WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bakanlığı müfettiş raporu, temizlik işçisi adı altında alınıp da temizlik işi dışındaki işlerde çalıştırılan işçiler bakımından muvazaa olgusu bulunduğuna ilişkin olup, fiilen temizlik işi yapan temizlik işçileri bakımından hizmet alım sözleşmesi ve asıl-alt işveren ilişkisi muvazaalı değildir. Zira davalı Üniversite asıl işe yardımcı iş niteliğindeki temizlik işini hizmet alım sözleşmeleri ile satın alabilir. Somut olayda; mahkemece her ne kadar daha evvel yapılan yargılama sonrası muvazaanın verlığının tespiti ile ilave tediye alacağına hükmedilmiş karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmişse de; davacının muvazaa tespiti yapılan dönem sonrası işe girmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. İş Mahkemesinin 7.11.2013 tarih ve 2013/174-590 E-K saylı kararı ile muvazaa tespitine dayanılarak ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verildiği bu kararın Dairemizin 15.4.2014 tarih ve 2014/965-8230 E-K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır....

    Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak kabulü ile davacılar tarafından davalı borçlu ... ve dava dışı diğer borçlular aleyhine açılan Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/233 Esas (bozmadan sonraki dosya numarası) sayılı dava dosyasının sonucu beklenerek alacağın kesinleşmesi halinde, davalı Memet tarafından diğer davalılar .....ve ....'...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/128 ESAS 2020/200 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaa (Alacağın tahsiline yönelik) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....

      Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda mahkemece de belirlendiği gibi davanın açıldığı tarihte davacının davalı eşten alacağı bulunmadığından hukuki yararının olmadığı, ancak yargılama sırasında davalı eş tarafından davacı aleyhine boşanma davası açıldığı, eldeki davada karar verildikten sonra Devrek 1....

      Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

        Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

        Davalı vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan çıkartılan ilk ödeme emrinin hatalı işlem sonucunda borçluya tebliğ edilemediğini, ikinci tebligatın 07.10.2009 günü tebliğ edildiğini, muvazaa ihtimalinde bu aksaklığın yaşanmayacağını, müvekkilinin borçlunun ölümünden haberdar olmadığını, bu durumun öğrenilmesinden sonra mirasçılar hakkında takibe girişildiğini ve icra müdürünün yeni haciz konulması talebini, ihtiyati haczin kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğinden bahisle reddettiğini, aynı sıra cetveline yönelik şikâyetin İcra Mahkemesi'nce reddedildiğini ve davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK’nun 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın, davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. (Yargıtay 4. HD., 2020/1479 E., 2021/2039 K.; Yargıtay 4. HD., 2008/12032 E., 2008/14282 K.; Yargıtay 17. HD, 2017/1923 E., 2019/9389 K.) Bu tür davalarda dava değerini, davacının alacağının miktarı ile iptali istenilen tasarruf konusu malın değerinden hangisi az ise o değer oluşturur. Dava değeri ise yargılama sonunda hükmedilecek harç, vekalet ücreti gibi yargılama giderlerinin hesabında esas alınır. (Yargıtay 4. HD., 2020/1479 E., 2021/2039 K.)...

          Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır....

            Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak kabulü ile davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan ...Aile Mahkemesi 2014/66-2016/572 sayılı davasında davacı ile davalı ...’ın boşanmalarına ve davalı aleyhine 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş ve verilen kararın bu maddi sonuçları kesinleşmiştir, bunun dışında dosya kapsamından mal rejimi tasfiyesine ilişkin davanın tefrik edilerek .....Aile Mahkemesi’nin 2014/758 esas sayılı dosyasında görüldüğü henüz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu