nin intifa hakkı kurulu taşınmazın sonraki maliki olduğunu, imzalanan sözleşmeye göre 10 yıl süre ile intifa hakkının davacı tarafından alındığını, anılan sözleşmenin Rekabet Kurulu kararı gereğince 05.04.2011 tarihi itibariyle sona erdiğini, daha sonra intifa hakkının tapudan terkin edilmesi nedeniyle söz konusu akaryakıt istasyonuna yapılan yatırım, intifa bedeli, gayri maddi hak bedeli ödemelerinin sözleşmenin bitmesinden sonraki döneme tekabül eden bakiyelerinin iade edilmesi için davalılara noter ihtarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, iadesi gerektiği halde iade edilmeyen ve davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olan toplam 439.943,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Arıcılar Day. Tük. Malları LPG Dağ. Gıda Tur. Nak. Petr. San. Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.09.2007 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi ve intifa hakkının terkini kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.01.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15.04.2008 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi yapılıp 08.04.2008 tarihli intifa hakkı sözleşmesiyle davalıya 350.000 TL ödendiğini, karşılığında davaya konu istasyon üzerinde müvekkili lehine 10 yıl süre ile intifa hakkı tanındığını, Rekabet Kurulu'nun 09-09/187-57 sayılı kararıyla intifa hakkının 5 yıl ile sınırlandırıldığını, intifa hakkının 5 yılı aşan kısmı için verilen bedel yönünden davalının sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek şimdilik 350.000 TL'nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin devam ettiğini, davalının sözleşmeyi sona ermiş gibi değerlendirip dava açamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dosya arasına alınan İstanbul 6.İdare Mahkemesi'nin 2019/1836 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısı T4 tarafından davalısı T1 aleyhine işbu davamıza konu taşınmaz üzerindeki intifa hakkını tesisine dayanak meclis kararı hakkında davalısı T1'nca 09/08/2012 tarih ve 218 sayılı meclis kararı ve ilgili meclis kararının devamına ilişkin 04/06/2018 tarih ve 151 sayılı meclis kararlarının iptali ile intifa hakkının kaldırılması hususunda T1'nca alınan 09/04/2019 tarih ve 94 sayılı kararın iptali istemine yönelik dava açıldığı, mahkemesince yapılan yargılama sonunda 31/01/2020 tarihinde davanın reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve böylece kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür. Dosya arasına alınan İstanbul 19....
Taraflar arasındaki asıl davada katılma alacağı ve intifa hakkının terkini davası, karşı davada katılma alacağı ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince intifa hakkının terkini davasının tefrikine, kadının katılma alacağı davasının reddine, erkeğin katılma alacağı davasının kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. v.d. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Somut olaya gelince; Davacılar dava konusu taşınmazları üzerindeki yükümlülükleri ile birlikte almıştır. Yukarı da belirtildiği üzere TMK'nın 796 vd. maddelerinde intifa hakkının terkini tahdidi olarak sayılmıştır. Davacıların intifa hakkı bedelini ödeyerek terkini istemi intifa hakkının niteliği ile bağdaşmadığından ve yasal koşullarda gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru görülmemiştir. (Yargıtay 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 3.12.2004 gününde verilen dilekçe ile intifa, irtifak ve mükellefiyet kayıtlarının tapudan terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 1.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 28.6.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı 22/06/2007 tarihinde 15 yıl süre ile tesis edilmiştir. Talep, ... Kurumu kararı nedeni ile sona eren intifa hakkı süresi için davacı tarafından davalı bayi adına yapılan bayilik hizmet bedelinin bakiyesinin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili istemli açılan dava 15.09.2014 tarihinde açılmış olup, intifanın terkini ise henüz yapılmamıştır. Bu durumda, davanın açıldığı tarihte, davacının intifa hakkı devam etmekte olduğundan, bayilik sözleşmesinin feshinin bu hakkın kullanımı yönünden bir etkisi bulunmamaktadır. O halde dava tarihi olan 15/09/2014 tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edilmediği ve sebepsiz zenginleşme olgusu gerçekleşmediğinden, davacının intifa bedeli ve semereleri yönünden talep edilebilir bir hakkı bulunmamaktadır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08/04/2021 Tarih, 2020/5020Esas, 2021/3459 Karar sayılı ilamı)....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 1049 ada 18 parsel sayılı taşınmazda paydaşlar ..., ..., ... ve ...'in hisselerini davalı şirkete 25.12.2014 tarihli ve 77088-77086 yevmiye numaralı satış işlemleriyle devrettiğini, taşınmazın tapu kaydında yer alan intifa hakkı şerhinin ortaklığın giderilmesi davası devam ederken ve önalım hakkının kullanılması engellenmek amacıyla kötüniyetle tesis edildiğini ileri sürerek dava konusu paylar üzerindeki intifa hakkı şerhinin terkinine ve önalım hakkı nedeniyle bu payların müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalı ... Gayrimenkul Yatırım ve Danışmanlık Tic....
Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktrindeki hakim görüş de bu doğrultudadır. (Bkz.Prof.Dr.Şeref Ertaş....