Davalı vekili yargılama safhalarında her ne kadar yapılan devrin mahkeme kararı ile yapıldığını , bu nedenle muris muvazaası oluşmayacağını iddia etmiş ise de, dava konusu taşınmazda yapılan pay devrine dayanak Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1987/347 Esas, 1988/ 193 Karar sayılı kararı incelendiğinde, kararda davalı ve dava dışı Kadriye ALVER'in dava konusu taşınmazı satın aldığı iddiasıyla murise başvuruda bulunduğunun kararda anlaşıldığı, mahkeme kararında yapılan devrin satış işlemi şeklinde gösterildiğinin sabit olduğu, işlemin satış olarak gösterilmesinin muris muvazaası için yeterli olduğu, satışın şeklinin muris muvazaası yapılmadığı anlamına gelmeyeceğinden , davalı vekilinin bu iddiası mahkememizce kabul görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Çarşamba 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/122 esas, 2022/146 karar sayılı kararında:"Salıpazarı İlçesi Yenidoğan Köyü 110 ada 3 parsel, 111 ada 1 parsel, 112 ada 4 parsel, 151 ada 1 parsel sayılı taşınmazların muris Turan Aktürk kayıtsız ve şartsız bedelsiz olarak davalı T5 hibe ettiği anlaşılmıştır. Davacılar Muris Duran Aktepe'den intikal eden Salıpazarı İlçesi Yenidoğan Köyü 110 ada 3 parsel, 111 ada 1 parsel, 112 ada 4 parsel, 151 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muris muvazaası nedeniyle iptalini talep etmiştir....
Esasen yukarıda da değinildiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile murisin iradesi önem taşır....
Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK).Muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davalarında murisin kayden malik olduğu bir taşınmazı mirasçılarından mal kaçırmak gayesi ile tapuda muvazaalı işlemle devretmiş olması gerekmektedir. Muris muvazaasına ilişkin belirlenen yukarıdaki ilkelere göre miras bırakanın kayden hiç malik olmadığı taşınmaz bakımından muris muvazaası hükümleri uygulanamaz.(Y.1.HD 2014/7816- 17199 sayılı kararı).Muris muvazaasından söz edilebilmesi için murisin tapuda adına kayıtlı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak kastı ile muvazaalı işlemle devretmiş olması gerekmektedir....
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası nedeniyle miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde rayiç bedelin miras payı oranında devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1988/325 Esas,1988/436 Karar sayılı ilamı ile muris Saadet tarafından evlat edinilmesine dair kaydın rızaen iptaline karar verildiğinden bahisle, muris Saadet'in davacı ile evlatlık bağının ortadan kalkmasından sonra vefat ettiği, bu nedenle davacının muris Saadet'in mirasçısı olamayacağı gerekçesi ile açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının muris muvazaası nedeni ile tapu iptal davası açması için ,öncelikle murisin mirasçısı olması gerektiği, anılan mahkeme kararları içeriğine göre de , davacının mirasçı sıfatının bulunmadığının anlaşıldığı, bu itibarla mahkememiz dosyasında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü ile açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş; -Davanın REDDİNE, " karar verilmiştir....
satılarak devredildiği ve tapu resmi satış senedinde hem murisin hem de davacının imzasının bulunduğu hususu dikkate alındığında ; muris muvazaası iddiasında bulunan davacının bizzat kendisinin murisle birlikte aynı tapu resmi satış senedini imzaladığı ve murisle birlikte kendisinin de davalıya aynı taşınmazdan taşınmaz hissesi sattığı dolayısıyla muvazaalı işlem yapıldığı ve mirasçılardan ve kendisinden mal kaçırıldığı iddiasında bulunduğu taşınmazların satışından bizzat satış anında haberdar olduğu ve dava tarihine kadar yaklaşık 14 yıllık süre boyunca muvazaa iddiasında bulunmadığı dikkate alındığında davacı tarafın muris muvazaası ve mal kaçırıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı ve çelişkili olduğu ,dosya kapsamına göre murisin taraflarla arasında bir husumet bulunmadığı,tapu resmi satış senedindeki satış miktarının bilirkişi raporuna göre belirlenen değerden farklı olmasının tek başına muris muvazaası yapıldığına delil olmadığı ve mal kaçırmak kastıyla muvazaalı işlem yapıldığına...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2023 NUMARASI : 2023/34 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gebze 7....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, 1974 tarihli Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereği açılan muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemli davalarda anılan içtihadın tatbiki için tapuda muris adına kayıtlı bir taşınmazın olması gerektiği ve murisin sağlığında anılan taşınmaza ilişkin tapuda genel itibari ile satış ve/veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi şeklinde resmi senet düzenlenmek zorunda olduğu, davaya konu Beyoğlu ilçesindeki taşınmazlar yönünden 1974 tarihli içtihadın tatbik edilme olanağının olmadığı, muris tarafından davalılara intikaline ilişkin tapuda resmi senet bulunmadığı, anılan taşınmazlar yönünden terditli tenkis istemi yönünden değerlendirme yapılabileceği, terditli tenkis istemi yönünden de murisin yerleşim yerinin .../Giresun olduğu, dava konusu diğer taşınmazlarında ...’da bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ......
ya temlik ettiklerini, yine kök muris ...’nin adına kayıtlı 438 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki tam payının 1/2'sini davalının murisi ...’a, 1/2'sini ise kendi murisleri ...'a satış yolu ile devrettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, kök murisin çocuklarından olan ölü ... mirasçıları tarafından kendileri ve davalı aleyhine aynı taşınmazlarla ilgili olarak açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davanın yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek murisler tarafından davalının murisi Ruhsar lehine yapılan satış işlemlerinin iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....