Davacı vekili, müvekkilinin Samsun ili, İlkadım ilçesi 161 parsel sayılı taşınmazın ½ payla maliki olduğunu, davalının dava konusu taşınmazda payı yok iken 14.07.2017 tarihli senetle ½ oranında pay satın aldığını, resmi senette gösterilen 70.000,00TL’lik satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürerek keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacak bedel karşılığında önalım hakkı nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bedelde muvazaa olmadığını, ödediği bedelin masraflarla birlikte depo edilmesi halinde davaya diyeceklerinin olmadığını, reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile 161 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı ½ payın tapu kaydının iptali ile önalım hakkı nedeniyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, depo edilen 44.460TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde davalı ...'...
Muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Mirasbırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak tapulu taşınmazın temliki istenmektedir. Ne var ki, görünüşteki satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesinin vasfı (niteliği) muvazaalı sözleşme ile değiştirilmekte, ayrıca gizli bir bağış sözleşmesi düzenlenmektedir. Görünüşteki sözleşmenin vasfı (niteliği) tamamen değiştirildiğinden, muris muvazaası aynı zamanda "tam muvazaa" özelliği de taşınmaktadır. Muris muvazaasını öteki nispi muvazaalardan ayıran unsur mirasçıları aldatmak amacıyla yapılmasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2020/487 ESAS - 2022/239 KARAR DAVA KONUSU : 6098 sayılı TBK’nın 19. maddesine (BK 18) dayalı nam-ı müstear ile gizlenmiş muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı T5 müvekkiline 02.10.2018 düzenleme, 15.10.2019 vade tarihli 35.500,00- TL ve 02.10.2018 düzenleme, 15.11.2019 vade tarihli 38.000,00- TL tutarındaki bonolar nedeniyle borçlu olduğunu, davalı T5 aleyhine Erzincan 1....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı, paydaş olduğu 92 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşlarının paylarını 17.08.2010 tarihinde davalı ...’e satış yoluyla devrettiklerini, gerçek satış değerinin dekarda 6.000 TL olmasına rağmen önalım hakkına engel olmak için 15.000 TL gösterildiğini ileri sürerek, payın adına tescilini istemiştir. Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını, tapu bedeli ile harç ve giderlerinin depo edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşif sırasında belirlenen değer depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Davacı vekili, davalı ... aleyhine boşanma davası açıldığını ve aleyhine karar verildiğini, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı mal kaçırma maksadı ile davalı ...’e, onun da diğer davalı ...’e sattığını, yapılan satış işlemlerinin muvazaalı olduğunu belirterek iptallerini talep etmiştir. Davalılar, muvazaa iddialarının doğru olmadığını, yapılan satış işlemlerinin gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, olayın gelişim biçimi, taraflar arasındaki yakınlık, tanık anlatımları ve satış tarihi dikkate alınarak muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, BK 18. (TBK 19.) maddesi kapsamında açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....
KARŞI OY YAZISI Dava konusu olay; paydaşlar arasında ortaklığın giderilmesi davası mevcutken davalının taşınmazın aynen taksimini engellemek amacıyla 3 kişiye pay satışı yapması nedeniyle bu satışın muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptali istemine ilişkindir. Bilindiği gibi ortaklığın giderilmesi davaları paydaşların davacı ya da davalı olmaları hak sahibi olmalarını engellemeyen dava türlerindendir. Bu nedenledir ki bu davaların açılması üzerine hakim tarafların tasarruflarını engelleyici şekilde tedbir kararı veremez. Sadece ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğuna dair şerhi tarafların isteği üzerine verebilir. Dava sırasında gerek davacı ve gerekse davalı safındaki hissedarlar payları üzerinde serbestçe tasarruf edebilir, pay satışı yapılırsa satış alan paydaş davada her zaman yer alabilir. Hatta satış aşamasında dahi satış memuru tapunun hissedarları gösteren son halini getirterek buna göre işlem yapmak hakkına sahiptir. B.K.'...
Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
Davalılardan İlami, taşınmaz paydaşlarına bildirim yapılması gerektiğini bilmediğini; .. bedelde muvazaa bulunmadığını, satış bedelinin dava tarihine uyarlanması gerektiğini, dava açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığını;..., satış bedelinin dava tarihine uyarlanması gerektiğini, dava açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılar İlami ve..paylarını yargılama sırasında devretmesi nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına; davalı ... hakkındaki istemin de kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Ne var ki, görünüşteki satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesinin vasfı (niteliği) muvazaalı sözleşme ile değiştirilmekte, ayrıca gizli bir bağış sözleşmesi düzenlenmektedir. Görünüşteki sözleşmenin vasfı (niteliği) tamamen değiştirildiğinden, muris muvazaası aynı zamanda "tam muvazaa" özelliği de taşımaktadır. Muris muvazaasında gizli sözleşme daima bağış sözleşmesi şeklinde yapılmaktadır. O hâlde muris muvazaasında öteki mirasçılardan gizlenen, malın temliki değil, temlik sözleşmesinin niteliğidir. Gizli sözleşme bulunmadığı takdirde muris muvazaasından söz etme olanağı yoktur. Bu noktada; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli sözleşme de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar resmî sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespitini ve tapu kaydının iptalini isteyebilirler....
Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla resmi satış senedinde satış bedelinin yüksek gösterildiğini veya hukuki işlemde muvazaa yapıldığını ileri sürebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir....