WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece kayıt üzerindeki şerh muhtesat sahibinin kişisel hakkına aleniyet kazandırmak ve bu hakkı üçüncü kişilere karşı ileri sürme olanağı dışında bir hak bahşetmeyeceğinden dava reddedilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19.maddesi 2.bendine göre taşınmaz mal üzerinde maliki olanından bir başkasına veya paylı mülkiyete tabi ise paydaşlarından sadece birine ait muhtesat bulunması halinde muhtesat sahibinin muhtesatın ne olduğunun (cinsinin), iktisap sebebinin tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilme olanağı vardır. Bu tür bir hak zemin üzerindeki binanın yıkılması veya yanması gibi bazı sebeplerin ortaya çıkması sonucu muhtesat sahibinin hakkından vazgeçmesi yada arazi malikinin muhtesat bedelini ödemesi halinde sona erer. Uygulamada kısa olarak "muhtesat şerhi" olarak bilinen bu şerh, mahkemece doğru olarak saptandığı üzere hak sahibi kişinin durumunu üçüncü kişilere duyurur....

    Maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, davası ile maddi hata düzeltim istemli muhtesat bedelinin tespiti, tahsiline ilişkin birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davaların kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R – Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme, TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir). Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın (üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesine dayanan muhtesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesine dayanan muhtesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve feri müdahil hazine vekilince temyiz edilmiştir. Davacı idare ve feri müdahil vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan muhtesat bedelinin tespiti davası ile birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın zemin bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı (davacı) vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 3....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan muhtesat bedelinin tespiti davası ile birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın zemin bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı (birleştirilen davanın davacısı) vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 8....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan muhtesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14....

                Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında, evinin davalı belediye tarafından devralındığını ve kendisine 4.350,00 TL enkaz bedeli ödendiğini ancak kıymet takdir raporunda ayrıca bina ve muhtesat bedeli olarak belirlenen 44.350,00 TL'nin ödenmediğini ileri sürerek, fazlası saklı 100,00 TL'nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kentsel dönüşüm projesi kapsamında belediyeye devredilen yapıya ait ödenmeyen bina ve muhtesat bdelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı eldeki davada, enkaz bedelinin yanı sıra, imzalanan kıymet takdir raporu kapsamında bina ve muhtesat bedelinin de ödenmesi gerektiğini ileri sürmüş olup, davalı davanın reddini dilemiştir....

                  Taşınmazlar üzerindeki, muhtesatların iyileştirilmesi, değerinin arttırılması bakımından yapılan harcamaların yeni bir muhtesat meydana getirme niteliğinde sayılamayacağı açıktır. Yani bunlar muhtesat olarak nitelendirilemez. Yapılan iyileştirme ve değer artırıcı giderler (bakım ve onarım için) kural olarak, yapılan faydalı masraflar kapsamında yapılmış bir harcama olarak, nitelendirilebilir. Bu tür giderlerin koşullarının varlığı ve oluşması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak dava konusu yapılabilir. Yapılan iyileştirmeler yani bakım ve onarımlar bağımsız bir muhtesat yaratma niteliğinde kabul edilemez. Mahkemece, bu nitelendirme gözardı edilerek davacı tarafından 1, 2, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümlere yaptığı iyileştirmelerin yeni bir muhtesat yaratmakmış gibi kabul edilerek davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi yerinde değildir. Kaldı ki davacı davasını terditli (kadameli) olarak açmıştır....

                    Şöyle ki; 1- Dava konusu taşınmaz üzerindeki karışık meyve ağaçlarının zeminde kapladığı alan belirlenip, meyvelerin cinslerine göre gelirleri eses alınarak bedelinin tespiti ile zemininde tarım arazisi olarak ekilebilir münavebe ürünlerine göre değeri belirlendikten sonra ikisi arasındaki farkın muhtesat bedeli olarak kabulü gerekirken taşınmazın değerlendirme tarihi olan 2014 yılı resmi verileri dosya arasına alınıp, (Taşınmazda bulunan ağaçların yaşlarına göre verimleri de İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek) raporuda denetlenmeden, yazılı şekilde muhtesat bedeline karar verilmesi, 2-Dava konusu kavak ağaçlarının sınır bitkisi kabul edilerek yaşlarına göre maktu bedelleri İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek değer biçilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu