WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hükümlerine göre, tapulu taşınmazların satış ve devri tapu sicil memuru önünde yapılacak resmi sözleşme ile geçerli olur. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmeler yazılı olmak koşulu ile geçerlidir. (TMK mad. 677) Resmi şekil şartı öngörülmemiştir. Terekeye dahil taşınmazlar, paylaşılması ya da elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi ile miras malı olmaktan çıkar. Bu aşamadan sonra paydaşlar arasındaki ilişki miras ilişkisi olmayıp mal ortaklığına dönüştürüldüğünden paylı mülkiyet esaslarına göre malik olan kişiler arasındaki paylaşım ve pay devrinin genel kurala göre tapu sicil memuru önünde resmi şekilde yapılması zorunludur....

    Gök adına vekaleten ve ...’ın da kendi adına asaleten, küçük çocukları Seyit Sefa Aydın ile Şevval Aydın’a velayeten eldeki davanın konusu olan tüm hak ve yetkilerini ...’a devir ettikleri, bu devri de ...’ın kabul ettiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, 02.05.2014 havale tarihli mahkemeye hitaben yazılan devir sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183. ( 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 162 vd. ) ve devam eden maddelerinde öngörülen ‘’ alacağın devri ‘’ niteliğinde kabul edilemez. Anılan yasal düzenlemelerde öngörülen ve devri mümkün olan hak bir alacağa ilişkindir. Oysa, eldeki davada yapılan devrin koşulların gerçekleşmesi halinde mülkiyetin nakline ilişkin olduğu açıktır. Böylesine taşınmazların mülkiyetinin devrini öngörecek nitelikte yapılan devir sözleşmesinin yasal olduğunu da söyleyebilme olanağı yoktur....

      Limited Şirketindeki hisselerin devri konusunda noter huzurunda imzalanan sözleşme ile hisselerin 200.000,00 TL bedel karşılığında satışı konusunda anlaşma yapıldığı, 200.000,00 TL'nin 30.06.2014 tarihinde ... petrol hisse devri için ödenen açıklaması ile davalının banka hesabına gönderildiği, şirket defterlerinin bilirkişi tarafından incelenmesinde davalının hisse devri tarihi itibari ile şirketten 446.937,62 TL hesap alacağı olduğu, devir tarihi olan 30.06.2014 tarihinde ayrıca şirkete 1.581,99 TL daha borç vererek 30.06.2014 tarihi itibari ile alacağının 448.519,61 TL olduğunu, davacı şirketin ortağı olan ...' in hisseleri devir alması ile birlikte davalının cari hesap alacağı olan 448.519,61TL'yi davalıya ödediği, ödemenin 63.519,61 TL' lik kısmının şirket kasasından nakit olarak, 100.000,00 TL'sinin şirketin ...Bankasında bulunan hesabından, geriye kalan 285,00 TL'lik kısmının ise davacı şirket ortağı ... tarafından ödendiği, ...'...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2023 NUMARASI : 2022/884 ESAS- 2023/626 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06/06/2023 tarih ve 2022/884 Esas ve 2023/626 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: I....

        Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir. Basın İş Kanunu'na tabi işyerleri bakımından, işyerinin belirleyici unsurlarından olan marka, logo ve yayın imtiyaz hakları gibi maddî olmayan unsurların devri de işyeri devri olarak değerlendirilmelidir (Yargıtay 9. HD., 19.1.2010 gün, 2009/42958 E., 2009/354 K). Maddî ve maddî olmayan unsurların devri söz konusu olmaksızın da işgücünün önem taşıdığı sektörlerde ekonomik birliğin önemli unsurunu olan işçilerin devri de, işyeri devri olarak kabul edilmelidir....

          Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir. Basın İş Kanununa tabi işyerleri bakımından, işyerinin belirleyici unsurlarından olan marka, logo ve yayın imtiyaz hakları gibi maddî olmayan unsurların devri de işyeri devri olarak değerlendirilmelidir (Yargıtay 9. HD., 19.1.2010 gün, 2009/42958 E., 2009/354 K). Maddî ve maddî olmayan unsurların devri söz konusu olmaksızın da işgücünün önem taşıdığı sektörlerde ekonomik birliğin önemli unsurunu olan işçilerin devri de, işyeri devri olarak kabul edilmelidir....

            Sicile kayıtlı olan gemilerin mülkiyetinin kazanılması tescile bağlı olmayıp, tescil ihdasi / bildirici nitelik taşımaktadır. Sicildeki kaydın borçlandırıcı sözleşmeyle (taahhüt işlemi/bağış) yazılı şekilde yapılması ve bu işlemin dışında mülkiyetin devri yani tasarruf işlemi (zilyetliğin devri) gereklidir (TTK m.1001). Gemi mülkiyetinin nakli tescil olmadan önce gerçekleşmiş olacaktır. Tescil bildirici mahiyettedir. Gemi siciline kaydı olmayan somut olayda olduğu gibi teknik kütüğe kayıtlı gemiler için ise TTK m. 997'ye (eTTK m. 867) göre TMK'daki menkul eşyaların zilyetliğin devri hükümleri geçerli olacaktır. Menkul mallarda mülkiyet zilyetlikle geçirildiğinden (TTK m.936 ve m.1001 ( eTTK m. 868/1) (TMK m.985) mülkiyeti sicile kayıtlı olmayan teknik kütüğe kayıtlı olan gemiler eTTK m. 868/1 hükümlerine tabi olduğundan, bu sicile kayıtlı gemilerin satışı ya da benzeri tasarruflar ancak menkullerin mülkiyetinin devrine ilişkin hükümlere tabi olacaktır....

              Davalı her ne kadar iyiniyetli ise de KTK 20/d maddesine göre araçların mülkiyetinin devri için ortada geçerli bir sözleşmenin bulunması gerekir. Oysa, eldeki davada taraflar arasındaki sözleşme sahte vekâletnameye dayandığından yetkisiz temsil söz konusu olup geçerli bir sözleşmeden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Sahte vekâletname ile temlik alan ilk el konumundaki davalı yönünden tescil yolsuz olduğundan, iyiniyetli olduğu düşüncesiyle, aracın mülkiyetinin davalıya geçtiği söylenemeyeceği gibi davacı tarafından açılan davanın da davalının ödemiş olduğu araç bedelinin kendisine iadesi koşuluna bağlı olacağı söylenemez. Davacının tescil isteğine gelince; Motorlu araçların tescil işlemi idari bir işlem niteliğindedir. Mahkemece trafik kaydına tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez....

              Somut olayda, kısa kararda, “ ... plakalı aracın gelen kayıtlarına göre, davalı ... ile ilgisi bulunmadığından bu davalıya ilişkin açılan davanın husumet nedeniyle reddine, ” denildiği halde, gerekçeli kararda, bu davalı yönünden olumlu – olumsuz hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Kabule göre: 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik kaydına alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır....

                Dava konusu parseller, 1990 yılında kadastro yoluyla tarafların ortak murisi ... adına tespit edilmiş kadastro tutanaklarının 12.01.1993 ve 18.09.1995 tarihlerinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuş, 24.09.2008 tarihinde elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesi nedeniyle paylı mülkiyet şeklinde davacıların murisi ... ve davalı ... adına tescil edilmiştir. Dava; kadastro öncesi miras payı devri nedenine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu