"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davalıya gabin ve müzayaka hali nedeniyle yapılan hisse devrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 28.01.2014 gün ve 2013/4023 E- 2014/1133 K sayılı ilamı ile “.... dava dilekçesinde, gabin ve muzayaka hali hukuki sebebine dayanıldığı ve açıklamaların da bu hukuki nedenlere dayanılarak yapıldığının anlaşılmasına rağmen mahkemece davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali olarak kabul edilip buna göre değerlendirilmesinin doğru olmadığı...” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı taktirde de TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. (Terditli Dava) Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Asliye Hukuk Mahkemesi ile Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik birliği içinde satın alınan ve muvazaa yolu ile 3. kişiye satılan taşınmazın satışının iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanmakta olup, aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesi tarafından ise, davanın muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu ve aile hukuku ile ilgili olmadığını belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının davalı ile birlikte evlilik birliği içinde edindiği uyuşmazlık konusu taşınmazın mal kaçırmak kastıyla muvazaa yoluyla 3. kişiye devrettiği iddiasıyla İİK 283. maddesi gereği tasarrufun iptalini talep ettiği anlaşılmıştır....
Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/80 Esas KARAR NO: 2023/105 DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 01/02/2023 KARAR TARİHİ: 07/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlu ----- tarafından keşide edilip müvekkiline verilen -----bedelli bono nedeni ile alacaklı olan müvekkilinin alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine taraflarınca ------dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosya kapsamında borçlu adına kayıtlı araç ve gayrimenkullerin tespiti için ------ yapılan sorguda borçlu adına kayıtlı herhangi bir aktif mal varlığına rastlanılmadığını ancak müvekkili tarafından yapılan harici araştırmada davalı --- tarafından ----- numaralı temlikname ile ---- diğer davalı----temlik ettiğinin tespit edildiğini, davalı ----- müvekkiline borçlanırken ------- sözleşme ile -------aldığını söyleyip müvekkiline sözlemeyi gönderdiğini...
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu toplanan delillere göre, davanın kabulü ile ..., ... Mahallesi, 1498 ada 1 parsel A Blok 5. Bodrum 1 nolu bağımsız bölümdeki 135/4488 arsa paylı taşınmazın 06/01/2013 tarih, 223 yevmiye no ile Habibe Arıman tarafından ...'ye satışı ile ilgili resmi senedin muvazaa nedeni ile iptaline, davacıya iş bu taşınmaz üzerinde İzmir 6. İcra Dairesinin 2014/9299 esas sayılı takip dosyasındaki alacağı nedeni ile cebren satışının yapılması için yetki verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu davaların görülebilmesi için genel dava koşullarının yanında, borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması ve her dava koşulunda olduğu gibi bu koşulunun kararın kesinleşme aşamasına kadar varlığını devam ettirmesi gereklidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'dan doğan alacak nedeniyle açılan tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. arasındaki ilişkinin senede bağlandığı bu kapsamda ticari risk kapsamında bulunduğu ve senet borcunun ödenmemesine karşı muvazaa iddiası ile tasarrufun iptali isteminin yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalarından davacı alacağının sonuçsuz bırakılmasına yönelik olarak yapılmış satış işlemlerinin muvazaa nedenine dayalı olarak iptalinin istediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının açtı- ğı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve B.K 18. madde kapsamında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, olmadığı takdirde TBK'nun 19.madde hükmü kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....
Mahkemece davalıların kardeş olması ve satış işleminde muvazaa olması nedeniyle davanın kabulüne, tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu ... ile 3. kişi ...’nin kardeş olmalarına, İİK’nun 278/1 maddesinde kardeşler arasında yapılan ivazlı yada ivazsız tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağının öngörülmesine, bu durumda 3. kişinin ../... -2- 2009/5747 2009/7738 iyiniyetinin önem arzetmemesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davalılardan ...’ın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 756.80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'...