Davacı bedelde muvazaa iddiasına dayanmakla, kural olarak davacı, satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Keşif ile belirlenen bedel tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp davacının diğer kanıtlarını doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Bu sebeple davacının bedelde muvazaa iddiasını ispatlayabilmesi için yapılacak keşif dışında delil sunması zaruridir. Ancak dinlenen tanık beyanları ile keşfen belirlenen taşınmaz değeri dikkate alındığında, bedelde muvazaa iddiasının ispatladığından bahsedilemez....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını; ancak, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait taşınmazları kardeşi olan diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek, yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı ..., taşınmazları borçlarını ödeyebilmek amacı ile paydaş olan diğer davalıya satış yaptığını, davalı ... ise kardeşi olan borçlunun borçlarını ödemek amacı ile satış yapmasından dolayı taşınmazları satın aldığını, muvazaa bulunmadığını, davanın reddini savunmuşlardır....
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "...tapusunun iptali ile davalı ... oğlu ... adına tesciline," ibarelerinin çıkarılarak, yerine "İİK 283.maddesi gereğince tapunun iptaline gerek kalmaksızın muvazaa nedeniyle davacının alacaklarını tahsil için haciz ve satış isteyebilmesine" yazılmasına, diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu durumunun ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava borçlu ...'nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 8.11.2012 tarihinde babası davalı ...'ya sattığını, davalılar arasındaki satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle iptaline, kıyasen İİK'nun 283 maddenin uygulanmasına,bu talebin kabul edilmemesi halinde tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., dava konusu taşınmazın 1975 yılından beri babası davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı ...'ın maliki olduğu 136 ada 12 parsel sayılı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak torunu olan davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin iptali ile taşınmazın tüm mirasçılar adına tesciline, aşamada tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ, TENKİS Taraflar arasında görülen ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, mümkün olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muvazaa nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nun, ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, amacın mirasçılardan mal kaçırma olduğunu, davalının da bakım borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini, mümkün olmazsa tenkisini istemişlerdir....
nun 19/01/2007 tarihinde vefat ettiğini, murisin kendisine ait 4 parsel sayılı taşınmazını gerçek satış olmadığı halde muvazaa ile davalı olan her iki oğluna bedelsiz olarak devrettiğini, murisin paraya ihtiyacı olmadığını, murisin amacının kızlarını mirastan mahrum bırakmak olduğunu, gerçek iradenin satış değil bağış olduğunu,murisin ölene kadar kendisine ait taşınmazda oturduğunu, görünürdeki sözleşmenin tarafların gerçek iradelerine uymadığından,gizli bağış sözleşmesinin de şekil şartlarından yoksun olduğundan muvazaa nedeni ile geçersiz olduğunu ileri sürerek davalılar adına olan oluşturulan tapu kaydının iptali ile muris ... ...'nun tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemişler;karşı davanın reddini savunmuşlardır. Davalılar,davanın reddini savunmuşlar,karşılık davalarında ise mirasbırakanlarının 439 ve 380 parsel sayılı taşınmazlarını davacılara temlikinin saklı paylarını ihlal ettiğini ileri sürerek tenkisini talep etmiştir....
Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla atanan kayyımlar tarafından yapılan araştırmada geçmişe dönük bir takım muvazaalı işlemlerle davacının mal varlığının azaltıldığının anlaşıldığını, davacı adına kayıtlı olan ... plakalı aracın davacı şirketin o tarihteki çalışanı olan davalıya satıldığını, bahse konu satış tutarının ödenmediği ve aracın da bu tarihten şirkete kayyım atandığı tarihe kadar şirket tarafından kullanıldığının anlaşıldığını, araç satış işleminin muvazaalı olduğunu ve yürütülen ceza soruşturmasından haberdar olunduktan sonra şirketin mal varlığını kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek, araç satış sözleşmesinin iptali ile aracın davacı şirkete adına tescil ve teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Hazine vekili, 26/07/2017 tarihli dilekçesiyle, davacının Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri gereğince kapatılan ve Hazineye devredilen kuruluşlardan olduğunu belirterek davanın takibinin Maliye Hazinesince yerine getirileceğini bildirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/01/2014 NUMARASI : 2013/199-2014/42 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1889 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşlar tarafından toplam 103/480 payın davalıya satıldığını ancak akitte satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek davalı adına kayıtlı paya ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Davalı, tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava konusu payı satın aldığını belirterek ödenen önalım bedelinin depo edilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davacıya tapu kaydında gösterilen satış bedeli olan 200.000,00 TL üzerinden önalım bedeli ile tapu harç ve masrafları depo ettirilerek davanın kabulüne ve kanıtlanamayan bedelde muvazaa iddiası nedeniyle, davalı yararına 130.000,00 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 6....