düzenlendiğini belirterek 3 nolu bağımsız bölüm ile ilgili olarak taşınmazın devrini veya kaydına iradi konulacak kısıtlamaları önleyici mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile dava konusu 3 nolu bağımsız bölümün geri alım hakkının ne zaman başlayacağına ilişkin oluşan muarazanın "anahtar tesliminden itibaren (23/09/2020) bir (1) yıl" olacak şekilde giderilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesinde öngörülen şartların oluşmadığını, davanın muarazanın men'i davası olmasına rağmen verilen kararın uyuşmazlığın esasını çözer nitelikte karar verildiğini, müvekkili şirketin ticari ilişkinin devamına zorlandığını, başka dağıtım şirketlerinin bulunduğu, tedbir dilekçesinde tedbir sebebinin belirtilmediğini, talebin HMK 390/3. Maddesine uygun olmadığını, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğinden bahisle yerel mahkemenin itirazlarının reddinin yerinde olmadığını, yerel mahkeme ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. VI-) DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, muarazının men'i ve elektriğin bağlanmasına dair ihtiyati tedbir talebine ilişkindir....
Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbir kararının kabulü veya reddi ,bir kısım genel ilkeler konulmak suretiyle , hakimin takdirine bırakılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/13 D.iş sayılı tedbir kararı ile işlemin durdurulduğunu, davalı kurum tarafından 25.03.2021 tarih ve 22743374 sayılı yazı ile müvekkili aleyhinde 45.110,92 TL tutarında borç tahakkuk ettirilmesine yönelik işlem ile yaratılan muarazanın, işlemin iptali sureti ile giderilmesi gerektiğini ileri sürerek, 25.03.2021 tarihli, 22743374 sayılı yazı ile bildirilen toplam 45.110,92 TL para cezası tahsiline yönelik işlemin iptalini, muarazanın giderilmesini, Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/13 D.İş sayılı kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesini istemiştir....
İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir. HMK'nın 389.maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir....
D.İş, ... karar sayılı gerekçeli kararında özetle; "İhtiyati tedbir talep eden vekili dava açılarak esas mahkemesinden tedbir talep edebilecekken değişik iş dosyasından tedbir talebinde bulunduğu, dava konusu CNC makinanın talep edenin yed'inde bulunduğu, TMK 683 madde kapsamında elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi talepli davanın Türk Ticaret Kanun’un MADDE 5/A- "Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmü gereğince konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi bulunmadığından dava şartı arabuluculuk işlemlerine tabi olmadığı, bu nedenle eses mahkemesinde dava açıp tedbir talep edilebileceğinden değişik iş dosyasından istenen tedbir talebinin hukuki yarar bulunmadığından reddine ilişkin; İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE," şeklinde hüküm kurulmuştur....
Muarazanın önlenmesi istemine konu taşınmazlar üzerinde kurulu olduğu bildirilen okulların ve yurtların tahliye edilmesi ve boşaltılması ileride telafisi imkansız veya güç zararların doğmasına, hak kaybına sebebiyet verebilecek niteliktedir. Dosyaya sunulan protokoller ve ekli belgeler ile tüm dosya kapsamından somut olayda yaklaşık ispat gerçekleştiğinden ve HMK'nun 389.maddesindeki ihtiyati tedbir şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığı kabulüne ve davalının ihtiyati tedbir kararana itirazının reddine ilişkin ara kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olmakla doğru görülmüştür. Davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri uyuşmazlığın esasına ilişkin olup yargılama sonucunda değerlendirilip tartışılacak konulara ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....
Karşı taraf dinlenilmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararına itiraz usulü düzenlenmiş olup buna göre; itirazın dilekçeyle yapılacağı, itiraz edenin, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorunda olduğu, mahkemenin, ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını vereceği, itiraz üzerine mahkemenin, tedbir kararını değiştirebileceği veya kaldırabileceği, itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği hususları düzenlenmiştir....
akdedilmiş olan kira sözleşmesi süresinin ve TBK'da öngörülen sürelerin sonuna kadar kiracılılık sıfatının devam ettiğinin tespiti ile muarazanın menine ve davalarının kabulüne, somut davaya konu Türk Borçlar Kanununa tabi kira sözleşmesinin feshine yönelik encümen kararının hükümsüz ve geçersiz olduğunun ileride verilmesi muhtemel bir tahliye kararının ika edilemeyeceği hususlarında davalı idarenin savunması alınmadan ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, ihtiyati tedbir talebimizin öncelikle teminat alınmasına gerek olmaksızın kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise teminat alınması şartıyla kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, hukuki niteliği itibariyle muarazanın men'i, davalının isteği ise, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389/1.maddesi,"Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklindedir. Anılan madde kapsamında ilk derece mahkemesince verilen karar yerindedir. Sonuç olarak: Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....