DELİLLER VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE ULAŞILAN KANAAT: Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında eksiklik bulunmadığı, istinaf başvurusunun incelenebilir olduğu tespit edilmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacılar vekili hasım göstererek açtığı davada terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddini talep etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hâkime aittir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 31, 33). 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15/05/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davacı ... yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne dair verilen 06/04/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 605/2 maddesi gereğince terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 02.11.2008 tarihinde ölen muris ...'nın terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Ayrıca TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK.m.33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK 605/2 m.). Gerek 743 sayılı Medeni Kanunda, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326 ncı maddesinde, hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. 2. Mirasın hükmen reddine ilişkin davalarda ise davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. 3. Davanın niteliği gereği davalı taraf konumunda olan alacaklı (ya da alacaklıların), murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderinden davalı tarafın değil davacı tarafın sorumlu tutulması gerekmektedir. 3. Değerlendirme 1....
Ayrıca TMK'nın Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK m. 605/2). Gerek 743 sayılı Medeni Kanun'da, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir....
Mirasın hükmen reddi davası maktu harca tabidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/642 E, 2018/221 K sayılı 28.02.2018 Tarihli kararı ile müteveffa T6 in mirasçıları olan davalılar T4 ve T3 mirasın hükmen reddi talebinin tesciline karar verildiği, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi' nin 2018/933 E, 2018/1687 K sayılı 28.12.2018 Tarihli ilamı ile ilgili dosyanın davalısı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği ve böylece ilk derece mahkemesi kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605’inci maddesinde Yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri düzenlenmiş; ölümü halinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş olması halinde mirasın reddedilmiş sayılacağı belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 599. maddesi gereğince mirasçılar, mirası bir bütün olarak kazanırlar. Aynı kanunun 641. maddesi gereğince mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumlu olurlar....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının mirasın gerçek reddini talep ettiği, borca batıklık iddialarının bulunmadığı, değer ve hasım gösterilmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu; 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında ise "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, vekil edenlerinin mirasbırakanı ...'nin 11.08.2009 tarihinde öldüğünü, ölüm tarihine göre terekesinin borca batık olduğunu açıklayarak mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların veraset ve intikal vergisi beyannamesi sundukları, bu nedenle de mirası zımnen kabul etmiş sayıldıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez....