İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/337-2014/770 sayılı icra takibinin devamına dair kararın kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; icra takibinin devamına dair verilen yukarıda sözü edilen kararın kesinleşmesi halinde; İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Kişilerden alınan alınan ifadelerin değerlendirilerek hazırlanan denetmen raporu ile sabit hale geldiğini, boşanmanın muvazaalı olduğunun tespit edilmesi ile davalıya 01/11/2008- 31/01/2015 tarihleri arasında yapılan ödemelerin yersiz olduğunun anlaşıldığını, kurum tarafından Tokat İcra Müdürlüğünün 2022/7711 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin Tokat İcra Müdürlüğü tarafından durdurulduğunu belirterek davalının Tokat İcra Müdürlüğünün 2022/771 Esas sayılı dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin devamına davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra müdürlüğünün 2020/878 esas sayılı dosyasına konu alacağının muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaalı icra takibinin iptaline, davalı T4'un alacaklı olduğu icra dosyasının maaş haciz sırasından çıkartılarak davalı borçlu T6'nin sigortalı olarak çalıştığı işyerinden yapılan kesintilerin müvekkili bankanın alacaklı olduğu Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2020/1763 esas sayılı dosyası lehine yapılmasına, taraflarına dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine, muvazaa alacaklısı olan T4'a haksız bir şekilde ödenen meblağların davalıdan tahsili ile dosya alacağını karşılayacak tutarının Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2020/1763 esas sayılı icra dosyasına ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde ; Dava ,davalıya yersiz ödenen aylıklarının ferileri ile birlikte tahsili için borçlu aleyhine girişilen icra takibine, davalı borçlunun vaki itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına ilişkin olup,takip konusu alacağın likit, yani belirgin olması, başka bir anlatımla borçlunun, hak etmediği aylıkları herhangi bir hesaplamaya gerek olmaksızın yalnız başına borç miktarını bilebilecek durumda olması karşısında, davalı borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu icra inkar tazminatına yönelik istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf itirazının yerinde olduğu ve kabulü gerektiği, bu nedenle mahkemece asıl alacak olarak kabulüne karar verilen 65.933,32 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar...
İcra Müdürlüğü’nün 2019/3242 E. sayılı takibinin ve bu dosyadan borçlu/davalı T4 'ın maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ile bu tasarrufların iptali, Konya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5984 E. Sayılı ve Konya 9. İcra Müdürlüğü 2019/10624 E. sayılı icra takibine konu müvekkili bankanın alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesi, muvazaa alacaklısı olan T3'a Konya 12. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3242 E. sayılı dosyasına binaen haksız bir şekilde ödenen meblağların davalı T3'dan faizi ile birlikte tahsili ile dosya alacağını karşılayacak tutarın Konya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5984 E. ve Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/10624 Esas sayılı icra dosyasına ödenmesi ile yargılama gideri ve ücreti vekalet talep ve dava etmiştir....
ın yer aldığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalının muvazaalı takibinin iptali ile müvekkili bankanın alacaklı olduğu dosyaların ön sıralara alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ..., borçlu ...'e 450,00 gr altın ve 71 Ton buğday alacağını verdiğini, bu buğday alacağının 59.000,00 TL olduğunu, bunların karşılığında takip konusu senedi aldığını alacağının gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı tarafça sunulan belgelerin her zaman düzenlenebilir olduğu, davalının alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişileri karşı ileri sürülebilir nitelikte usulüne uygun birbirine uyan yazılı deliller ile kanıtlayamadığı, davalı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin muvazaalı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile Kozan İcra Müdürlüğünün 2014/1200 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra ve derece kararı ile davalı ...'...
İcra Müdürlüğünün 2010/3120 sayılı takip dosyasının muvazaalı olduğundan bahisle iptalini talep etmiştir. Muvazaa nedeniyle açılmış olan davalarda davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem, davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, davacı alacaklının davalı boşanmış olduğu eş ile davalı 3. kişi ... aleyhine açtığı takibin iptali talepli davada, alacağın tahsilini sağlamak bakımından davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yeri, 6100 sayılı HMK.nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olup Aile Mahkemesinin görev kapsamı dışında kalmaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Somut olayda, dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 03.07.2013 tarihli kedi kartı sözleşmesi ile doğduğu, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, 15.02.2017 tarihli haciz tutanağının İİK'nun 105. maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapıldığı, davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından dava ön koşulları gerçekleşmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takibi ile takibe geçildiği, yapılan araştırma sonucu, davalı aleyhine diğer davalı Sarraf Nakliyat Şirketi tarafından Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takibi ile ilamsız icra takibine geçildiği ve bu takip dosyası üzerinden davalı ...'ın maaşına haciz konulduğu hususlarının tespit ediliği, Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takibinin TBK 19 maddesi uyarınca muvazaalı bir takip olduğu, davacı alacağının tahsilini imkansızlaştırmak amacıyla muzavaalı bir alacağa dayalı muvazaalı bir takip başlatıldığı belirtilerek, bu muvazaanın tespiti, muvazaalı takibin iptali, muvazaa nedeniyle oluşan zararın tespiti ile davalılardan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı talebi, davalı şirketin davalıdan alacaklı bulunmadığını, bu alacağı oluşturduğu iddia edilen tasarrufun ve bu alacağa dayalı başlatılan icra takibinin TBK'nun 19 maddesi kapsamında muvazaalı olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davacının İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası açması gerekirken muvazaalı haczin kaldırılması istemli dava açtığı, davalı ... tarafından ... aleyhine açılan 2005/3874 esas sayılı takip dosyasında taraf olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HUMK.nun 76. maddesine göre hakimin doğrudan görevidir. Somut olayda; davalı borçlu ...'ün muvazaalı borç senedi ile kayınpederi ...'ye borçlandığını, hakkındaki icra takibine ve maaş haczine itiraz etmediği böylece davacının yaptığı icra takibinin karşılıksız kalmasına neden olduğu iddia edilerek mavuzaalı takip sonucu borçlunun maaşına konan haczin kaldırılmasını talep edilmiştir....