"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mirasın reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davacıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu iddia ederek mirasını reddettiklerini bildirdiğine göre, ret isteminin 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 605/1 maddesinde düzenlenen "gerçek red" istemine yönelik olduğu ve sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, davacılar, miras bırakanı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2021/419 ESAS, 2022/264 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/419 Esas 2022/264 Karar sayılı kararına karşı Davalı S.S. T6 Koop. Vekili ile Davalı Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı T10 Başkanlığı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan Metin Konyalı'nın 30.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, murisin bir malvarlığı olmadığı gibi aleyhine icra takipleri bulunduğunu belirterek murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T8 Ve Sann. Ltd....
Davanın açıldığı tarihte davalı şirketin alacağı için yapılan takip nedeniyle murisin müteselsil kefil olarak borçlu bulunduğu ancak yargılama sırasında asıl borçlunun borcu ödediği bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmaktaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin belirlenmesi gerekir. Mahkemece dava tarihi itibariyle murisin terekesinin aktif ve pasifinin belirlenmesi, aktifinin borcu karşılamaması halinde davacı dava açmakta haklı olacağından yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesi, aksi taktirde davacı üzerinde bırakılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince; "...her ne kadar davacı taraf, davasını mirasın gerçek reddi şeklinde açmış ise de, mahkememizde açılan davanın; murisin ölümünden sonra üç aylık süre içerisinde açılan mirasın gerçek reddi davası olmayıp, murisin vefatından yaklaşık 3 yıl sonra açılan ve terekenin borca batıklığı nedeni ile talep edilen mirasın hükmen reddi davası olduğu anlaşılmakla..." gerekçelerine yer verilerek;"Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, 2- Karar kesinleştiğinde süresi içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine...," dair karar verilmiştir. Gebze 5. Asliye Hukuk Mahkemesince; "...dava hasımsız olarak ve dava değeri belirtilmeksizin açılmış olup, murisin 05/12/2017 tarihinde vefat ettiği belirtilerek mirasın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Talep, uygulamada ''gerçek red'' olarak da bilinen TMK'nın 605/1.maddesine dayanmaktadır....
Ayrıca TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.Somut olaya gelince; davacılar vekilinin mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamesinin dosyaya sunulduktan sonra davacılar murisi A.. S..'in ölüm tarihi olan 15.07.2013 tarihi itibariyle terekesinin aktifi ve pasifi belirlenip, terekenin aktif değerinin pasifini karşılayıp karşılamadığı araştırılıp belirlenmeden ayrıca davacılar vekilinin 24.12.2014 tarihli dilekçesindeki murisin dava dışı SGK Başkanlığına olan borcu ile ilgili beyanının TMK'nın 610/2 maddesi kapsamında olup olmayacağı araştırılıp sonucuna göre terekenin borca batık olup olmadığı belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21.10.2019 tarih, ...... esas ve ..... karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere müvekkiller mirası kayıtsız ve şartsız reddolduğu, reddi miras talebi yenilik doğurucu bir hak olup, reddi miras talebi mahkemeye ulaşmakla hüküm doğurduğunu, mirasın reddi ile mirasçılık sıfatı düştüğünü, murisin ölümünden sonra yapılan bir takipte mirası reddeden mirasçıya karşı başlatılan takip taraf ehliyeti nedeniyle malül olduğunu, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırıldığı, mirasın reddi ile müvekkillerin mirasçı sıfatı düştüğü ve mirasın açıldığı tarihe kadar geriye yürüdüğü için müvekkillere mirasçılık haklarına bağlı olarak yüklenen haklar ve borçlarda ortadan kalktığı, bu durumda dava konusu icra takibine konu miras bırakanın borçlarından dolayı müvekkillerin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Mirasın Hükmen Reddi istemine ilişkindir. TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanununun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır. Mirasın hükmen reddi ise süreye tabi olmayıp murisin terekesinin borca batıklığının mirasçılar tarafından ileri sürülmesi halinde, murisin tespit edilebilen alacaklıları hasım gösterilmek sureti ile malvarlığı hakkına ilişkin olduğundan HMK'nun 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken davalardandır. Uygulamada gerçek red mi, hükmen red mi olduğu karıştırılan bu tür davalarda görevli mahkeme belirlenirken, terekenin borca batıklığının ileri sürülüp sürülmediği hususuna dikkat etmek gerekecektir....
Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Somut olayda; yargılama aşamasında dava açıldığı tarihte kayyımla temsil edifen ... yargılama aşamasında reşit olduğundan ...'in davaya ve yapılan işlemlere muvafakati sağlanması gerekir. Kabule göre de, dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu Tasf. Hal. İlkeler Deri Mamülleri Ltd. Şti.'...
Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı olduğu ... Bilg. Elk. Ulus. Tic. San. Ltd. Şti.'...
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.10.2015 ve 09.05.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 23.11.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekilleri tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl ve birleştirilen dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...'...