Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydındaki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. ... 4. Aile Mahkemesi "Talebin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesinin talep edildiği" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesi ise "davada nüfus kaydının iptaline ilişkin hükümlerin değil, soybağına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacılar çocuklarının bulunmadığı gerekçesiyle kimsesiz olduğunu kabul ettikleri ....'yu (...) kendi nüfus kayıtlarına kaydettirdiklerini, ancak sonradan gerçek anne ve babasının... ve ... olduğunu öğrendiklerini belirterek nüfus kaydının iptalini ve soybağının yeniden tespitini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında ...'...
mahallesi 1691 ada 10 parsel sayılı 38.160m2 yüzölçümündeki taşınmazın 36.703,83 m2 yüzölçümlü kesiminin Hazineye ait 750 ada 4 parselle mükerrer olduğu, mükkerrer kaydın iptali istemiyle açılan davanın .... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/338 E. - 2013/583 K. sayılı ilamıyla reddedilerek 11.02.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından 1691 ada 10 parseldeki mükerrer bölümün tapuda infazının yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise tarihinin tapu müdürlüğünden sorulması, alınacak tüm cevapların bu dosya arasına konulması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir....
Bu açıklamalar dikkate alındığında; davacının isteminin kendisine ait 2 adet nüfus kaydının bulunduğu, nüfus kayıtlarının hatalı olduğu gerekçesiyle mükerrer yazılmış olan Düzce İli, Kaynaşlı İlçesi, Dipsizgöl Köyü nüfusunda kayıtlı nüfus kaydının iptaline, T1 ile Hülya Yüksel'in aynı kişi olduğunun tespiti ile mükerrer kaydın iptaline ilişkin olduğu ve bu haliyle davanın gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydının baştan itibaren yanlış şekilde kütüğe geçirilmesinden kaynaklandığı, yoksa kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilginin doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş olmadığı, olayda soybağının reddi hükümlerinin uygulanamayacağı aile mahkemesinin TMK 282 ve devamı maddelerinde belirtilen ve belirli kişilerce belirli sürelerde açılabilen soybağının reddi, babalık, tanıma ve tanımanın iptali gibi davalara bakmakta görevli olduğu, davanın, 5490 sayılı Yasanın 36....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Mükerrer Kaydın İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmesi üzerine, davanın niteliği gereği duruşma talebinin reddinden sonra, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'in 12.03.1962 doğumlu olmasına rağmen 05.09.1963 doğumlu olarak da nüfusa mükerrer olarak tescil edildiği ileri sürülerek, 12.03.1962 doğumlu ...'in ölüm kaydı ile 05.09.1963 doğumlu ...'in nüfus kaydının iptali istenmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, aynı kişinin mükerrer olarak nüfusa kaydedildiği iddiasına dayalı mükerrer kayıt ile asıl kayıt olduğu ileri sürülen nüfus kaydındaki ölüm şerhinin iptali istemine ilişkindir....
ın anne ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi ve Yeliz adı ile yapılan mükerrer kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, ... ile beraberliğinden doğan kızı ....-... kızı olarak, ayrıca ....'in babası ... olarak nüfusa tescil edildiğini bildirerek,.... adı ile olan mükerrer kaydının iptalini ve....un mevcut hanesindeki kaydının iptali ile .... ve ... kızı olarak tescilini istemiştir. Mahkemece, aile mahkemesi sıfatı ile davaya bakılarak, .... ve ... kızı olduğunun tespitine, nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine, ... kaydının iptaline karar verilmiştir. Dava mükerrer kayıt iptali ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Dava, mükerrer kaydın iptali isteğine ilişkindir. Sincan Tapu Müdürlüğünce; 180 ada 3 sayılı parselin tapu kaydında mükerrer kayıt olduğu yönünde belirtme yapıldığı, 2 aylık süre içinde dava açılması gerektiği hususunda ilgili tapu maliki davacıya bildirimde bulunulmuştur. Bu bildirim üzerine davacı 09.06.2014 tarihinde, Tapu Müdürlüğü'ne husumet yönelterek mükerrer kaydın iptali istemi ile iş bu davayı açmıştır....
Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer olduğu ileri sürülen kaydın iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 7. maddesine göre, resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, herhangi bir şekle bağlı değildir. Bu duruma göre bir kimsenin nüfus kütüğüne birden fazla kaydedilmesi mümkün bulunmadığından, mükerrer olan kaydın iptaline karar verilmelidir. Kamu düzenini ilgilendiren böyle bir davada kayıtlardan hangisinin iptal edileceğine davacının tercih ve istemine bakılmaksızın mahkemece karar verilmelidir. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Davanın bu niteliği gözönüne alınarak, mahkemelerce kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın kaydın doğru olarak tespiti zorunludur....
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce beyanlar sütunundaki kaydın taşınmaz üzerindeki hukuki durumu alenileştirmek amacıyla tapuya yazıldığı, bu nedenle de belirtmenin terkin edilemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının belirtmenin terkinine ilişkin istemi reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesine dayanılarak kadastro müdürlüğünce mükerrer kadastro işleminin iptali ile bu işleme ilişkin belirtmenin terkini isteğine ilişkindir. Anılan 22. madde hükmü uyarınca, evvelce tespit, tescil ya da sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz....
Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 02/02/2016 SUÇ : Yağma korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, ateşli silah ve mutat sayıdaki mermileri bulundurma, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkemenin 2015/173 esasına davaların mükerrer olarak kaydedilmesi sebebiyle vaki kaydın kapatılmasına ve bu hususta karar verilmesine yer olmadığına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Şüpheliler (sanıklar) A.. Ö.., O.. E.. ve H.....
"İçtihat Metni" KARAR Dava, nüfus kaydındaki mükerrer kaydın düzeltilmesi işleminden kaynaklı olup, kararın temyizen incelenmesi görevi 18.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 18.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....