oluşturulan yasaya, fen ve teknik kaidelere aykırı olarak tanzim olunmuş inceleme raporuna istinaden oluşturulan düzeltme işlemi/düzeltme kararının iptali ile tapu ve kadastro kayıtlarının yasal çerçeve ve kadastro tekniğine uygun şekilde oluşturulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, maliki oldukları 4762 ila 4778 parsel sayılı taşınmazların hazine adına kayıtlı 262 ada 1 ve 263 ada 1 sayılı parseller ile mükerrer tespit gördüğünü ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “....Nevarki oluşan mükerrerlik nedeniyle davadan önce kayıtların tapu idaresi tarafından ilk kadastro tespitindeki duruma dönüştürüldüğü gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....
kayıtlı 294 ada 3 parsel ile 2429 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 345.17 m²lik kısmının mükerrer olduğu anlaşılmıştır. 3.Davacıların dava konusu taşınmazda tapu kayıt maliki olma sıfatları devam ettiği gibi davacılar tarafından açılacak tapu iptal davasının sonucunda ortaya çıkan duruma göre davacının zararının nereden kaynaklandığının tespitinden sonra tazminat talebinde bulunabileceğinden ve dava konusu yere ilişkin mükerrer tapu kaydı nedeniyle açılmış bulunan bir tapu iptal ve tescil davası da bulunmadığından, koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi yerindedir. 4....
Dosya kapsamından Akoluk Köyünün 800 sayılı parseli ile davacılar adına kayıtlı Mehmetlibeyli Köyünün 485 ve 486 sayılı parsellerinin mükerrer kadastrosunun yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22.Maddesine dayalı mükerrer kadastrosu sonucu oluşan kaydın iptali davasıdır. Davacılar, 19.04.2018 tarihinde, T4 yönelterek mükerrer kaydın iptali istemi ile iş bu davayı açmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; dava, mükerrer kadastrodan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, bu tür davaların davacının maliki bulunduğu taşınmazla mükerrerlik oluşturduğu (iddia olunan) belirtilen taşınmazın/taşınmazların malikine/maliklerine husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerekir. T4 davada taraf sıfatıyla yer almasını gerektiren herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinde Belediye, Orman Yönetimi ve Hazine arasında görülen tapu iptali tescil davalarında (1997/243-397) taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğuna ve orman kadastrosu yoluyla oluşan 3586 sayılı parsel tapusunun geçerli esasa dayandığından mükerrer olarak oluşan 3289 sayılı parsel ve gittilerinin tapu kayıtlarının iptaline karar verildiği, böylece orman kadastrosu sonucu Hazine adına orman niteliğiyle oluşturulan 3586 sayılı parselin tapu kaydının geçerliliğini koruduğu, askı ilan süresi içinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından Orman Yönetimine husumet yönelterek dava konuusu parselin niteliğinin değiştirilmesi amacıyla açılan ve Belediyenin de katıldığı Kadastro Mahkemesinin 1996/63 sayılı davasının reddine dair verilen kararın 20....
Mükerrer Kadastroyu düzenleyen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi “evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca daha önce kadastrosu yapılan bir taşınmazın yeniden kadastroya tabi tutularak tapuya tescil edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, ilk yapılan kadastro çalışmasına itibar edilir. Davacı ..., kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açmamakta, kadastro sonucu oluşmuş ve adına tescilli taşınmazının komşu köyde daha sonra yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğunu öne sürmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 1980 yılında yapılan kadastro ile mirasbırakanları... adına tespit ve tescil edilen 633 nolu parselin 1937 yılında yapılan ilk kadastro sırasında tespit gören 73 ada 1, 2 ve 28 nolu parsellerle mükerrer olduğunun anlaşılması üzerine muvafakatları ile mükerrer 633 nolu parselin tapudan terkin edildiğini, tapu kayıtlarının verileceği vaadi ile terkine muvafakat ettiklerini, iradelerinin sakatlandığını ileri sürüp 633 parselin sınırları belirlenerek ne kadar miktarının kamulaştırmaya tabi tutulduğunun tespitini, kamulaştırma dışında kalan kısımların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve tespit isteminde davacıların hukuki yararının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....
Anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğunun kapsamı, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hataları da kapsamaktadır. Bir başka deyişle, kadastro işlemleri, tapu kütüğünün oluşumuna dayanak oluşturduğundan, bu işlemler nedeniyle tapu kütüğünde oluşacak yanlışlıklar nedeniyle doğacak zararlar da TMK'nın 1007. maddesi kapsamındadır. Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluk niteliğinde olup, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (ayni) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER KADASTRO İŞLEMİNİN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ...Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda kendisi ve müşterekleri adına kayıtlı olan 250 parsel sayılı taşınmaz ile ...Köyü çalışma alanında bulunan ve mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilen 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mükerrer olarak tespit ve tescil edildiği iddiasına dayanarak 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazda mükerrer olan kısmın tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.07.2009 gün 2007/474 E. - 2009/359 K. sayılı kararıyla 1081 ve 1082 sayılı parsellere ayrıldığını, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 1082 sayılı parseli de kapsayacak şekilde 534 ada 1 parsel numarasıyla Hazine adına tespit yapıldığını, ... tahdidine olan itirazlarının kabul edilip 4 nolu zeytincilik parseli yok sayılarak mükerrer yapılan tüm tesbit ve tescillerin yolsuz olduğundan iptali ve davacı adına tescili istemiyle dava açmış, mahkemece; ... ada 1 parsel sayılı taşınmaz, kadastro mahkemesinin 2010/1033 Esasında davalı olduğundan anılan parsele ilişkin dava tefrik edildikten sonra mahkemenin görevsizliğine, ... Kadastro Mahkemesinin görevli ve yetkili bulunduğuna, karar kesinleştiğinde dosyanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27/1 maddesi uyarınca görevli ve yetkili ... Kadastro Mahkemesine devrine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....