Ancak, dosyanın incelenmesinde; a-Türkiyede faaliyet gösteren tüm bankalara müzekkere yazılmadığı, miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile tüm bankalardan hesap bilgileri ve varsa ölümünden sonrasını da içerir (ölümünden sonra murisin hesabından para çekilmişse kim ya da kimler tarafından çekildiği de ayrıca sorularak) hesap hareketlerinin sorulmadığı, b-Murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının bulunup bulunmadığının tespiti hususunda Belediyeye yazı yazılmadığı , c-Murisin tacir olma ihtimali üzerine ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmadığı, ölümü tarihi itibariyle üzerine kayıtlı şirket, mal varlığı bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, d-Murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının araştırılması ve mirasçıları tarafından terekeyi benimser işlem yapılıp yapılmadığının araştırması için ilgili emniyete müzekkere yazılmadığı, mirasçılar tarafından veraset ve intikal beyannamesi verilip verilmediğinin araştırılmadığı, e-Murisin ölüm tarihi itibariyle tarafı olduğu...
Ancak, dosyanın incelenmesinde; a-Türkiyede faaliyet gösteren tüm bankalara müzekkere yazılmadığı, miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile tüm bankalardan hesap bilgileri ve varsa ölümünden sonrasını da içerir (ölümünden sonra murisin hesabından para çekilmişse kim ya da kimler tarafından çekildiği de ayrıca sorularak) hesap hareketlerinin sorulmadığı, b-Murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının bulunup bulunmadığının tespiti hususunda Belediyeye yazı yazılmadığı , c-Murisin tacir olma ihtimali üzerine ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmadığı, ölümü tarihi itibariyle üzerine kayıtlı şirket, mal varlığı bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, d-Murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının araştırılması ve mirasçıları tarafından terekeyi benimser işlem yapılıp yapılmadığının araştırması için ilgili emniyete müzekkere yazılmadığı, mirasçılar tarafından veraset ve intikal beyannamesi verilip verilmediğinin araştırılmadığı, e-Murisin ölüm tarihi itibariyle tarafı olduğu...
Bu itibarla, mahkemece ölüm aylığının başlangıcı tarihinin 15.10.2008 tarihinin esas alınması yasaya aykırıdır. Ancak, davacı tarafa hizmet tespiti davası sonrası Kurum tarafından nasıl bir işlem tesis edileceğinin belirlenmesi ve davanın konusuz kalıp kalmayacağı açısından ölüm aylığı bağlanması için Kuruma talepte bulunmak üzere süre verilmeli, Kuruma yapılan başvurunun sonucu beklenerek işlemin sonucuna göre davalı yararına kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmelidir. Bu haliyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf nedenleri yerinde görülmüştür. HMK'nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının asli müdahil Ziraat Bankasından tüketici kredisi kullandığı, kullanılan kredi yanında davalı şirket ile hayat sigortası sözleşmesi yaptığı, mezkur kredi ödemeleri devam ederken davacıların murisinin vefat ettiği ancak sigorta şirketi tarafından murisin ölüm nedeninin intihar olmasından bahisle ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkememiz tarafından dosya hesap uzmanı bilirkişiye gönderilmiş bilirkişinin tanzim ettiği rapor neticesinde murisin davalı sigorta şirketi ile akdedilen sigorta sözleşmesi kapsamında gerçekleşen risk nedeniyle ölüm tarihindeki alacağının 95.893,22 TL olduğunu tespit ettikleri anlaşılmıştır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı murisinin 20.03.1986 tarihli giriş bildirgesine göre muhtar beyanına istinaden 01.01.1986 tarihinden itibaren tescil edildiği,13.09.1996 tarihinde tek prim ödemesinin bulunduğu, murisin 31.03.1994 tarihinde öldüğü, davacının 18.09.1996 tarihli tahsis talebine istinaden 01.04.1994 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, 11.06.2004 tarihinde davacı sağlık karnesi almak istediğinde davacıya eşinin 24.02.1987-30.04.1987 arası ve 07.07.1987-08.07.1987 arası 67 gün SSKlı çalışması olduğundan murisin sigortalılığının 24.02.1987 tarihi itibariyle sona erdirildiği ve davacının ölüm aylığının başlangıç tarihi itibariyle