WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MUNZAM ZARAR 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 105 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde 19.900.000.000TL. (19.900TL) munzam zararın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, artırılan kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı uğranılan 19.900.000.000TL munzam zararın Borçlar Yasasının 105. maddesi hükmünce fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak koşuluyla tahsilini istemiştir. Davalı vekili, borcun ödendiğini ve idarenin kusurunun bulunmadığını, haksız ve yersiz açılan munzam zarar davasının koşulları oluşmadığından reddi gerektiğini savunmuştur....

    Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmüne haizdir.Munzam zarar talep edebilmek için, bir para borcunda borçlunun temerrüde düşmesi, borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının ortaya çıkması, borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olması ve borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasında illiyet bağının bulunması gereklidir. Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır....

      CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, munzam zarar iddiasının afaki olduğunu, davacının munzam zarar talebinin koşullarının oluşmadığını, talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile emsal nitelikteki Yargıtay 11....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 21.039,48 TL kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklı faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından munzam zararın varlığı ispatlanamadığından davacının munzam zarar alacağı talebinin reddine ve koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen yasal temerrüt faizi dışında, 244.425,13 TL munzam zarar ile yaşadığı külfet nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminata da hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. 2....

          No Makbuz ile364,46 TL sinin Tahsil Harcı, 160,21 TL sinin ise Cezaevi Harcı olmak üzere 8.426,07 TL ödeme yapıldığı, Davacı tarafından, yapılan ödemeye ilişkin munzam zarar tazmini talebinin işbu davaya konu edildiği, Sayın Mahkemece davacının munzam zarar alacağı olduğunun kabulü halinde; davalı şirketin yapmış olduğu, işbu dava konusu (3.028,18.-TL hasar tazminatının ve 292,05.-TL, ekspertiz) 3.320,23 TL tazminat ödemesinin, farklı değerleme - kriterlerine göre; 31.08.2021-01.04.2022 dönemindeki değişim tutarları ortalamasının 2.831,87 TL olarak hesaplandığı mütalaa edildiği anlaşıldı. Davacı vekili tarafından 16.05.2023 tarihli celsede talep artırım dilekçesi sunmak için süre istenilmiş ve 17.05.2021 tarihli dilekçesi ile dava değeri 2.831,87 TL'ye çıkarılmış ve harcı ikmal edilmiştir. Munzam zarar, farazi zarar olmayıp; somut bir zarardır. 6098 sayılı TBK'nın 122. maddesi uyarınca alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğraması gerekmektedir....

            Uyuşmazlığın çözümü için "munzam zarar" kavramı üzerinde durmak gerekir. Gerçekten, borçlunun temerrüdü sonucu para borcunun vadesinde ödenmemesi alacaklının zararına olacağı açıktır. Yasa koyucu, bu şekilde oluşan zararın kural olarak temerrüt faiziyle karşılanacağını varsaymıştır. Ne var ki, alacaklının bu yüzden uğradığı zararın her zaman temerrüt faiziyle karşılanamayacağı düşünülerek Borçlar Kanunun l05. maddesinin birinci fıkrası ile "alacaklının duçar olduğu zarar, geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir. Bu hükme göre alacaklı faizi aşan zararını isteme hakkına sahiptir. 2009/14780-2010/6034 Yasada geçmiş günler faizini aşan zararın türü ve niteliği konusunda bir açıklık yoksa da, buradaki zararın hukukumuzdaki müspet zarar tanımlamasıyla eşdeğer olduğu kuşkusuzdur....

              kesinleşmiş bir karar bulunmadığını, müvekkili şirketin konu tutarı ödeme zarureti bulunmadığını, davacıların sadece kur farkı ile enflasyona dayanarak munzam zarar talebi yerinde olmayıp munzam zarara uğradıklarını somut olarak ispat etmeleri gerektiğini, munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağının geç ifa edilmesinden dolayı faizle karşılanamayan zararını ve miktarını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmek durumunda olduğunu beyanla; öncelikle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, herhalükarda davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,taraflar arasında resmi şekil şartına dayalı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmadığı,imzalanan sözleşmenin adi yazılı sözleşme olarak kabul edileceği, davacı tarafın sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağı var ise ancak bunu davalıdan talep edebileceği, bu kapsamda davalı tarafından taşınmazın devri için 30.000,00 TL kaporo para alındığı, bu paranın dosyaya ibraz olunan banka dekontu ile 11/03/2015 tarihinden davalı tarafından davacıya iade edildiği,davacı taraf her ne kadar 3.kişi ile kendisine devredilecek taşınmaz hakkında satım sözleşmesi imzalamış ise de bu sözleşmenin de geçersiz olduğu,geçersiz sözleşmeye dayanılarak munzam zarar talep edilemeyeceği, ancak tarafların verdikleri var ise bunları fedakarlığın denkleştirmesi ve sebepsiz zenginleşme ilkesi hükümleri çerçevesinde iade edecekleri,bu kapsamda davalı tarafın aldığı kaparo bedelini davacıya iade ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından...

                    Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır.------ sayılı kararı, ------- sayılı ve ------ sayılı kararları Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça munzam zararına ilişkin somut ve açık deliller sunulamadığı gibi esasen somut bir munzam zarar iddiasında da bulunamadığı, yalnızca hakkın doğduğu tarihten itibaren geçen sürede enflasyon, paranın değer kaybı ve alım gücündeki düşüş, faizin ana para üzerinden hesaplanması ve ana paranın enflasyon karşısında sürekli erimesi gibi olgular dikkate alınarak munzam zarar hesaplaması yapılmasını talep ettiği, bu haliyle davacı şirketin geç ödeme nedeniyle somut olarak uğradığı zarar olgusunu ileri sürüp ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu