İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı kurum vekili 18/10/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, ihtiyati tedbir istemi ile kabul kararının koşullarının oluşmadığını, haksız ve hukuka aykırı olarak tesis edilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının müvekkili kurumun işleyişini zorlaştıracağını ve zarara uğratacağı, işin esasını halleder nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, yaklaşıs ispat şartının gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir kararı verilirken, asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette bir karar verilmemesi gerektiğini, yasa gerekçesinden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin bir araç olduğunu, ihtiyati tedbir kararının usulüne uygun olarak Kuruma bildirilmesi halinde, tebliğ tarihi ve saati itibariyle işlemin duracağını, bu ana kadar yapılan tahsilatların, tedbir kararı geçmişe etkili olmadığından iade edilemeyeceğini, ancak, tedbir kararında açıkça tedbir kararından önce yapılan mahsupların geri ödenmesine...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; ... 2.FSHHM'nin ...Esas sayılı dosyasında verilen 28/02/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının halen geçerli olduğunu, tedbirin haksız veya kaldırılmış olduğunun tespit edilmediğini, davacının açtığının davanın şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat kapsamında açılmış bir davadır. 6100 sayılı HMK' nun 399/2 maddesi “haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davasının esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılacağı” hükmünü içermektedir. İş bu hüküm gereğince ihtiyati tedbir kararı ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ...esas sayılı dosyasından verilmiş olmakla, 6100 sayılı HMK'nun 398, 399/2 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararını veren ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı davaya konu taşınmaz payının davalıya satış suretiyle temlik edildiğini ve kendisinin de taşınmazda paydaş olup önalım hakkını kullanmak istediğini iddia ederek davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve taşınmazın davalıya ait payı üzerine ihtiyati tedbir konmasını istemekle dosya kapsamı, dava açıldığı sıradaki mevcut delil durumu, uyuşmazlık konusu taşınmaz payına el değiştirmemesi için tedbir konması istemi, tedbir konmadığı takdirde davaya konu taşınmaz payının el değiştirme ihtimali olup telafisi mümkün olmayan zararlar doğacağı düşünülerek uygun bir teminat karşılığı davaya konu taşınmaz payına ihtiyati tedbir konması gerekirken ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
ye yönetim ve denetim kayımı atanması talepli ve davalının hisselerinin devrinin engellemesi talepli iki kez tedbir talebinde bulunduklarını, ilk derece mahkemesince taleplerin reddedildiğini, ancak davalı hakkında deport kararı verildiğini, davalının yurt dışından dönemeyecek olması nedeniyle davalının mal varlığı hakkında ihtiyati tedbir talebinde bulunulması gerektiğini iddia ederek, davalının tespit edilebilecek ilk mal varlığı olan ...’de bulunan %75’lik hisselerinin devrinin engellemesi için HMK md.392/1 uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi gereğince hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilen hisselerin uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği kararında özetle; "...HMK 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin asıl davanın açıldığı mahkemeden talep edilebileceği, talep eden vekilinin İstanbul 5.ATM'ye sunduğu 26.01.2022 tarihli dava dilekçesi ve 07.02.2022 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, bu mahkemenin de asıl davanın açıldığı mahkeme olduğu gözetilerek, anılan yasa hükmü doğrultusunda eldeki talep yönünden mahkememize ihtiyati tedbir talebinde bulunulamayacağından ihtiyati tedbir talebinin reddine ..." gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın şubelerine gönderilmek üzere kargoya verilen bonodaki davacı cirosunun karalanarak, bononun İstanbul ......
Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz" HMK'nın 341/1-b.maddesinde; "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.." Düzenlemesi yer almıştır. HMK'nın 341. maddesinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar istinaf edilebilmektedir....
Bu durum "gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir" kriterine uygun olmakla, somut olayda HMK'nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 5.000,00....
Maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddenin; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir . Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir ....
Maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/3 maddesinde tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, 391/2- c bendinde ihtiyati tedbir kararında tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiğinin yazılacağı düzenlenmiş olup, 393. Maddede tedbir kararının uygulanması hükümlerine yer verilmiştir. Anılan maddeler hükümlerine göre ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecek olup verilen ihtiyati tedbir kararının da uygulama olanağının bulunması gerekmektedir....
Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak bir tedbir kararı verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır, bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar, maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü ve reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir. Türk hukukunda ve Yargıtay uygulamalarında asıl davanın sonucunun ihtiyati tedbir yolu ile öne çekilemeyeceği, davanın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği genel ilke olarak kabul edilmiştir....