DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle muarazanın giderilmesi, davalının isteği ise, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasıdır. SGK İl Başkanlığı Adana SGK İl Müdürlüğü T3 31/03/2022 tarih ve E-19966705- 118.10.02- 43011479 sayılı yazısı dosyaya konulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 389/1.maddesi,"Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklindedir. İhtiyati tedbir uyuşmazlık konusu hakkında verilmiştir. Anılan madde kapsamında ihtiyati tedbir şartları oluşmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karar yerindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARININ ÖZETİ:Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/147 esas sayılı derdest olan dava dosyasında; "-Davacının her ne kadar hak kaybına uğramaması için, ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu malın mülkiyetinin ihtilaf konusu olmadığı, dava konusu para alacağı olan uyuşmazlıklar için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbirin yalnız uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği anlaşılmakla HMK 389.maddesindeki koşulların mevcut olmadığı anlaşıldığından talebin yerinde olmadığı anlaşıldığından; -Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE;" karar verilmiştir....
-Davacı vekili dava dilekçesinde Çorum İcra Müdürlüğünün 2021/13845 esas sayılı dosyasının yargılama neticeleninceye kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiş ise de, ihtiyati tedbir talebinin doğrudan dava konusu üzerine matuf olmaması ve mahkeme hükmüne dayalı ilamlı icra takibinin ihtiyati tedbir kararı verilerek infazının durdurulmasına karar verilemeyeceği gözetilerek davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, "karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
yönünde teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
maddeleri gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluşmadığını, mahkemenin hatalı değerlendirme ile ihtiyati tedbir kararı verdiğini, izah edilen sebeplerle 23/02//2023 tarihinde verilen, ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin kararın ortadan kaldırılarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 17/04/2023 tarihli istinafa cevap dilekçesinde; Davalı kurum tarafından düzenlenen 28/02/2022 tarih ve 40981176 sayılı yazı ile bildirilen işlemin tedbiren durdurulması ve sözleşmenin aynı koşullarda devamı yönünde verilen Adana 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/17 D.İş sayılı ihtiyati tedbir kararının esas hakkındaki nihai karar kesinleşinceye kadar devamı yönündeki yerel mahkeme kararına karşı davalı kurum tarafından ileri sürülen hukuki dayanaktan yoksun istinaf itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar....
tedbir konulduğuna dair tapulara müzekkereler yazılıp kısıtlandığının, mahkeme hakimliğince de kabul olunduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmeden ihtiyati tedbir uygulamasının usul ve kanuna aykırı olduğu, sonradan ihtiyati tedbir kararı verilmesinin bu aykırılığı ortadan kaldırmayacağı, ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazın dinlemek üzere tarafları davet etmeksizin reddedildiği, davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin alacağın tahsiline ilişkin olup ihtiyati tedbir konulan taşınmazların davada doğrudan uyuşmazlık konusu olmadığını, ihtiyati tedbir kararının dava konusu olmayan taşınmazlar üzerine konulmasının da usul hükümlerine aykırı olduğu,taşınmazlar üzerine dava değeri 1.000.000....
Mahkemece 08/07/2021 tarihli ara kararı ile; " Davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulü ile; davacının tedavisinde kullanılan EMBROLIZUMAB etkin maddeli ilaç/ilaçların bedelinin ileride gerektiğinde sorumlusundan alınmak üzere, kesinti yapılmaksızın, ihtiyati tedbir yolu ile davalı Kurum tarafından karşılanmasına," karar verilmiştir. Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının kabulüne dair kararın bozulmasını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz" başlıklı 394.maddesi gereğince "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir....
tarafça yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulabileceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talepli dilekçede; uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, dava konusu ile hiç ilgisi bulunmayan mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasının hukuken mümkün olmadığını, 5 yılı aşkın süredir teminatsız olarak devam eden tedbirin davalıların mülkiyet hukukunu ihlal eder bir boyuta ulaştığını belirterek davalı araçları üzerine uygulanan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasın talep etmiştir. Mahkemenin 15/12/2021 tarihli duruşmasında 1 numaralı ara kararında; "Davalılar vekilinin İhtiyati Tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebinin KABULÜ ile; davalılara ait araç üzerine konulan ihtiyati tedbire ilişkin 08.11.2016 tarihli celsenin 4 numaralı kararının HMk m.389 vd. Maddelerine uygun olmadığı ve teminat gösterilmemesinin de gerekçesinin mahkeme tarafından açıklanmadığı, davacı tarafa teminat yatırtılmadığı, dosyada bekletici mesele yapılan Anadolu 18....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı kurum vekili, davalı Hazineye ait taşınmazlarda 49 yıl süreyle tesis edilen 14.10.1998 günlü intifa hakkı uyarınca taşınmazlarda tasarrufta bulunduklarını, davalı Hazinenin 26.11.2009 ve 19.03.2010 tarihli yazılarıyla davacının intifa hakkı sözleşmesine aykırı davrandığını belirterek hasılat payı ödenmesini ve intifa hakkının terkinini istemek suretiyle muaraza yarattığını ileri sürerek hasılat payı ile gecikme zammı nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, irtifak hakkı sözleşmesinin aynen ifasını ve 26.11.2009 ile 19.03.2010 tarihli işlemlerle haksız, hukuka aykırı olarak yaratılan muarazanın giderilmesini ve tahliyeye kalkışılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....