"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... ilçesi, Değirmenli köyü, 115 ada 1 parsel sayılı 3196,12 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacılar, taşınmazın fiilen kendi kullanımlarında olmasına rağmen taşınmazın beyanlar hanesine davalı ... lehine kullanım şerhi verildiği iddiasıyla dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan, 154 ada 534 parsel sayılı 1.178,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ... taşınmazın kendi kullanımlarında bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının beyanlar hanesine lehlerine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....
Mahkemece “3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi hükmünün aynı Kanunun 33. maddesi uyarınca kadastro çalışma alanı dışında bulunan taşınmaz mallar hakkındaki davalarda uygulanmayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın yasal düzenlemelere uygun bulunmadığından bahisle, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve dava konusu muhdesatın kadastro tespitinden önce davacı tarafça meydana getirildiğinin belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi hükmü gözetilerek muhtesatın davacı tarafça yapıldığının tespiti ile muhtesatın tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilebileceği” gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve taşınmaz üzerinde bulunan 70 yaşın üzerinde 110 adet, 40-60 yaşın üzerinde 60 adet ve 100 yaşın üzerinde 70 adet olmak üzere toplam 240 adet deliceden aşılanmış zeytin ağaçlarının davacı tarafından yetiştirildiğinin ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar...
Davacı dayandığı noterde ve adi şekilde düzenlenmiş satış sözleşmeleri ile muhdesatın kendisine satıldığı bu muhdesatı yıkarak yerine 3 katlı dava konusu binayı yaptığını ileri sürmektedir. Gerçektende taşınmaz üzerinde beyanlar hanesinde sözü edilen ve kadastro tespit tutanağından da anlaşılan ahşap bina davacının yaptığı 3 katlı bina vardır. Bu durumda tapunun beyanlar hanesindeki kaydın dayanağının kalmadığı açıktır. Diğer bir anlatımla 2613 sayılı yasanın 22.maddesine göre tahdit ve tespiti yapılan taşınmazın üzerindeki bina yıkılarak hukuki varlığını yitirmiştir. Artık taşınmaz üzerinde beyan kaydına konu muhdesat değil bir başka muhdesat vardır....
Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazların payı oranında adına tescili istemiyle dava açmış, davalı/davacı ... cevap dilekçesi ile, taşınmazlar üzerindeki fındık ve diğer meyve ağaçlarının kendisine ait olduğunun tapuların beyanlar hanesine yazılması, dava konusu 120 ada 67 parsel sayılı taşınmaza ait tapunun cins (nitelik) hanesinin "ahşap ev ve bahçesi" olarak düzeltilmesi, bu tapunun beyanlar hanesine taşınmaz üzerindeki kargir evin kendisine ait olduğunun yazılması istemi ile karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ......
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin tespitinin iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline taşınmazın 1. derecede sit alanında kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılmasına, taşınmaz üzerindeki tek katlı binanın ve meyve ağaçlarının davalıya ait olduğu anlaşılmakla beyanlar hanesine muhdesat olarak gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından esasa ve Hazine tarafından da beyanlar hanesine yazılan muhdesat şerhi nedeniyle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Diğer yandan, aynı Kanun'un "Beyanlar" başlıklı 1012/2., 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü’nün 60. maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtme kütüğün beyanlar sütununda gösterilemez. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/11. maddesi, muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetine ve tapunun beyanlar sütununda gösterilmesine izin veren özel yasal düzenleme getirmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda 0 ada 32 parsel sayılı taşınmazın doğusunda kalan ve fen bilirkişisi krokisinde sınırları belirtilen 18159,17 metrekare yüzölçümündeki tescil harici bölümün davacı Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu bölüme yönelik müdahalesinin men'ine ve aynı raporda sayıları, özellikleri ve yaşları belirlenen zeytin ağaçlarının davalı ... tarafından oluşturulduğunun tapunun beyanlar hanesine dercine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından muhdesat yönünden temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazda bulunan zeytin ağaçlarının 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılatılması Hakkındaki Kanun'un 20. maddesi uyarınca davalı tarafından oluşturulduğunun tapunun beyanlar hanesine dercine şeklinde hüküm kurulmuş olup, Hazine temyizi zeytin ağaçlarının muhdesat olarak gösterilmesine yöneliktir....
da açıkça anlaşılacağı üzere herhangi bir taşınmaz üzerinde maliki dışında bir kimseye ait muhdesat bulunması halinde bu durumun beyanlar hanesinde gösterilmesinin gerekmekte olduğu, sadece madde gerekçelerinde de açıkça vurgulandığı üzere eylemli (fiili) durumun belirtilmesi demek olduğu; muhdesat sahibi yararına sürekli ve ayni bir hak meydana getirmeyeceği, kanun koyucunun amacının Medeni Kanunun 648, 649, 650 ve 655. maddeleri uyarınca, muhdesatı meydana getiren ile arz sahibi arasında doğabilecek çekişmede, muhdesat sahibinin hakkını kaybetmemesi bakımından, onu güvenceye almak olduğu hususunda uygulama ve öğretide görüş birliği içerisinde bulunulduğu ,bir başka söyleyişle bu beyan sadece aleniyet ve kanıtlama kolaylığı sağlar." denildiği, bu sebeple beyanlar hanesine işlenmesi yönünden talebin reddedilmesinin hukuk aykırı olduğunu, yine muhdesat aidiyetinin tespiti ve tespitin beyanlar hanesine işlenmesi talebine ilişkin davada esas talep muhdesat aidiyetinin tespiti olup beyanlar...
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12/3 maddesine göre tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 24.11.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 19.03.2021 tarihinde açıldığı, kullanım kadastro tespiti sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği, taşınmaz üzerindeki muhdesatın değerine ilişkin terditli talep yönünden Hazineye husumet yöneltilemeyeceği " gerekçesiyle, asıl talebin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, terditli...