iptal edildiği ve adına borç kaydedildiğinin bildirilip 17.02.2005 tarihli yazı ile aylıkların iadesinin istendiği murisin 82 üye kayıt nosu ile Ziraat Odasına kayıtlı olduğu ancak mahkemece kayıt tarihinin araştırılmadığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Merzifon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/165 esas, 2022/438 karar sayılı kararında:"Murisin ölüm tarihi itibariyle aktif ve pasif mal varlığının tespiti hususunda ülkemizde faaliyet gösteren bankalara, tapu müdürlüklerine, vergi dairesine ve trafik tescil büro amirliğine yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazıda, murisin babadan intikal eden herhangi bir taşınmaz kaydının bulunmadığı, yalnızca üzerine kayıtlı 1 adet 1982 model Skoda marka Kamyonet tipi aracının bulunduğu bunun dışında herhangi bir mal varlığının bulunmadığı, murisin yalnızca Ziraat Bankasında ve Halkbankasında hesabının bulunduğu ancak bu bankalar nezdindeki hesabında da vefat tarihi itibarıyla herhangi bir bakiyesinin olmadığını, muris adına kayıtlı olan aracın murisin ölüm tarihi itibariyle değerinin belirlenmesi ve murisin ölüm tarihi itibariyle mal varlığının aktifi olan aracının murisin pasif mal varlığı olan davalılara karşı borçlarını karşılayıp karşılamadığı hususunda...
Ayrıca, mahkemece yeterince araştırma yapılmadığı, terekenin aktif ve pasifi belirlenirken ölüm tarihinin esas alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, 08.07.2005 tarihi itibariyle murisin üzerine kayıtlı taşınmaz, araç ve banka kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu müdürlüğü, emniyet ve banka müdürlüklerine yazı yazılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ünvanlı şirketin vergi ve SGK borçları bulunduğunu, bahsi geçen şirketin herhangi bir mal varlığı olmadığından vergi ve pirim alacağı tahsil edilmemiş ve şirket ortağı muristen tahsili işlemleri başlatıldığını bu nedenle murisin ortağı olduğu şirketin vergi ve SGK borçları da ölüm tarihi itibariyle murisin pasif hanesinde yer aldığını, murisin adına kayıtlı herhangi bir menkul ve gayrimenkul malı ve hak ve alacağı bulunmadığını bu nedenle tereke borca batık durumda olduğunu, murisin borçları nedeniyle müvekkili davacı mirasçılara da işlem yöneltilmesi muhtemel olduğundan mirasın hükmen reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir....
Aksi halde mahkemece bankalara, SGK'ya, vergi dairesi müdürlüğüne, belediye başkanlığına, trafik tescil şube müdürlüğüne, emniyet müdürlüğüne, tapu müdürlüğüne yazı yazılarak murisin ölüm tarihi itibariyle borç-alacak miktarının ve dava açan mirasçılarına yapılan bir ödeme bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, dava açan mirasçıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarının olup olmadığının araştırılması, dosyada bu yöndeki tüm yazışmalar tamamlandıktan ve deliller toplandıktan sonra miras bırakanın terekesinin borca batık olup olmadığı yönünden gerekirse bilirkişiden rapor alınması ve terekenin borca batık olduğunun tespiti halinde, TMK'nın 605/2. maddesi uyarınca, mirası hükmen reddetmiş sayıldığının tespiti yönünde hüküm kurulması gerekir....
Her ne kadar mahkemece yapılan araştırma doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de; murisin terekesinin aktif ve pasifinin usulüne uygun olarak araştırıldığından söz etme olanağı yoktur.Şöyleki; dosyanın incelenemesinde a- Murisin ölüm tarihi itibariyle araç kaydının bulunup bulunmadığının tespiti için trafik tescil şube müdürlüğüne müzekkere yazılmadığı, b- Murisin ölüm tarihi itibariyle ticaret sicil kaydının bulunup bulunmadığının tespiti için ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmadığı, bu bağlamda terekenin pasifini oluşturan vergi borcunun murisin ortağı veya müdürü olduğu limited şirketinin borcu olduğu tespit edilirse; ; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22/7/1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmü de nazara alınarak Yargıtay ve Dairemizin konu ile ilgili içtihatları uyarınca inceleme yapılması gerektiği, murisin ölümünden sonra terkin edilen şirket varlığı var ise, ölüm tarihi ile terkin tarihi arasındaki süreçte...