"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, geçit hakkının terkini olmazsa geçit tesis edilen alandaki muhdesatların kal'i ayrıca mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Temyiz edenin sıfatına göre ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....
Dava, TMK.nun 683. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gereken aynı hakka yönelik müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı her ne kadar dava dilekçesinin istek ve konu bölümü ile olaylar kısmının son bölümünde “zilyetliğin korunması” isteğinden söz etmiş ise de, 10.4.2008 tarihinde yapılan keşifte alınan beyanında; dava konusu yerin 45 yılı aşkın bir süreden beri zilyetliklerinde olduğunu, kendisine babası ...’dan kaldığını, buna ilişkin satış senetlerinin bulunduğunu açıklamıştır. Davacının bu isteği göz önünde bulundurduğunda davanın TMK.nun 984 ve devamı maddelerinde yer alan “zilyetliğin korunması davası” olarak nitelendirilmesi olanaklı olmayıp, aynı Kanunun 683. maddesinde yer alan mülkiyet hakkına ilişkin müdahalenin önlenmesi davası olarak nitelendirilmesi gerekmektedir....
Yöneticinin görevlerini düzenleyen ve genel yönetim işlerinin görülmesine dair yasanın 35.maddesinde yöneticinin kat malikleri tarafından yetki verilmiş olsa da, ana yapının aynını ilgilendiren mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteği ile dava açabileceğine dair bir hüküm yoktur. Kat mülkiyetine geçilen taşınmazda kat maliklerinin her biri ayrı ayrı malik olduklarından dava ancak kat malikleri tarafından doğrudan açılabilir. Mahkemece, apartman yönetiminin kat maliklerinin mülkiyet hakkı ile ilgili bir davayı açma yetkisi ve görevi olmadığı gözetilerek davanın "aktif dava ehliyeti yokluğu” nedeniyle reddi gerekirken, çekişmenin esasının incelenerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; müdahalenin men’i yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, davacı bankanın ........
O nedenle mahkemece, davanın mülkiyet hakkına dayalı kısmının kabulü ile bilirkişinin krokisinde A, B ve C harfleri ile gösterilen yerlere ilişkin davacı isteminin kabulü yerine davanın tümüyle reddi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi, kararın kesin olduğu gerekçesi ile 18/01/2021 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar vermiş, davalı vekili 18/01/2021 tarihli ek kararı temyiz etmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 15. maddesine göre, kat malikleri kendilerine ait bağımsız bölümler üzerinde, bu kanunun ilgili hükümleri saklı kalmak şartıyla, Medeni Kanunun maliklere tanıdığı bütün hak ve yetkilere sahiptirler. Kanunun 16 maddesine göre ise, kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. 6100 sayılı HMK nın 362/1-b maddesi gereğince, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar temyize tabidir. Dava dilekçesinde, mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmazın ortak yerlerine mimari projeye aykırı müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istendiğine göre dava, taşınmazın aynına ilişkin olup temyize tabidir. Açıklanan nedenlerle, ......
terkini, el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesi gerekir....
TMK'nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, "Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir." Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir....
Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak, dava konusu bağımsız bölümlerin müşterek malikleri arasında elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK’nun 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç sorunu, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Konusu taşınır veya taşınmaz mal olan davalarda görevli mahkeme yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 2/1 maddesi gereğince asliye hukuk mahkemeleridir....