Bu itibarla salt ülkenin ve piyasanın içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan olan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı olarak ileri sürülen aşkın (munzam) zarar talebi, alacaklının bu sebeple zarara uğradığını açık ve somut bir biçimde iddia ve ispat etmediği müddetçe, TBK’nın 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın kanıtı olarak ileri sürülemez ve anılan şartlar sebebiyle ortaya çıkan olumsuzluklar alacaklı zararı olarak kabul edilemez. Dolayısıyla TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir....
Feri Müdahil TMSF vekili duruşmada hazır bulunarak; şartları oluşmayan munzam zarar taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/727 KARAR NO : 2022/749 DAVA : Tazminat DAVA TARİHİ : 27/09/2022 KARAR TARİHİ : 10/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ---- tarihinde müvekkilinin maliki bulunduğu --- plakalı aracın, davalı ---- nezdinde --- tarihinde karışmış oldukları maddi hasarlı trafik kazasında dava dışı karşı taraf sürücüsü asli kusurlu olduğunu, müvekkili için davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen --- emrettiği---zorunda olduğu tazminatı ödemediğini , müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini , ödemekle --- olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini , tahsil etmesi gereken tazminat alacaklarını yasal süresinde tahsil edilemediğini , alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebine ilişkin huzurdaki davayı...
Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL'sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir....
Yine sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunup somut olaydaki munzam zarar talebiyle ilgili olarak uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 105/.... maddesi hükmünce, alacaklının uğradığı zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur ileri sürülemiyeceğini kanıtlamadıkça bu zararı dahi karşılamak zorundadır. Temerrüt faizi, temerrüde düşen borçlunun para borcunu ödemede gecikmesi halinde alacaklıya ödemek zorunda olduğu asgari miktardır. Alacaklı geç ödeme sebebiyle zararının temerrüt faizinden fazla olduğunu ileri sürüp kanıtlayabiliyor ise aşkın zarar diye de ifade edilen faizi aşan zararını borçludan isteyebilir. Temerrüt faizini talep edebilmek için gecikme nedeniyle uğranılan zararın ispatı gerekmediği halde faizi aşan zarar – munzam zararın istenebilmesi için, alacaklı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararının varlığını kanıtlamak zorundadır....
Uyuşmazlık davacının temerrüt faizi ile karşılanamayan zararının bulunup bulunmadığı ve munzam zarar koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı sigortanın varsa zarardan sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Munzam (aşkın) zarar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 122/1. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez....
Teslimi gereken tarihte iskan ruhsatı alınmadığından arsa sahibinin kira tazminatı istemi haklı kabul edilmelidir. Nevar ki kira tazminatı yanında ayrıca munzam zarar karşılığı alacağın da tahsili istenilmiş ve mahkemece de istem aynen kabul edilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 105. maddesinde düzenlenen munzam zarar, geçmiş günler faizinden fazla zararının kanıtlanması durumunda istenilebilir. Davada maktu kira dışında yasanın tanımladığı biçimde munzam zararın varlığı kanıtlanamadığından davacının buna yönelik isteminin reddine karar verilmesi gerekirken bilirkişilerin sözleşmede cezai şart kararlaştırılmış olduğu görüşüyle bağlı kalınarak cezai şartı artan kiranın munzam zarar kabulüyle hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir....
İstikrar bulmuş Yargıtay uygulamasına göre, davacı faizi aşan (munzam) zararını yukarıda açıklanan şekilde ispat etmeden bu yöndeki talebin kabul edilmesi mümkün değildir" şeklinde içtihat geliştirildiği görülmüştür ------------ Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacıya ait ----- plakalı araç ile davalının ---- plakalı aracın 28/08/2021 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle oluşan ve---------ve sayılı dosyasına konu olup, bu dosyada kesin hüküm ile tespit edilen alacağın davalı tarafından temerrüte düşülmesinden sonra ödenmesi nedeniyle davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi hükümleri uyarınca açtığı aşkın zararın tazminine ilişkin tazminat davası olduğu, davacının aşkın zarar nedeniyle tazminat talebini sırf temerrütün gerçekleşmesinden sonra ödeme tarihine kadar olan müddette enflasyon oranının temerrüt faiz oranından fazla olması olgusuna dayandırdığı, talebin spekülatif olduğu, bunun dışında davalının temerrütü nedeniyle somut bir şekilde zarara...
Munzam zarar, farazi zarar olmayıp; somut bir zarardır. 6098 sayılı TBK'nın 122. maddesi uyarınca alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğraması gerekmektedir. Bu durumda borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Munzam zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka bir deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şeklinde de tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliğinin bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesidir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için öncelikle uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekmektedir....
Mali Müşavir bilirkişi ile nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, anılan raporda; davacının munzam (aşkın) zarar alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, denkleştirici adalet ilkesine göre 15.09.2008 tarihindeki 22.500,00 TL'nin 29.12.2020 tarihi itibariyle ulaşacağı değer ortalamasın 123.184,06 TL olduğu, 15.11.2008 tarihindeki 22.500,00 TL'nin 29.12.2020 tarihi itibariyle ulaşacağı değer ortalamasının ise 107.905,30 TL olduğu, munzam zarar alacağının 37.709,64-TL olarak hesaplandığı, davadaki talebin 5.000,00-TL olduğu görüş olarak açıklanmıştır. Davacı vekili 22/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi talebini 32.709,64 TL artırarak munzam zarar alacağını 37.709,64 TL'ye yüksetmiştir. GEREKÇE: Dava, munzam zararın tazmini istemine ilişkindir....