İcra Müdürlüğü'nün 2014/2919 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptırdığı ve alacağın tahsilinin zora sokulduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunun anlaşılması karşısında; muvazaalı olduğu iddia edilen icra takibinin alacaklısı olan ... ile sanık arasında yakın arkadaşlık veya akrabalık ilişkisi bulunup bulunmadığı tespit edilip, senet alacaklısının düzenleme tarihi itibariyle 100.000 TL borç para verip veremeyeceği hususunda sosyal ve ekonomik durumunun zabıta marifetiyle araştırılıp, ayrıca banka hesapları üzerinden de inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre hukuki durumun takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Borçlu-sanığın alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla aleyhine muvazaalı olarak ...u 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/9713 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptırdığı ve alacağın tahsilinin zora sokulduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunun anlaşılması karşısında; muvazaalı olduğu iddia edilen icra takibinin alacaklısı olan ......
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından devirlerinin muvazaalı olduğu belirtilen dava konusu taşınmazlardan ... 1110 Ada 3 parsel, 801 ada 20 parsel, 324 ada 154 parsel,...726 ve ... 527 parsel sayılı taşınmazların davacı tarafından icra takibi başlatılmadan uzunca bir süre önce devirlerinin gerçekleştirildiği, bu hali ile icra takibinin sonuçsuz kalması amaçlı yapılan satışlar olduğu hususunun ispatlanamadığı, dava konusu edilen ...870 parsel ve ...476 parsel sayılı taşınmazlarında yine icra takibinden uzunca bir süre önce satışlarının gerçekleştirildiği ve hali hazırdaki maliklerinin daha önceki satışların muvazaalı olduğunu bilebilecek durumda bulunmadıkları, ... İlçesi 706 parsel sayılı taşınmaz bakımından bir satış işleminin bulunmadığı ve zaten halihazırda davalılardan ... adına kayıtlı bulunduğu, ... 528 parsel, . 705 parsel, ... 810 parsel, ... 865 parsel ve 525 parsel ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; davacı bankaya olan kredi borçları nedeniyle davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinin sonuçsuz kaldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı taşınmazını davalı ...’ya onun da davalı ...’e muvazaalı ve alacaklıdan mal kaçırma kasdı ile satışının yapıldığını belirterek davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... ve davalı ... vekilleri davanın reddini savunmuş, davalı ... ... cevap vermemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak esastan yapılan inceleme neticesinde, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili ile davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi, İstanbul 7.İcra Müdürlüğü'nün 2010/4048 sayılı takip dosyasından 18.2.2010 tarihinde haczedilen menkullerin kendisine ait olduğunu, haczin boşanma aşamasında oldukları borçlu ile ortak evlerinde yapıldığını, takip konusu borcun muvazaalı olduğunu ileri sürerek icra takibinin iptali ile haczedilen menkullerin uygun bir mahalle tevdiini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın istihkak davası niteliğinde olduğunu ve icra mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunarak davanın görev yönünden reddini istemiştir. Davalı borçlu vekili, davanın istihkak davası olup icra mahkemesinde açılması gerektiğini savunmuştur....
Somut olayda, davacının 2016/5090 sayılı takip dosyasındaki alacağının 30.10.2013 tarihli GKS ile doğduğu, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapıldığı, borçlunun aciz halinde olduğu (borçlunun maaşı dışında geliri olmadığı, hakkında derdest onbeş adet icra takibi bulunduğu) davanın süresinde açıldığı dolayısıyla dava önkoşullarının mevcut olduğu anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü 2018/5833 E. sayılı icra takibine konu alacakları yönünden ihtiyati haciz konulmasına, muvazaalı anılı takibin, ( İzmir 5. İcra Müdürlüğü 2019/12667 E.) yine bu takipten müvekkilinin uhdesindeki anılı makinelere (davalı Usl'nin bedelini henüz ödemediği) konulan haciz işlemine ilişkin tasarrufların, anılı takip dayanağı üç adet senedin İİK'nın 277 vd. Maddeleri ile TBK'nın 27. Maddesi gereğince iptaline, dava konusu takip ve menkul haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, Borçlar Yasası'nın 19. maddesinde düzenlenmiş bulunan dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı İİK 283/1....
Bu belirsizlik hukuki işlemin (tasarrufun) iptali davasının açılması anında davacı lehine davada hukuki yararın henüz mevcut olmadığını gösterir. 3-Mahkeme kararlarının yerine getirilmesi (infazı) bilindiği gibi ancak icra takibi yolu ile olur.İİK’nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan tasarrufların iptaline ilişkin verilecek kararlar ortada bir icra takibi olmadan nasıl,ne şekilde ve kimin tarafından uygulanacaktır...İcra hukuku yönünden bu sorulara cevap vermek mümkün değildir.Anılan kararların uygulanabilmesi için öncelikle bir alacağın olması,bu alacakla ilgili icra takibinin yapılması,takibin kesinleşmesi,borçlunun borcunu karşılayacak parası veya haciz konlacak malının olmaması diğer bir deyişle aciz vesikasının alınmış olması gerekir.Aksi halde,aciz vesikası alınana kadar verilen kararın uygulanması (infazı)... icra hukuku ve icra müdürü yönünden mümkün değildir.Kısaca,alt yapısı olmayan böyle bir tasarrufun iptaline ilişkin kararın uygulanması,yerine getirilmesi...
un ...ye gelerek taşınmazları kendi adına tapuda tescil ettirdiğini, devir tarihinin icra takip tarihinden önce olduğunu, dolayısıyla alacaklının zarara uğratılması amacının bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalılar arasındaki devir işleminin icra takibinden çok önce yapıldığı ve zarar verme kastının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
ve hükümet konağının önündeki mobese kayıtlarından açıkça görüldüğünü, yine üçü birlikte icra dairesine girerek takibi başlattıklarını, takip başlatıldıktan sonra borçlu T5'ın Samandağ icra dairesine gelerek ödeme emrini elden teslim almak istediğini, İcra müdürünün icra dairesinde tebliği kabul etmemesi üzerine ödeme emrinin acele posta ile gönderildiğini, Borçlu T5'ın PTT den ödeme emrini bizzat teslim alarak, ödeme emrini alır almaz lehine olan tüm yasal sürelerden aynı gün feragat ettiğini ve tüm mallarını aynı günde haczettirdiğini, borçlunun ödeme emrini bizzat icra müdürlüğünde teslim almak istediği kamera kayıtlarında mevcut olduğunu bu konuda icra müdürü ve yanında bulunan görevlinin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini, Dava konusu icra takibinin dayanağı senedin davalılar tarafından başlatılan takibin muvazaalı olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, Yargıtay kararlarında da açıkça belirtildiği üzere İcra dayanağı bononun her zaman düzenlenmesinin ve istenilen tarihte...