Davalı ....vekili, takip konusu alacağın muvazaalı olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, dava konusu oteli 5.700.000 Dolar bedelle ve iyiniyetle aldıklarını, davalı borçlunun dava konusu oteli geri almak amacıyla açtığı dava reddedince muvazaalı senetler vererek sonuca ulaşmak istediğini,bu konuda açılmış ceza davası ve hazırlık soruşturmaları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davacının ... dosyasındaki alacağının varlığını kanuna uygun delillerle ispatlayamadığı, bundan başka davacı tarafın ileri sürdüğü edimler arası nispetsizlik ve her iki davalının kötüniyetli olarak alacaklıyı zarara uğratma iddialarının da kanıtlanamadığı, davacı tarafın İİK 277 ve devamı maddelerinde belirtilen tasarrufun iptali koşullarının somut dava bakımından gerçekleştiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,19.7.2007 tarihli kredi sözleşmesinin hesap kat'inin 30.9.2009, tasarruf tarihinin ise 19.3.2009 olması nedeniyle iptali istenen tasarrufun hesap kat'inden önce yapılmış olması nedeniyle davalı borçlunun henüz doğmamış bir borçtan dolayı altıbuçuk ay önce muvazaalı bir satış gerçekleştirdiğinin düşünülmesinin mümkün olmadığı, davalı ...'in eşi olan ... tarafından davalı borçlunun ... Bankasına olan borçlarının tasarruf tarihinden önce başlanmak üzere ödendiği ve satış işleminin bu ödemeler karşılığında tamamlanmak üzere gerçekleştirildiği, taraflar kardeş ise de tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleşmiş olması nedeniyle iptali mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,19.7.2007 tarihli kredi sözleşmesinin hesap kat'inin 30.9.2009, tasarruf tarihinin ise 19.3.2009 olması nedeniyle iptali istenen tasarrufun hesap kat'inden önce yapılmış olması nedeniyle davalı borçlunun henüz doğmamış bir borçtan dolayı altıbuçuk ay önce muvazaalı bir satış gerçekleştirdiğinin düşünülmesinin mümkün olmadığı, davalı ...'in eşi olan ... tarafından davalı borçlunun ... Bankasına olan borçlarının tasarruf tarihinden önce başlanmak üzere ödendiği ve satış işleminin bu ödemeler karşılığında tamamlanmak üzere gerçekleştirildiği, taraflar kardeş ise de tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleşmiş olması nedeniyle iptali mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... aleyhine boşanma davası açıldığı, bu aşamada dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak kardeşi diğer davalı ...'e devredildiğinden, bu muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili, müvekkillerinin iyiniyetli olduğunu, davalı ...'in taşınmazı birikimleri ile aldığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının, davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 9.11.2010 Salı günü davacı TMSF vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı ve davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak kendisine ait taşınmazları olarak diğer davalı ...’ya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı borçlu ... ise davayı kabul etmiştir....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine ... takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun diğer davalıya muvazaalı olarak borçlandığını ve hakkında ... takibi yapıldığını öne sürerek muvazaalı ... takibinin iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir....
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut dava konusu olan ve muvazaalı olduğu iddia edilen takip dosyası incelendiğinde, 200.000,00 TL borç için borçlunun maaş haczinden başka bir işlemin yapılmadığı görülmektedir. Mahkemece yargılama sırasında diğer dava koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği de değerlendirilmesi gerekmekle birlikte ilk aşamada tesbit edilen bu bulgu ile ihtiyati haciz kararı talebinin kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde reddi usul ve yasaya uygun değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü tensiple ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 02.11.2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, kredi borcundan dolayı davalı borçlu ... ve dava dışı borçlular için müvekkilce takip başatıldığını, davalı ...'ın üzerine kayıtlı taşınmazını kardeşi olan diğer davalı ...'ye muvazaalı olarak sattığını, davalı ...'un alacaklılarından mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini belirterek, davalarının kabulü ile gayrimenkule ilişkin satış ve devir işleminin muvazaalı ve hileye dayalı batıl ve geçersiz bir satış olduğunun tespit ve kabulü ile tapu kaydının iptaline gerek olmaksızın İİK m.283 gereğince kıyasen uygulanması suretiyle taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan ...'ın eski avukatı olduğunu, avukatlık sözleşmesianden kaynaklanan alacağın tahsili için Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün (eskisi 2005/8766, 2008/13252) 2013/9537 ve Antalya 5. İcra Müdürlüğü'nün (2006/11759) 2013/953 sayılı takip dosyalarının infaz olunamadığını, ancak davalının kendi üzerine kayıtlı bulunan .... plakalı aracını 22/10/2013 tarihinde Antalya .....Noterliğinden yaptıkları muvazaalı satış sözleşmesiyle öz oğlu davalı ...'a devrettiğini belirterek, davalıların muvazaalı olarak gerçekleştirdikleri ...... plakalı aracın devir ve satışına dair tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tasarrufun iptali davalarında alacaklıya alacağını tahsil olanağı sağlanırken bu alacaklının alacağının şeklen varlığının değil, gerçekliğinin amaçlandığını göz ardı etmemek gerekir. Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak yukarıda açıklanan ilkeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2002 gün 2002/15- 495 E. 2002/528 K.; 14.04.2004 gün 2004/15- 182 E. 2004/220 K.; 13.10.2010 gün 2010/17- 398 E. 2010/497 K. ve 29.02.2012 gün 2012/17- 49 E. 2012/114 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir. Sonuç olarak tasarrufun iptali davasının görülebilirlik şartlarından biri olan “alacağın varlığının gerçek olması” hususunun araştırılmasında zorunluluk bulunmaktadır." şeklinde karar verildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, davalının, alacağın gerçek olmadığı iddiası araştırılmadan, davalı delilleri toplanmadan, kabule göre de takibe konu icra dosyası aslı getirtilip incelenmeden eksik araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır....