DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları...’ın 29/12/1987 tarihli vasiyetname ile 765 Ada 25 Parsel sayılı taşınmazını çocuklarına bıraktığını, ancak vasiyetnamenin tanziminden 7 yıl sonra davalının mirasbırakanın yaşlı olmasından da faydalanarak hile, baskı ve tehditle taşınmazı satış suretiyle adına tescil ettirdiğini, işlemin gerçek bir satış olmayıp muvazaalı olduğunu; davalının aynı yöntemleri kullanarak davacıların miras paylarından feragat etmelerini sağladığını, bu feragatların rızaya dayalı olmayıp baskı ile alındığını, ayrıca mirastan feragat tarihinde mirasbırakanın sağ olduğunu ileri sürerek feragat işlemlerinin geçersizliğine, 765 Ada 25 Parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın tüm yasal mirasçılar adına tesciline, olmadığı takdirde dava konusu tasarrufun tüm mirasçıların saklı payı oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....
Aile Mahkemesinin 2018/645 Esas sayılı dosyasında boşanma davasının görülmekte olduğunu, Hacılar İlçesi, Seher Mevkii, 4121 Ada, 17 Parselde kayıtlı taşınmazın müvekkili adına kayıtlı iken hiçbir geliri bulunmayan ve ev hanımı olan davalı eşine muvazaalı olarak herhangi bir ödeme yapılmadan göstermelik satış işlemi yapıldığını, gerçekte bağış olarak yapılan işlemin görünürde satış olarak gerçekleşmiş bulunduğunu, muvazaalı olarak yapılan bu işlemin hukuken korunamayacağını ve dava yolu ile iptali gerektiğini belirterek, dava konusu taşınmazın malik hanesinin davalı adından iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline, tapu iptalinin mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmazdan kaynaklanan evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallara katılma alacağı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL. katılma alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili; işlemin temelinde muvazaalı işlem olan inançlı işlem olduğunu, somut olay çerçevesinde değerlendirmeye gitmek, yapılan devir işleminin muvazaalı mı yoksa inançlı işlem mi olduğunu tespit edebilmek için tarafların gerçek iradelerine ve yapılan işlemin niteliğine bakmak gerektiğini, Mahkemece bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, muvazaalı işlerde taraf olanların bu muvazaanın varlığını yeterli delillerle ispatlayabildiklerinde, muvazaaya dayalı talepte bulunabilmelerinin mümkün olduğunu, muvazaalı işlemin tarafları birbirine karşı kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunabilirse de üçüncü kişilere karşı bu durumu ileri süremediklerini, Mahkemece sebepsiz zenginleşme sebebiyle tazminat talebinin incelenmediğini, inançlı işlem olgusunun varlığının imzası inkar edilmeyen ve kabul edilen devir sözleşmesi başlıklı belge ile sabit olup ayrıca kesinleşen mahkeme kararları ile de sabit olduğunu, ...'...
Bölge Adliye Mahkemesi, davanın BK'nun 19.maddesine göre açılan muvazaalı işlemin iptali davası olduğu, borcun 2000-2008 yılları arasında doğduğu, iptali istenen satış işlemlerinin bu tarihten sonra yapıldığı, davalı borçluya ait dört parça taşınmazın aynı gün gerçek değerinin çok altında bedellerle borçlunun kardeşi, kardeşinin oğlu ve kardeşinin eşine satıldığı düşünüldüğünde yapılan satış işlemlerinin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiğinden davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinafı haklı olmadığından reddi gerektiği ancak mahkemenin davayı tasarrufun iptali davası olarak nitelemesinin hatalı olduğundan davacı vekilinin istinafının kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2 madde ve bendinin tanıdığı yasal olanak çerçevesinde ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında yazılı bulunan dava türünün TBK 19.maddeye dayalı iptal davası olarak, İİK 280.madde uyarınca iptal gerekçesinin TBK 19.madde uyarınca iptal olarak düzeltilmesine; karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı ...’in maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 3564/14090 payını davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, temlikin ileride davalı ...’ya aktarılmak üzere gerçekleştiğini ileri sürerek, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapılan işlemin iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Asli Müdahil, mirasbırakan ...’in maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 3564/14090 payın davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava hukuki niteliği itibarıyla satış işleminin muvazaa nedeniyle iptali istemi olarak kabul edilmiş, dava konusu taşınmazın satış bedeli olarak 90.000.00YTL'nin ödendiği, davacı tarafından aciz vesikası yada geçici aciz vesikası ibraz edilmediği, bu durumda sabit olmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanısıyla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf davalı borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla (muvazaalı biçimde) taşınmazını 3.kişiye sattığını, 3.kişinin de 4.kişiye satış yaptığını açıklayarak alacağın tahsilini sağlamak amacıyla dava açmıştır. Bu dava tasarrufun iptali davası biçiminde de vasıflandırılabilir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamasında kabul edildiği gibi muvazaya dayalı olarak tasarrufun iptali davası açılabilir. Muvazaalı işlemin tarafları dışında kalan 3.kişi, muvazaaya dayalı davasını her türlü delille ispat edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’nin maliki olduğu 3937 (yeni 996) parsel sayılı taşınmazını davalıya satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler asli müdahillerde muvazaalı olan temlikin iptali ile kendi miras payları oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuşlardır. Davalı, işlemin gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar ve bir kısım asli müdahiller vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, davalılar ... ve Uğur'un kötü niyetli olduklarının somut delil bulunmamasına ve borçlu şirketin takibe itiraz ettiği ve itirazın iptali davası açılmadığından şirket hakkında bir takibin bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının, davalılar Recep ve Oktay’ın borçlular ile yakın hısım olmaları nedeni ile tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Gerek BK'nun 19.maddesi gerekse İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarından amaç davacıya alacağını tahsil imkanı vermek olup bunun doğal sonucu davacıların davalılardan bir alacağının olması ve bu borcun muvazaalı işlemlerden önce gerçekleşmiş olması gerekir....
Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Davacıların amacı, açtıkları dava sonucunda alacaklarının tahsili olanağına kavuşmaktır. Her ne kadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, tapu iptali de istenilmiş ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin açılan dava yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK’nun 283. maddesi düzenlemesi yol gösterici niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde bedeli davacı tarafından ödenen taşınmazın, davalı eşi ... adına muvazaalı olarak tescil edildiğini, sonrasında davalı eşin diğer davalılar tarafından dolandırılarak ve yine muvazaalı olarak, bedel ödenmeksizin diğer davalı ... ve sonrasında ... adlarına tescil edildiğini belirterek, tapunun iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar cevap vermemiştir....