İstinaf mahkemesince, fiili taksim olgusunun ispatlanamadığı, davacıların taşınmazın satış değerinin yüksek gösterildiği yönündeki muvazaa iddiaları sonucu davalı ... yönünden resmi senette gösterilen satış bedeli ve masrafın depo ettirilmesi yerine bilirkişi raporu ile belirlenen satış bedeli ve masrafın depo ettirilmesi sonucu önalım hakkının kullandırılmasının doğru görülmediği, önalım bedelinin tapuda gösterilen satış bedeli ve masrafların depo ettirilmesi sonucu kullandırılması gerektiği, davacı tarafın muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı, öte yandan davacılar...ve ... hakkında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu kişilerin davacı sıfatı bulunmadığından hüküm kısmında belirtilmemesi gerektiği, davalı aleyhine açılan davanın feragat edilmesi nedeniyle 10.12.2015 tarihli celse 2 no'lu ara kararı ile inceleme konusu dosyada tefrik edilmiş olmasına karşın anılan davalı yönünden de davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davalılar vekilinin...
iş bu sebeplerle davacı muvazaaya dayalı tasarrufun iptali açma hakkı bulunmadığını, İİK madde 277 ve devamındaki tasarrufun iptali yönünden ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğini, mahkemenin muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali kararı vermesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....
HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; korkutma nedeniyle satış sözleşmesinin geçersizliği ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava vekalet görevinin kötüye kullanılması, hile ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2.1. Kaynağını 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen sözleşme türlerinden olup, mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcı edimini yerine getirmezse edimin hükmen yerine getirilmesi vaat alacaklısı tarafından açılan davada istenebilir. 2.2. Davalı-birleştirilen davada davacı, satış vaadi sözleşmesinin vekâlet görevi kötüye kullanılarak, muvazaa ve aldatma hukuksal nedenlerine dayalı düzenlendiğini ileri sürdüğünden burada Türk Borçlar Kanununun temsil ve vekâlet ilişkisini düzenleyen hükümleri ile muvazaa ve aldatmaya ilişkin hükümleri üzerinde durulmalıdır. 2.3....
e devrine ilişkin 20/03/2012 tarih ve 4378 yevmiye sayılı işlemin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19'a dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil davası istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-BK 19'a dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davanın kabulü halinde davacının alacağını almak için eldeki davada İİK. 283 maddesi kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilir. Hükümde de açıkça belirtilmesi gerekir. Bu husus bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün HMK'nın geçici 3/2 ve HMK'nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
-TL bedel üzerinden satış vaadinin muvazayı ispat ettiğini ileri sürerek 12/12/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve 29/11/2012 tarihli temlik sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Ertuğrul İnşaat Tur. San. ve Tic A.Ş. vekili; davacının ortağı olduğu bir anonim şirketin hukuki muamelelerinin iptali yönünden dava açmasının hukuki bir dayanağının bulunmadığını, dava dışı ...’un yönetimindeki şirketin 25 yıldır onlarca devlet ihalesi aldığını ve birçok kamu binası inşa ettiğini, 10.000’e yakın insana istihdam sağladığını, fakat ... ve ...’un meydana getirdiği kaosun 4 anonim şirketin faaliyetinin durmasına sebep olduğunu, gelir akışı sıfırlandığı gibi yüzlerce işçinin işinden olduğunu, müvekkili şirketin ekonomik sıkıntı yüzünden......
nın mirasçıları olup muris adına Alibeyköy Mahallesi, 171 ada, 27 parsele ilişkin tapu tahsis belgesi bulunduğunu, murisin kardeşi ve kardeş çocukları olan davacılar tarafından tapu tahsis belgesinin tapuya dönüştürülmesi amacıyla vekil tayin ettikleri dava dışı Abdi İpek'in davalı ile birlikte işbirliği içinde 07.05.2002 tarihli noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle dava konusu yerin davalıya devrini sağlayarak görevini ve vekaletnameyle verilen yetkilerini kötüye kullandığını beyan ederek; noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle feshine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili; davalı ...'...
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 20.09.2007 gün ve 324-464 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinin muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptali isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Muris muvazaasından zarar gördüğünü iddia eden mirasçı, görünüşteki satış sözleşmesinin T.B.K’nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı olduğunu gizlenen bağış sözleşmesinin şekil koşullarından yoksun bulunduğunu dava edebilir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payların iptali ve davacılar adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı ... adına kayıtlı payların iptali ile davacılar adına tesciline, davalı olarak gösterilen satıcı paydaşlar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacıların 8-11-13-44 ve 47 No’lu parsellerin paydaşı olup taşınmazların diğer paydaşları ..., ... ve Tacettin Ormanlı’nın davacıların bilgisi olmadan paylarını 17.3.2006 tarihinde davalı ...’a sattıklarını, tapuda önalım hakkının kullanılmasını engellemek için satış bedelinin yüksek gösterildiğini, payların satış bedelinin en fazla 7.000 TL olabileceğini, davacıların önalım haklarını kullandıklarını belirterek, davalı ... adına kayıtlı payların iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir....