Somut olayda, davacı taraf bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ise de, belli bir değer göstermediği gibi dava açarken de, payın satış bedelini esas alarak dava açtığı, davacı tarafın muvazaa iddiasının inandırıcı olmadığı, yargılama esnasında da bu hususta bir beyanda bulunmadığı, esasen yukarıda da açıklandığı üzere davacı tarafın dava dilekçesinde pay satış bedelini esas alarak dava açması ve harç yatırması nedeniyle, her ne kadar davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ise de, satış bedeli üzerinden ön alım hakkını kullanma iradesini ortaya koyduğundan, yine davacı tarafın resmi satış tutarları üzerinden ön alım hakkını kullanmak istemesi nedeniyle bu bedeller üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın bedelde muvazaa iddiası yönünden iddia ettiği tutar bulunmadığından bu iddiasının yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesince resmi satış tutarları üzerinden davacı tarafa şufa hakkının kullandırmasında usul ve yasaya aykırılık...
Davacı vekili; evlilik birliği içinde edinilen dava konusu taşınmazın davalı eşi Feride tarafından diğer davalılara muvazaalı olarak devredildiğini, dava konusu taşınmazın kredi kullanılarak evlilik birliğinin devamı sırasında edinildiğini, katkı payı nedeniyle 1/2 tapu kaydının iptalini ve kendi adına ½ hissenin tescili, olmadığı takdirde davalı eski eşi ... adına tescili, bununda mümkün olmaması halinde taşınmazın ½ değerinin tespiti ile şimdilik 5.000 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren kanuni faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalılar, muvazaa iddialarının doğru olmadığını, yapılan satış işlemlerinin gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, olayın gelişim biçimi, taraflar arasındaki yakınlık, tanık anlatımları ve satış tarihi dikkate alınarak muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, BK 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 1082 parsel sayılı taşınmazdaki 1/24 payın dava dışı ... tarafından 01.11.2012 tarihinde davalıya satıldığını, önalım hakkına engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini ve bildirim yapılmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. TBK'nın 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. İİK’nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı, davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine de dayandığından, davanın İİK'nin 277. vd maddelerine göre, bu olmadığı taktirde TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olayda; davacılar önalım bedeli satış akdinde 600.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de gerçekte 225.000,00 TL olduğunu, muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürmüşler, mahkemece 10.11.2012 tarihli inşaat bilirkişi raporuna dayanılarak satış bedeli 235.785,00 TL olarak kabul edilmiş ve bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davacılar bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş olsalar da satış bedelinin tapuda gösterilen bedelden daha düşük olduğunu kanıtlayamamışlardır....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili sunduğu 26/02/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı Şahin Elek. firması arasında iptali istenen taşınmaza ilişkin 10.07.2015 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, davacının satış sözleşmesinin ardından davalı Şahin Elektrik firmasına 140.000,00 TL ödeme yaptığını, Şahin Elektrik firmasının davaya konu taşınmazın bulunduğu arsayı edinilen bilgilere göre FETÖ soruşturması nedeniyle zor günler geçirmesi ve bu dönemde ekonomik sıkıntıya düşmesi karşısında mal kaçırmak amacı ile (satış tarihinde arsa üzerinde 45 dairelik %20 seviyesinde natamam inşaat bulunduğunu, taşınmazı diğer davalı Demircan İnşaat firmasına devrettiğini, devredilen taşınmazın 5.733,41 m² olduğunu, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin olarak davalı Şahin Elektrik firması aleyhine Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2019/25990 takip numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, Şahin Elektrik firması sahipleri ile Demircan İnşaat firmasının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacı ile davalı ...’in 1997 yılında evlendiklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında verilen boşanma kararı ile birlikte, maddi, manevi tazminat ile nafakaya hükmedildiğini ve kararın onandığını, yine davalı aleyhine açılan mal rejiminin sonlandırılması davasında katkı payı alacağının bulunduğunu, davalı ...’in mal kaçırma amaçlı olarak adına kayıtlı taşınmazını diğer davalı ...’e muvazaalı olarak devrettiğini belirterek, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ile haciz ve satış yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; aynı konuda aynı taraflar arasında Polatlı 2....
BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; açılan davanın kabulü ile; davalılar arasında imzalanan parekende elektrik satış sözleşmesinin muvazaa iddiası ile iptaline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Seydanlar... Ltd. Şti....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki Tapu İptali ve Tecile ilişkin davada Yalova 2. Asliye Hukuk ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; dava konusu 344 ada 10 parselde kain 3 nolu dükkanın muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan ...adına tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın eşler arasındaki katkı payından kaynaklandığı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise;davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil olduğu, eşler arasında katkı payı iddiası bulunmadığını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı ... ile davalı ...'...