WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan, mahalli mahkemelerde görülmekte olan davaların devri ve eksik idari işler hakkında yapılacak işlemleri gösteren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27.maddesi hükmünce de mahalli Hukuk Mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve dava dosyalarının Kadastro Mahkemesine resen devri gerekir. Az yukarıda sözü edildiği üzere, çekişme konusu 101 ada, 1 parsel sayısını alan taşınmazın niteliği meradır. Tarafların mera nitelikli bu taşınmaz üzerinde mülkiyet çekişmesi yoktur. Başka bir anlatımla yargılamanın yenilenmesi yoluyla mahkeme önüne getirilen davada mülkiyet çekişmesi değil mera olan taşınmazın yararlanma hakkının taraflardan hangisine ait olacağı konusunda uyuşmazlık çıkartılmıştır....

    in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, TTK.nun 1301. maddesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK.nun 20/d madde hükmü uyarınca noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup işlemin tamamlanması için trafik siciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi, idari bir tasarruf olup, yatırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu bir nitelik taşımaz. Bunun bir sonucu olarak da trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte bu karine kesin değildir. Aracı noter satışı ile devralan adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda davalı ... hasara neden olan aracı Cizre Noterliğinin 16.12.2003 tarih ve 8520 nolu satış sözleşmesi ile dava dışı ...'e sattığını belirterek satış sözleşmesinin fotokopisini temyiz dilekçesine eklemiştir....

      No: 36 Mersin yerine, diğer davalıya ait ... imzasına tebliğ edilmesi, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olup, bozma nedenidir. 2-2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesine ekli belgeden, kazaya karışan ve davalı ... adına kayıtlı araç, Mersin 8....

        Davalı ...’ın aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın maliki/işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi hükmünce, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda; kazaya karışan ve davalı ... adına kayıtlı araç, noterlikçe düzenlenen 16.03.2010 tarihli “ Araç Satış Sözleşmesi ” ile diğer davalı ...’e satılmıştır. Kaza ise, 06.04.2010 tarihinde meydana gelmiştir....

          Davacı belediye vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 775 sayılı Kanun gereğince belediyeye bedelsiz olarak intikal ettiğini ancak tapu kaydının halen Hazine adına olduğunu, bu nedenle 775 ve 2981 sayılı Kanunlarda belirtilen amaçlar doğrultusunda değerlendirilmek üzere taşırmazın mülkiyetinin belediyeye aidiyetinin tespitini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın ...ait olup belediye sınırları içerisinde kaldığı, 775 sayılı Kanunda belediye sınırları içerisinde bulunan taşınmazların Hazineye ait olanlarının belediyelere devri öngörüldüğünden söz edilerek, bu yasa kapsamında olan dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı belediye adına tesciline karar verilmiştir....

            Şti. aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın malik-işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinindevri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, kazaya karışan ve davalı ... Elektronik Güvenlik Sist. Ltd.Şti. (davalı şirketin eski unvanı) adına kayıtlı araç, Bolvadin Noterliği’nin 05.04.2001 tarih, 1258 yevmiye numaralı “Kat’i Satış Senedi” ile İbrahim Uysal’a satılmıştır. Kaza ise, 27.8.2005 tarihinde meydana gelmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı ......

              Haciz adresinin mülkiyetinin 3.kişi şirket yetkilisinin annesine ait olduğu, adresin bu kişi tarafından borçlu şirkete kiralandığı da dosya kapsamı ile sabittir. O halde davacı şirket ile borçlu şirket arasında alacaklıdan mal kaçırma kasdıyla yapılan danışıklı işlemler söz konusu olup şirketler arasındaki bu ilişki örtülü işletme devri niteliğindedir. İİK'nun 44 ve BK'nun 179.maddeleri uyarınca işletmeyi devralan kişi, işletmenin borçlarından da sorumlu olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı (alacaklı)'ya geri verilmesine 16.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/23 esas sayılı dava dosyasında, aile konutu olan dava konusu gayrımenkulün rıza dışı devri nedeniyle ... adına olan tapu kaydının iptali ile aile konutu şerhi konulmasının talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda mahkemece, yapılan satış işleminin yasanın açık hükmüne aykırı, muvazaalı ve kötü niyetli bir işlem olduğu ve yine dava konusu evin aile konutu olduğunun kabulü ile; Davaya konu 3815 parsel sayılı taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tescili ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması için tapu kütüğüne tescil şarttır. Tescil taşınmaz mülkiyetinin intikali için aranılan bir tapu sicil işlemidir. Kanuni istisnalar dışında tescil yapılmadıkça taşınmaz kazanılamaz....

                  Davacı, davalının hissesini haricen satın aldığını iddia etmekte olup hissenin devri hususunda taraflar arasında noterde resmi devir işlemi yapılmadığından davacının aracın mülkiyetinin tamamen kendisine ait olduğu iddiasını ispat edemediği, bu nedenle ilk derece mahkemesince dava konusu traktör yönünden talebin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu kanaatine varılmış olup davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin, vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  M. 762'ye göre; taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibariyle taşınabilen maddi şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir. MK m. 763/1'e göre ise; taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Taşınır mülkiyeti kural olarak zilyetliğin devri yoluyla kazanılır. Bir taşınırın zilyetliğini iyi niyetle ve malik olmak üzere devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile, zilyetlik hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hallerde o şeyin maliki olur. Dava konusu menkul mal hükmündedir. Ve zilyetlik mülkiyete karine teşkil eder. Ana kural bu olmakla davalı uhdesinde olduğu anlaşılan forkliftin satın alınmasında davacı, davalının ağır kusur ve kötüniyetini ispatla mükelleftir....

                    UYAP Entegrasyonu