WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise işbu kazada kusuru bulunmadığını, müvekkilinin 26/02/2019 tarihinde davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil edilmesi gereken tazminat alacağın yasal süresinde tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebimize ilişkin huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, bu nedenlerle HMK 107....

    Bu itibarla ------- içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan olan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı olarak ileri sürülen aşkın (munzam) zarar talebi, alacaklının bu sebeple zarara uğradığını açık ve somut bir biçimde iddia ve ispat etmediği müddetçe, TBK’nın 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın kanıtı olarak ileri sürülemez ve anılan şartlar sebebiyle ortaya çıkan olumsuzluklar alacaklı zararı olarak kabul edilemez. Dolayısıyla TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (--------- paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Başka bir anlatımla yüksek --- serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, davacıyı ispat yükünden kurtarmayacağı gibi herhangi bir ispat kolaylığı da sağlamaz....

      Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Dosyada mevcut olduğu üzere, davalı tarafın 2.400 TL'nin ödenmesi bakımından 15.01.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, alacaklının iş bu zararının avans faiziyle birlikte toplamda 2.495,28 TL olarak tahsil ettiği; huzurdaki davada davacının aşkın zararının (munzam zararı) tazminini talep ettiği, Takdiri Mahkemenize ait olmak üzere, davacı tarafın aşkın zarar iddiasına ilişkin olarak, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında durumuna özgü somut vakıalar ileri sürmediği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır....

        Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir.İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....

          Davacı ileri sürdüğü munzam zararını somut olgularla kanıtlamadıkça zarar miktarının saptanması gerçekçi olmayıp varsayımsal kalacaktır.Somut olayda davacı taraf, ıslah beyanı ile enflasyonun olumsuz etkisi sonucu paranın satın alma gücündeki düşüş nedeniyle munzam zararı oluştuğunu, aktifinin eridiğini belirterek zararın hesaplanmasını ileri sürmüş ise de, davacı tarafın iddiası bu haliyle, muhtemel kâr kaybına ve farz edilen gelire ilişkin olup, munzam zarar niteliğinde olmadığı gibi, soyut iddia olarak ileri sürülen bu hususlar somut ispat vasıtası olarak dikkate alınması da mümkün olmadığından -------------- zararın ne şekilde oluştuğunu konusunda ispat külfeti üzerinde olan davacının munzam zararın varlığını somut deliler ile ispatlayamadığı, kendine özgü şekilde açık ve somut bir zararın varlığını ortaya koymadığı, ıslah dilekçesi ile de zararın somutlaştırılmadığı anlaşılmış olup davanın reddine karar verilmiştir....

            (-----Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun -----Esas ve Karar sayılı kararında belirtildiği üzere munzam zararın ispatına ilişkin yükümlülük, bu zararın varlığını iddia eden alacaklının üzerinde olup, alacaklı tarafından yasal ispat vasıtalarıyla somut, inanılır ve açık bir biçimde ispatlaması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 194. maddesi gereğince ispata elverişli şekilde somutlaştırılarak ileri sürülen iddianın ispatı için gerekli tüm deliller somut olarak ortaya konulmalıdır. Bu itibarla salt ülkenin ve piyasanın içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan olan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı olarak ileri sürülen aşkın (munzam) zarar talebi, alacaklının bu sebeple zarara uğradığını açık ve somut bir biçimde iddia ve ispat etmediği müddetçe, TBK’nın 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın kanıtı olarak ileri sürülemez ve anılan şartlar sebebiyle ortaya çıkan olumsuzluklar alacaklı zararı olarak kabul edilemez....

              Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haiz olup bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukuki kurum düzenleme altına alınmıştır. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 105.maddesinde de aynı yönde düzenleme bulunmaktaydı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2022 tarihli ve 2021/11- 938 Esas, 2022/401 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, aşkın (munzam) zararın, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarardır. Bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamakta olup aşkın (munzam) zararın ispatı, bu zararın varlığını iddia eden alacaklıya aittir....

              İcra Dairesi' nin Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, dosyanın daha sonra Genel İcra Dairesi' nin...Esasına kaydedildiğini, müvekkilinin uzun süren uğraşlar sonucu alacağını 219.264,86-TL olarak tahsil ettiğini, ancak bu parayla ev alamadığının, aşkın zararı oluştuğunu, munzam zarar konusunda emsal Yargıtay kararları bulunduğunu, munzam zararın koşullarının oluştuğunu, davalının para borcunu ifasında temerrüdünün söz konusu olduğunu, 6 yıla yakın zamandır takibinin deva ettiğini, tüm bu nedenlerle şimdilik 1.000-TL aşkın zararın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, alacağın zamanında tahsil edilememesinden kaynaklı munzam zarar istemine ilişkindir. Munzam zarar, para borçlarında borçlunun temerrüdünün bir sonucu niteliğinde olup TBK.m.122 hükmünde düzenlenmektedir. Munzam zarar için aranan şartlardan ''zarar'' kavramı önem taşımaktadır. TBK .m.122/1 de ''temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa '' ifadesi ile temerrüt faizini aşan bir zararın doğması gerektiğini açıkca belirtmiş ancak zararın türü ve niteliği hususunda bir açıklık bulunmayıp genel esaslara göre bir değerlendirme yapılması gerekmiştir. Zarar dar anlamda maddi zararı ifade etmek için kullanılır. Malvarlığındaki eksilme , alacaklının , zarar veren davranıştan sonra malvarlığının mevcut hali ile bu olay meydana gelmeseydi göstereceği hal arasındaki farkı ifade eder.Munzam zarar da maddi bir zarardır....

                  Sigorta'nın üstüne düşen sorumluluğu eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, davanın hukuka aykırı şekilde belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, aksi halde davacının hukuka ve usule aykırı bir şekilde sebepsiz zenginleşeceğini, dolaylı zarar niteliğinde olan munzam zarar talebinin teminat kapsamı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, Mahkemece, hesaplama yapılacak olması halinde ... Sigortanın sorumluluğunun 43.000,00 TL olan teminat limiti ile sınırlı olduğunun, yapılan ve yapılacak hasar ödemelerinin teminat limiti kapsamını aşmaması gerektiğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, alacaklının borçludan munzam zarar talep edebilmesi için borçlunun kusurlu olması ve aşkın zarar ile borçlunun temerrüdü arasında nedensellik bağı bulunması gerektiğini, ancak, meydana gelen zararda ......

                    UYAP Entegrasyonu