Bu itibarla sonuç olarak davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile mükerrer olan 2012 yılı 29879 takip numaralı ödeme emri dışındaki ödeme emirleri yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği tespit edilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı alacaklının iptalini talep ettikleri mükerrer takip üzerinden, ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, ve dosyadan icra takip muameleleri yapıldığını, mükerrer ikame edilen takip aleyhine dava açıldıktan sonra dosyaların birleştirildiğini, yerel mahkeme ilamının gerekçesinde yer verilenin aksine, tevzi sisteminden kaynaklı bir sorunun mevcut olmadığını, ihtiyati haczin infaz edildiği bir dosyadan esas takibe geçilmediği müddetçe ödeme emri gönderilmeyeceği gibi mükerrer takip ve talep olmaksızın iki farklı takipten aynı kambiyo evrakı için ayrı ayrı ödeme emri gönderilemeyeceğinin aşikar olduğunu, .İ.K 169/a maddesinin 4. fıkrası uyarınca davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davalı alacaklının, mükerrer takibi ağır kusurlu ve kötü niyetli olarak ikame ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarasının yazılı olduğunu, ödeme emrinde neyin ne olduğunun dahi belli olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin takibe konu ipotek sözleşmesinin tarafı olmadığını, ipotek akit tablosunda imzasının bulunmadığını, daha önce aynı ipoteğe dayalı olarak takip yapıldığını, takibin icra mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, bu nedenle mükerrer olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini istemiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin şekli farketmeksizin ödeme emrinin vekile tebliği gerektiğini, asile ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, ödeme emrinin vekil varken asile tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talebi, bu talebin kabul edilmemesi/aksi kanaatte olunması halinde ise usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
zamanaşımına girmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin reddine, takibin devamına, 2010/031655 takip numarası ile 19.12.2017 tarihli ve 15358879 sayılı ödeme emrinde yazılı 2010/3, 4, 5, 6 aylarından tahakkuk ettirilen 221.982,40 TL prim, 18.12.2017 tarihine kadar hesaplanan 234.385,15 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 456.367,55 TL borcun imza yetkili yönetim kurulu üyesi olması ve zamanaşımına girmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin reddine, takibin devamına, 2010/031656 takip numaralı ile 19.12.2017 tarihli ve 15359044 sayılı ödeme emrinde yazılı 2010/3, 4, 5, 6 aylarından tahakkuk ettirilen 19.150,89 TL işsizlik sigortası primi, 18.12.2017 tarihine kadar hesaplanan 20221,16 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 39.372,05 TL borcun imza yetkili yönetim kurulu üyesi olması ve zamanaşımına girmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin reddine, takibin devamına, 2012...
Somut olayda, davacının şirket olmadığı şahıs olduğu ve dava dilekçesinde maddi hata sonucu iptali istenen ödeme emrinin 2004/774 olarak yanlış yazıldığı, iptali istenen ödeme emrinin 2004/775 olduğu açıktır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı H.M.K.'nın 370/2 maddesi hükmü uyarınca hüküm bozulmayarak düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hüküm fıkrasının 2. maddesinin tümüyle silinerek yerine " Davacı aleyhine prim borçlarından dolayı başlatılan 2004/775 takip sayılı icra takibinin ve bu takip kapsamında gönderilen ödeme emrinin iptaline" sözcük ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
den tahsil edilemeyen sigorta prim borçları nedeniyle davacı T1 söz konusu şirketin hissedarı olduğu gerekçesiyle kurumun 2007/17870- 17871- 17872- 17873 icra takip nolu dosyaları için 34.273,42 TL borcu ödemesi için ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin 23.05.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacıya gönderilen bu ödeme emirlerine öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, aradan 16 yıl geçtiğini ve alacaklar için zamanaşımı süresinin dolduğunu, ödeme emrine konu asıl alacaklar, gecikme cezası ve zammı, faiz ve tüm ferileriyle birlikte icra dosya alacağına da itiraz ettiklerini, borcu kabul etmediklerini, davacının söz konusu dönemde şirket ortaklığının olmadığını, ayrıca davalı kurumun aynı alacak için mükerrer icra takibi yaptığını, davacıya mükerrer ödeme emri gönderdiğini, 2006/02- 2007/03 arasındaki dönemin iki ayrı icra takibiyle tekrar tekrar davacıdan istendiğini, bu nedenle davalı kurum tarafından 2007/17870- 17871- 17872- 17873 takip nolu icra dosyalarından...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, dava konusu ödeme emrinde yasal dayanağın ve davacının ortak olarak mı kanuni temsilci sıfatıyla mı takip edildiğinin gösterilmediği, ancak anonim şirket ortaklarının takibine imkan veren bir düzenlemeye 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da yer verilmemesi ve savunmada anılan Kanun'un mükerrer 35. maddesinden söz edilmesi nedeniyle davacının kanuni temsilci sıfatıyla takip edildiğinin anlaşıldığı, dosyaya sunulan 08/04/2004 tarih ve 6025 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi incelendiğinde, davacının yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınanın ise yönetim kurulu başkanı olduğu, buna göre temsil yetkisi verilmeyen davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir....
GEREKÇE: Şikayet, genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçluya gönderilen ödeme emri tebligatında ödeme emri yerine farklı bir belgenin çıktığı, takip talebinde belirtilmesine rağmen ödeme emrinde faiz oranının, türünün ve başlangıç tarihinin yazılmadığı ve aynı alacak nedeniyle üç ayrı takip başlatılmasının mümkün olmadığı iddiasına dayalı olarak ödeme emrinin ve takibin iptali talebine ilişkindir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcilik sıfatının sona erdiği 16/06/2011 tarihinden sonraki dönemlere ait kamu alacağının tahsiline yönelik olarak düzenlenen …ile …takip numaralı ödeme emirleri ile …, …ve …takip numaralı ödeme emirlerinin bir kısmının dava açıldıktan sonra idarece terkin edildiği, ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının vergi inceleme raporlarına dayanılarak yapılan tarhiyatlardan ve kanuni süresinden sonra verilen düzeltme beyannamelerinden kaynaklandığı, …takip numaralı ödeme emrinin …, …ila …ve …; …takip numaralı ödeme emrinin …ve …alt takip numaralı kısımlarının tahsili için asıl borçlu şirket adına tanzim edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 21/03/2014 tarihinde tebliğinden sonra söz konusu kamu alacağının şirketin yaptığı başvuru üzerine tecil edildiği ancak ödeme yapılmaması nedeniyle tecilin iptal edildiği, …takip numaralı ödeme emrinin …, …, …, …, …, …, …, …ila …ve …alt takip numaralı kamu alacağının tahsili amacıyla asıl...