"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık taşınmaz üzerine davalı lehine konulan intifa (irtifak) hakkının terkini ve irtifak hakkı bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece intifa (irtifak) hakkının terkinine, irtifak hakkı bedeli isteminin reddine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm ...tarafından irtifak hakkı bedeline ilişkin temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin görevi dahilinde olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İntifa hakkı, Türk Medeni Kanununun 794 ilâ 822. maddelerinde düzenlenmiş olup; intifa hakkının taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabileceği; aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağladığı (m.794); intifa hakkının taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı; taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taşınmaz üzerindeki yasal intifa hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olsa bile, durumu bilenlere karşı ileri sürülebileceği, tescil edilmiş ise, herkese karşı ileri sürülebileceği (m.795) hüküm altına alınmıştır. İntifa hakkının sona ermesine ilişkin TMK'nun 796. Maddesinde "intifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1497 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, taşınmaz kaydında 10.10.2002 tarihli 15 yıllık intifa hakkının bulunduğunu, davalı ... ile taşınmaz kaydındaki intifa hakkının terkini ve yeni bayilik sözleşmesi yapma konusunda anlaştıklarını, bu inançla da taşınmazın satın alındığını, ancak davacının intifa hakkını terkin ettirmediği gibi bayilik sözleşmesini de düzenlemediğini ileri sürerek Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı tebliğine aykırı olan ve 5 yılı aşan intifa hakkının terkinini talep etmiştir. Davalı ..., taşınmazı intifa hakkının terkin edileceği düşüncesi ile davacıya sattığını beyan etmiştir. Davalı ..., intifa hakkının terkin koşullarının oluşmadığını, bu nedenle davacının isteminin reddini savunmuş, karşı davasında da intifa hakkına elatmanın önlenmesi ile taşınmazın kendisine teslimi isteminde bulunmuştur....
ile taşınmazı alacağa mahsuben aldığı ve kendi adına tescili sırasında intifa hakkının terkin edilmesi gerektiği şeklindeki ifadeler, intifa hakkının terkin edilmesi gerektiğinin gerekçesi olarak gösterilemeyeceğinin ,nitekim taşınmazın ihalesi sırasında taşınmazda müvekkil şirket lehine intifa hakkı bulunduğu bilindiğinden, taşınmaz intifa hakkı ile yükümlü olarak alındığını, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden, neticede esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini mahkememizden talep ve beyan etmiştir....
başkaca bir durum bulunmadığı; intifa hakkının tesis edildiği 2011 yılından , davanın açıldığı 2017 yılına kadar da intifa hakkının nizasız olarak devam ettiği, TMK'nın 796 vd. maddelerinde intifa hakkının terkini koşullarının tahdidi olarak sayıldığı ve dava konusu intifa hakkının terkinini gerektirir her hangi bir koşulun bulunmadığı"gerekçesiyle; 1- Davanın REDDİNE karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini, davalı tarafından açılan karşı davada da intifa hakkına elatmanın önlenmesi, taşınmazın teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkinine dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (k.davacı vekili) tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı, içinde akaryakıt tesisi ve ekleri bulunan 477 ada 4 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, tapu kaydında davalı şirket lehine intifa hakkı tesisi edildiğini, bayilik sözleşmelerine bağlantılı olarak kurulan intifa hakkının bayilik sözleşmesinin feshi üzerine ve Rekabet Kurulunun Tebliği uyarınca 18.9.2010 tarihinde sonlandırılması gerekirken intifa hakkının davalı tarafından 16.3.2011 tarihinde terkin edildiğini, böylece zarara uğramasına neden olunduğunu ileri sürüp 18.09.2010-16.03.2011 tarihleri arasında mahrum kalınan işletme kar kaybına yönelik tazminat istemiştir. Davalı şirket, taşınmazın davacıya ait olmakla beraber 31.03.2004 tarihli intifa resmi senedi ile taşınmaz üzerinde 11 yıllık intifa hakkı sahibi olduğunu, 16.03.2011 tarihinde intifa hakkının şirketçe terkin edildikten sonra taşınmazın davacı tarafından dava dışı şirkete kullandırıldığını bildirip davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.12.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat, birleşen davada ise davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 20.01.2009 günlü dilekçe ile intifa hakkı ve ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın feragat nedeniyle reddine, birleşen davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 04.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl davada davacı ... davalılar aleyhine intifa hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi, istasyonun tarafına teslimi ve cezai şart tazminatı istemlerinde bulunmuştur....
Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir. (TMK.md.796) Dosya içerisinde bulunan 27.10.2010 tarihli resmi senedin incelenmesinde, davacı lehine tesis edilen intifa hakkının süresinin beş yıl olup, bu sürenin 27.10.1015 tarihinde dolduğu görülmüştür. İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu olan malı zilyetliğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma yetkilerine sahiptir. (TMK.md.803/1) İntifa hakkı herhangi bir nedenle sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 803 vd. maddelerinin intifa hakkı sahibine sağladığı haklar da sona erer. Mahkemece verilen 12.03.2014 tarihli karardan sonra, davacının iddiasını dayandırdığı intifa hakkının süresi dolmakla, Yasa'nın 803 vd. maddelerinin intifa hakkı sahibine sağladığı haklar da sona ermiştir. Bu halde dava konusuz hale gelmiştir....