ün edimini yerine getirmediği, ilk arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden ve ek sözleşmeden itibaren çok uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerinde sözleşmelere göre yapılmış herhangi bir yapı bulunmadığı, davalı ......ın tapuda devrin gerçekleştiği tarih itibariyle yaşlı bulunduğu, hakkında alınmış bir sağlık raporu bulunmadığı ve okuma yazma bilmediği anlaşılmakla tapu hisse devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir....
.. hisse devrinin geçerli olmadığı, zira İzmir ......
T6 TALEP : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) TALEP TARİHİ : 03/06/2021 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023 Taraflar arasındaki anonim şirket hisse devrinin iptali ve hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının ve anonim şirketin tüm genel kurul kararlarının iptali istemleriyle açılan davada kapsamında ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
İki şirket ortağı arasında yapılmış bulunan hisse devir sözleşmesi şirketler hukuku anlamında geçerli biçimde tamamlanmış, herhangi bir muvazaa iddiasıyla karşılaşmamıştır. Yani hukuk yargılaması açısından ortada geçerli bir hisse devri vardır. Nitekim bu devir Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, pay defterine ve kayıtlara işlenmiştir. Hukuk yargılaması açısından taraflardan biri veya alacaklılardan biri gibi, devrin sonuçlarından olumsuz etkilenen kişilerce muvazaa sebebiyle iptali istenmedikçe ve işlem bir kesin hükümle iptal edilmedikçe geçerlidir. Daha açık bir ifade ile, el'an davacının bir hukuki hakkı tehdit altında değildir. Ancak ceza yargılamasının ilke ve kuralları farklıdır. Davacı taraf hukuk mahkemesinden alacağı tespit kararına dayanarak ceza yargılamasında alınan koruma tedbirlerini etkisiz hale getirmek amacındadır. Bu sonucu sağlayacak biçimde bir tespit kararının mahkememizce verilmesi mümkün değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 09/11/2020 NUMARASI: 2020/594 Esas 2020/535 Karar DAVA: Alacak (Şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/04/2023 Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalının karı koca olduğunu, fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının dava dışı ... Ltd. Şti.'deki %50 hissesinin devri için davalıya 28/07/2015'te 20.000-TL ve 29/07/2015'te de 20.000-TL olmak üzere toplam 40.000-TL gönderildiğini, şirket hissesinin devri için düzenlenen vekaletnamede çıkan sorun nedeniyle hisse devrinin gerçekleşmediğini, söz konusu paranın dava konusu şirket üzerinden gönderilmesi nedeniyle şirket tarafından açılan davanın Bakırköy 3....
in torunu, diğer davalıların da şirketin maaşlı çalışanları olduklarını, hisseleri satın alabilecek maddi güçleri bulunmadığını, şirket ana sözleşmesine göre hisse senetleri nama yazılı ise de, hisselerin pay senedine bağlanmamış ve hisse senedi olarak bastırılmamış olduğunu, devre ilişkin olarak 818 Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 162 ve 163 üncü maddelerine uygun bir sözleşme yapılmadığını, şirket yönetim kurulunu 5 kişiye tamamlamak için yapılmış gibi gösterilen hisse devrinin aldatılma ve hile nedeniyle geçersiz olup, yok hükmünde olduğunu, işlemin terkini amacıyla Ankara 38. Noterliği'nin 09.02.2011 tarihli ihtarnamesi gönderilmiş ise de, cevap verilmediğini ileri sürerek hisse devirlerinin şirket pay defterinden tamamen terkin ve iptal edilerek eski hale getirilmesini, bu hisselerin gerçek sahibinin müvekkili olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II....
a devrettiğinden bahisle şirket ortağı olmadığının tespiti ile sicil kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş olup bahse konu limited şirket hisse devri sözleşmesinin 21/10/2008 tarihinde yapılmış olduğundan somut uyuşmazlıkta 6762 sayılı TTK 520. maddesinin uygulanması gerektiği, bu maddeye göre ise limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesi için devrin noterde yapılması, esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip ortakların dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve ayrıca devrin şirkete bildirilmesi ile şirket pay defterine işlenmesi gerektiği, ilgili şekilde yapılmayan pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade etmeyeceği gibi ilgililer arasında da hüküm ifade etmeyeceği, somut olayda ticaret sicil kaydına göre davalı şirketin ortaklarının davacı ile birlikte ... ve ... olduğu, şirket müdürünün ise şirket dışından atanan ... olduğu, her bir ortağın 20 payının olduğu, Çorlu .......
in hisselerini diğer şirket ortakları ... ve ...'ya ya da gösterecekleri 3. kişilere istenilen oranda devrinin ve şirket tarafından işletilmekte olan 4 adet ... mağazasının müvekkiline, içindeki tüm demirbaş emtia ve 190.000 TL değerindeki ... ürünü mal ile birlikte devredilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili ve eşinin protokolün imzası ile birlikte hisse devrini gerçekleştirdiğini, ancak müvekkilinin protokolle kendisine devredilmesi taahhüt edilen ..., ..., ... ve ...'lerdeki ... mağazalarının demirbaş emtia ve 190.000 TL tutarındaki mal ile birlikte kendisine devredilmesini talep etmesine ve bu hususta ihtarname göndermesine rağmen davalıların devre yanaşmamaları nedeniyle davalılar aleyhinde icra takibi başlattığını, davalıların ise haksız ve kötüniyetli itirazları ile takibi durdurduklarını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinin 19348 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile devrettiğini, müvekkilinin yasaya uygun olarak hisse devrini gerçekleştirdiğini ve ortaklık sıfatını kaybettiğini, şirketteki tüm ortakların imzasıyla bu devirin kabul edilerek karar defterine işlendiğini, pay defterine de işlenmesi suretiyle devir işleminin tamamlandığını ancak devir işleminin davalı şirket tarafından ticaret siciline tescil ettirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin halen davalı şirket ortağı olarak göründüğünü belirterek müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına ve hisse devrinin tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiş, duruşmada şirket temsilcisi açılan davayı kabul ettiklerini, itirazlarının bulunmadığını beyan etmiştir....
Mahkemece, davanın ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmesi sonucu görevsizlik nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Mahkemece her ne kadar dava, ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, davacının, adına kayıtlı taşınmazın davalıya devrinin hileli olduğu iddiasına dayandığı, bu nedenle davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği karşısında, asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....