verilmiş, Mahkemece davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, HMK’nın 353/1.a.4 maddesindeki dava şartı eksikliği gönderme koşulunun bulunmadığı belirtilerek, eski gerekçe ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalılarca istinaf talebinde bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Somut olayda, davacıların ve davalının muris T5 mirasçıları oldukları, T5 mirasçılarından T1 T6, Hasan Umar ve T4 tarafından davalı aleyhine aynı parselle ilgili muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil talepli dava açıldığı, davanın davalının kabulü de gözetilerek kabul edildiği, mevcut dosya davacaları tarafından muris T5 ölümü sırasında sağ olan 6/24 pay sahibi Emine Umar'a düşecek hisse nedeni ile iş bu davanın açıldığı, kesinleşmiş mahkeme kararı gözetilerek davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Toplanan delillerden, miras bırakanın 5578 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'e satış yoluyla devri nedeniyle daha önce diğer mirasçılar tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan davanın kabul edildiği ve kesinleştiği; mirasçılardan ...'nin de anılan parsel hakında aynı nedenle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, keşif mahallinde dava konusu olarak gösterilen taşınmazın 5578 sayılı parsel değil komşu 5579 sayılı parsel olduğu ve bu parselin dava dışı 3. kişi adına kayıtlı bulunduğu gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacının eldeki davayı 5578 sayılı parsel hakkında açtığı gerek dava dilekçesi gerekse dosya içeriğiyle sabittir....
-K A R A R- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup;çekişme konusu taşınmaz payının miras bırakandan intikal etmediği, dava dışı gerçek kişiden edinildiği anlaşıldığına göre, olayda 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığından;muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil isteğinin ara kararıyla reddedilmesi doğru değilse de; bu husus, sonuca etkili görülmediğinden (HUMK.'nun 428/2. ve 437/4. maddeleri ) belirtilen gerekçe ile davanın reddedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Tenkis iddiası yönünden temyiz itirazlarına gelince; davacının saklı payının ihlal edilmediği saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu taşınmazdaki miras bırakanın bir kısım payını davalı çocuklarına temlik ettiği 05.02.2003 tarihinde davacının miras bırakanla evli olmaması sonradan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava açmasına engel değil ise de, toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, temlik tarihinde sağ olan davalıların annesi Hatice'nin muvafakatı ve bilgisi altında işlem yapıldığı, temlik tarihinde mal kaçırılacak başkaca mirasçı bulunmadığına; öte yandan, davalı ...'nin miras bırakanın yeğeni olmadığı gibi, emanetçi olduğuna ilişkin iddiayı doğrular hiçbir delilde elde edilemediği anlaşıldığına göre, davanın davanın reddine karar verilmiş olmasında açıklanan bu gerekçelerle bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, tarafların ortak mirasbırakanı ...nin kayden maliki olduğu 1741, 1742, 4234 ve 4438 parsel sayılı taşınmazları oğlu davalı ...'e farklı tarihlerde yapılan satış akitleriyle devrettiği, muris tarafından davalıya yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalının öteki temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu 103 ada 4 parselin 10.08.1995 tarihinde murisin bağışından söz edilerek senetsizden davalı adına tespit edildiği, mirasçıların TMK.nun 599. maddesi hükmü gereğince tereke üzerinde murisin ölümünden sonra hak sahibi olacakları, oysa muris kadastro tespitinden önce değil, 13.6.2011 tarihinde öldüğüne göre, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak dava açabileceği gözetildiğinde somut olayda 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinin uygulanma olanağı yoktur. Ancak zilyetliğin devri suretiyle yapılan işlemler bakımından 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da uygulanma yeri bulunmamaktadır. Davanın reddedilmiş olması bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur....
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Dosya içeriğine göre, reddedilen ve temyize konu edilen davacılar ... ve ... 6/48'şer payına isabet eden miktar ayrı ayrı 48.234,87 TL davacılar ... ve ...'ın 3/48'şer payına isabet eden miktar ayrı ayrı 24.117,43 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kalmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21/10/2014 gün ve 2013/723 Esas – 2014/920 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 13/09/2017 gün ve 2015/848 Esas 2017/4724 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup davanın reddine ilişkin verilen karar dairece 13/09/2017 tarihinde onanmıştır. Ancak, bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri 85.000,00 TL olup, davacıların miras paylarına (6/16) isabet eden değer 31.875,00 TL'dir....
Ne var ki, çekişme konusu 30 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümün tamamının muris tarafından davalıya temlik edilip edilmediği saptanmamıştır. Bilindiği üzere; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların konusu kural olarak mirasbırakan tarafından temlik edilen taşınmaz veya paylardır. Hâl böyle olunca; çekişme konusu 8 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tesciline dayanak tüm belgeler getirtilmek ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle anılan bağımsız bölümün tamamının mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilip edilmediğinin, davalının bu bağımsız bölümde mirasbırakan dışındaki kişiden iktisabı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....