WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarının malik olduğu 121 ada, 6 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi olan davalıya satış yolu ile temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, dava konusu taşınmazın bedelinin ödendiğini, mirasçılardan mal kaçırma kastı olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemin muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanın adına kayıtlı 21 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümünü muvazaalı olarak davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile devredildiğini, amirine kendisinin baktığını ileri sürerek, pay oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, murise baktığını, işlemin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Dairece "işlemin muvazaalı olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacılar, mirasbırakanları ...’in, ... parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını davalı ikinci eşi ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, murisin taşınmazını satmasını gerektirir bir durumunun olmadığı gibi davalının da taşınmazı satın alacak maddi gücünün bulunmadığını, murisin tek malvarlığı olan taşınmazını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir....

        devir yaptıklarını belirterek dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, dava konusu taşınmaz işlemlerinin muvazaalı olduğunun tespiti ile taşınmazın haciz ve satışına, muvazaa iddiasının kabul edilmemesi halinde tasarrufun iptali ile satışa konu taşınmaz üzerinde icra takibindeki alacak ve ferileri dahil olmak üzere haciz ve satış yetkisi tanınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Bu tür davalar hak düşürücü süreye tabi olmaksızın, davacı tarafından her zaman açılması mümkün olan davalardır. Mahkemece dava doğru olarak BK’nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davası olarak nitelendirildikten sonra, sanki yalın tapu iptali tescil davası gibi değerlendirilerek davanın hak dürücü süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ancak, BK'nun 19.maddesine göre dava açılabilmesi için de davacının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir takibin varlığı ön koşul olmamakla birlikte bu davayı açmakta hukuki yararının olması için somut olayda bir alacağının olması gereklidir. Dosya içerisindeki ve UYAP taki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ... arasında Erdemli 2....

          a sattığını, işlemin 13/05/2013 tarihinde tapuda gerçekleştirilerek devrin tamamlandığını, taraflar arasındaki işlemin muvazaalı bir işlem olduğunu, dosyaların borçlusu ...'nın ...'tan devrolan ... İcra dosyalarındaki toplam borcunun 300.000,00 TL civarında olduğunu, söz konusu taşınmazın değerinin de 450.000,00 TL civarında olduğunu, her ne kadar işlem tapuda bir bedel ödenmesi mukabilinde yapılmış olarak gösterilmişse de borçlunun banka hesapları incelendiğinde, işlemin yapıldığı tarihlerde böyle bir para hareketi olmadığının açık olduğunu, tarafların gerçek iradelerinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan bağış işlemine yönelik olduğunu belirterek; müvekkillerinin borçlusu ...'...

            Muvazaada görünüşteki işlemin her türlü hukuki sonuçtan yoksun olması, tarafların ortak iradelerinin bu yolda olmasından kaynaklanmaktadır. Şu halde, özellikle mevsuf (nispi) muvazaada ilke olarak görünüşteki işlemin altına saklanan ve tarafların içerik ve sonuçlarıyla birlikte gerçekleştirmek istedikleri işlem (gizli sözleşme) geçerlidir. Bu geçerliliğin, tarafların gerçek ve uygun iradelerinin bu yolda olmasından kaynaklandığı ve onun, muvazaalı hukuki işlemin altına gizlenmiş olmasının, ilke olarak geçerliliğini etkilemediği her türlü duraksamadan uzaktır. Ne varki; muvazaada, gizli işlem şekle bağlıysa ve bu gizli işleme ilişkin irade açıklamaları şekle uygun yapılmamışsa, görünüşteki işlem yapılırken yasaların öngördüğü şekle uyulmuş olması, gizli işlemdeki şekle aykırılığı gidermez. Bu durumda, görünüşteki işlem tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığından her hangi bir sonuç doğurmadığı gibi, gizli işlem dahi şekle aykırılıktan dolayı geçersizdir. ....

              Kural olarak danışıklı (muvazaalı) işlem nedeniyle hakları zarara uğratılan kişiler o hukuki işlemin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çonkü, muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için, onların muvazaalı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve muvazaalı işlemin o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Somut olayda davacının bu davadaki amacı, borçlu aleyhinde başlatılan.... Müdürlüğü'nün ....sayılı icra takip dosyasındaki alacağının tahsiline yönelik olarak, muvazaalı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Yargılama sonunda davaya konu edilen satış işleminin muvazaalı olduğunun kanıtlanması halinde davacı, dava konusu maldan alacağın tahsili için yararlanabilecektir....

                Genel Müdürlüğü arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu iddia ederek ...ile diğer davalılar .... ve ... Genel Müdürlüğü arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti ile müvekkilinin baştan itibaren ..... ve ... Genel Müdürlüğü'nün işçisi sayılmasını, müvekkilinin işe başlama tarihinden itibaren ... Genel Müdürlüğünün işçilerine ödediği ilave tediye ile ücret ve Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklı ikramiye, gece çalışma ücreti, fazla çalışma ücret fark ve ulusal bayram genel tatil ücret farkı, hafta tatili ücret farkı, vardiya tazminatı farkı, iş güçlüğü ve sorumluluk tazminatı farkı, teşvik primi farkı, bayram yardımı farkı, giyim, süt, yoğurt, temizlik yardımı farkı, yemek, yakacak, akıllı kart ve öğrenim ücreti farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muvazaalı ilişki nedeniyle davacının baştan itibaren ..... ve ......

                  Genel Müdürlüğü arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu iddia ederek ....ile diğer davalılar .... ve .. Genel Müdürlüğü arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti ile müvekkilinin baştan itibaren .... ve .... Genel Müdürlüğü'nün işçisi sayılmasını, müvekkilinin işe başlama tarihinden itibaren ... Genel Müdürlüğünün işçilerine ödediği ilave tediye ile ücret ve Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklı ikramiye, gece çalışma ücreti, fazla çalışma ücret fark ve ulusal bayram genel tatil ücret farkı, hafta tatili ücret farkı, vardiya tazminatı farkı, iş güçlüğü ve sorumluluk tazminatı farkı, teşvik primi farkı, bayram yardımı farkı, giyim, süt, yoğurt, temizlik yardımı farkı, yemek, yakacak, akıllı kart ve öğrenim ücreti farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muvazaalı ilişki nedeniyle davacının baştan itibaren .... ve ......

                    UYAP Entegrasyonu