HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi:15.02.2021 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK.' nin 19.maddesinden kaynaklanan genel muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 4.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İdare Mahkemesi'nin 2009/640 Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verilerek işlemin iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; aynı taleple ilgili Danıştayca onanarak kesinleşen .... İdare Mahkemesi'nin 2009/640 Esas sayılı dosyası dikkate alınarak davacının iddialarını kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu alacak, ödenmemesi gereken denetim tazminatının ödenmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....
Maddesi son fıkrasında enstitünün her türlü yayının 05/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı FSEK'e tabi olduğunun düzenlendiği, davacının talebinin de FSEKe dayalı olduğu, www.yartaslardemir.com isimli internet sitesinde TSE'ye ait TS 708 standardının izinsiz olarak yayınlandığının sabit olduğu, ancak 19/03/1996 tarihinde kabul edilen TS 708 no'lu standardın 13/04/2010 tarihinde iptal edilerek yürürlükten kaldırılmış olduğu, dava tarihi itibariyle iptal edilen bir standarttan dolayı davacı tarafın herhangi bir zarara uğramasının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı kuruma ait standartların davalı tarafın internet sitesinde haksız şekilde kullanılmasının durdurulmasına, sair istemlerin reddine karar verilmiştir....
Ayrıca bir iptal davası açmaya, dolayısıyla ipt...dava yoluyla ileri sürmeye gerek yoktur." ( Prof. Dr. Fikret Eren Bonçlar Hukuku Genel Hükümler 18.Baskı. 412 vd. Sayfalar) . Yargıtay 13.Hukuk .Dairesinin ,01.02.1989 tarih 1989/5415 Esas,1989/512 Karar sayılı kararında; “ Davacı, B.K 31.madde hükmü gereğince bir sene içerisinde senetle bağlı olmadığı yolundaki iradesini senette alıcı olarak adı geçen davalıya billdirmiştir. Böylece davacı, bu akdi kabul etmediğini bir yıllık süre içinde bildirdiğinden, işleme sonradan izin vermesi söz konusu olamaz. Bir yıllık süre içerisinde ayrıca dava açmasına gerek yoktur.” denilmiştir. Yine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2012/6338 Esas, 2012/11554 Karar sayılı, 11.07.2012 günlü Kararında da, “B.K 31 madde hükmü uyarınca ikrah ile akit yapmak zorunda kalan kişi, iptal hakkını bir yıllık hak düşürücü süre içinde kullanmak zorunda olup, bu beyanın bir yıllık hak düşürücü süre dolmadan karşı tarafın hakimiyet alanına ulaşması gerekir....
Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Bu nedenle bu tür davalarda verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati hacizdir. Davacı tarafından eldeki davan önce eldeki dosyanın davalılarından Nurcihan Demir'in de aralarında bulunduğu kişiler ve eldeki dosyanın davalılarından Kooperatife yönelik açılan davada Kayseri 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.2022 gün ve 2021/25 E. 2022/192 K....
İptal davasının konusunu taşınmaz oluştursa bile, bu dava nitelik itibariyle aynî bir dava olmayıp, şahsî bir davadır. Bu nedenle, iptal davasında HMK 12. madde hükmü uygulanamaz. Bu durumda, genel kural olan HMK 6. madde hükmü olaya uygulanmalıdır. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Öyleyse, tasarrufun iptali davalarında yetkili mahkeme, davalı veya davalıların yerleşim yeri mahkemesidir. Borçlu ile üçüncü kişinin yerleşim yerleri farklı ise, iptal davası, davalılardan birinin yerleşim yerinde de açılabilir. (Benzer yönde Yargıtay 17....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen Tapu İptal Tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile(aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı; davalı oğlunun kendisine ve annesine bir ev ve yazlık alma vaadi üzerine 65/4073 oranında paydaşı olduğu 19 parsel sayılı taşınmazdaki payını 03/08/2012 tarihinde davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, davalının ev ve yazlık alma düşüncesinden vazgeçmesiyle hileli davranışa ... olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı; herhangi bir savunma getirmemiştir....
Dava, TBK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19.maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur....
Dava, ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılmış muvazaalı olarak başlatılan icra takibinin iptali isteğine ilişkin bulunmaktadır. İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, gerek 6098 sayılı TBK. m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davaları ve gerekse İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen tasarrufun iptal davaları; tasarrufa konu şeyin aynı ile ilgili olmayıp; alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür. Tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceği ise, yasada ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. (İİK. m.281/2)....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2017/302 ESAS, 2020/11 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Adana Şubesinden kullandığı ve ödemediği bireysel kredi sözleşmesi nedeniyle davalı-borçlu T4 aleyhine Adana 9....