen düzeltmesinin 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 35....
Dava, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden Yargıtay....Hukuk Dairesi'nin 19.11.2013 gün 2013/12697 Esas 2013/15917 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyanın esasının incelenmesi sonucu; Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'tan olma çocuk.....soyadının annenin soyadı olan ".... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalı ...'ın evliliklerinden soyadının değiştirilmesi istenen ..... 09.06.2007 tarihinde dünyaya geldiği, davacı ... ile davalı ...'ın ... 5. Aile Mahkemesi'nin 24.02.2009 gün 2008/910 esas, 2009/220 karar sayılı kararı ile boşandıkları..... velayetinin davacı anne ...'...
Somut olayda;Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, çocuk ile de görüşerek rapor sunan uzmanın "...çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olacağına" ilişkin rapor içerik ve görüşü, bir kısım tanıkların somut inandırıcı beyanlarına göre de çocuğun bu soyad değişikliğini ısrarla istemesi hatta bir tanığa "soyadını değiştirebilmek için 18 yaşının bitmesini beklemesinin gerekip gerekmediğini"dahi sorması dikkate alındığında soyad değişikliğinin çocuğun üstün yararına olacağı anlaşılmaktadır.Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı ,davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı,yeterli,denetime açık,hükme elverişli,dosya içeriğine uygun gerekçe ile...
Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen küçüğün evlilik içinde doğduğu ve Türk Medeni Kanunu'nun 321.maddesine göre ailenin, diğer bir deyimle babanın soyadını aldığı anlaşılmıştır. 2015/3257 E. 2016/117 K. Sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında tartışıldığı gibi önce uyuşmazlıkta evlilik birliği içerisinde doğan, anne ve babanın boşanmış olması nedeni ile velayet hakkı annede bulunan ve halen babanın soyadını taşıyan çocuğun soyadının değiştirilmesi istemli davada asliye hukuk mahkemesinin mi yoksa aile mahkemesinin mi görevli olduğu hususu ön sorun olarak incelenmesi gerekmektedir. Eldeki dava ile evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi talep edilmektedir ve dava velayete sahip olan anne tarafından açılmıştır. Başka bir ifade ile soyadının değiştirilmesi talep edilen ergin kişi değil, çocuktur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2019/654 E - 2020/396 K DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı, kızı Elçin Beyza Kefil'in soyadının önceki eşi T3 soyadını kullanmakta olduğunu, boşanmayla velayeti tarafına verilen müşterek çocuğun kendisinin kızlık soyadı olan "YAZKAN" olarak soyadının değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....
ın nüfus kütüğünde kayıtlı "..." olan soyadının kendi kızlık soyadı olan "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçüğün soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan küçük Tayfur'un "Yıldız" olan soyadının "Aktaş" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçük Tayfur'un babasının tanımasıyla kazandığı "Yıldız" soyadının velayet hakkı kapsamında annenin kızlık soyadı olan "Aktaş" soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen Tayfur ergin kişi değil, çocuktur, davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadının değiştirilmesi talebine ilişkin davada Karşıyaka 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ve Karşıyaka 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mahkeme kararı ile boşandığı eşinin soyadını kullanan davacının eski kocanın soyadının kaldırılarak kızlık soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının boşanmasına rağmen mahkeme kararı ile evlilik soyadını kullandığı, şimdi ise evlilik soyadı olan ... soyisminin değiştirilerek, ... olan kızlık soyadının verilmesini istediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 173/1-2 maddesinde, “Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır...” hükmüne yer verilmiştir....