WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme, davanın mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 31, 33). Türk Medeni Kanunu madde 609 uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Mirasçı tarafından hasım gösterilmeden mirasın reddi, tespit ve tescili talep edilmiştir. Mirasbırakanın borçlarının bulunduğunun belirtilmesi mirasın hükmen reddinin tespitini talep etmek anlamına gelmez.(Yargıtay 14. HD 17/10/2019 tarih ve 2016/15989 E 2019/6742 K ) Somut olayda; mahkemece görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu dikkate alınarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması isabetsiz olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile hükmün HMK 353(1)a-3 gereği kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Taraflar arasındaki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 nci maddesi gereğince mirasın hükmen reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; miras bırakan Nihat'ın 02.12.2017 tarihinde terekesi borca batık olarak öldüğünü ileri sürerek, mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar cevap dilekçelerinde; davanın reddini istmiştir. III....

    İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 605 inci maddesinin ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

      Ancak, gerek 743 sayılı Medenî Kanunda, gerekse 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda bu tür davaların sulh mahkemelerinde görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığının tayin ve tespiti konusunda, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra terekenin borca batık olduğunun tespitine, "mirasın hükmen reddine" ilişkin olarak açılacak davalarda davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

        TMKnın 571.maddesinin birinci fıkrasına göre, tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Ayrıca ilgili kişinin iptal sebebini öğrenmesine bakılmaksızın her hâlde dava hakkı; vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Ancak dava açma süresi geçmiş olsa bile, TMKnın 571.maddesinin ikinci fıkrasına göre, tenkis iddiası def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Mahkemece, tesciline karar verilen vakfın kurulmasına dair vasiyetname hakkında terditli olarak vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkisi için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/712 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığına ve bu davada verilecek kararın eldeki davayı etkileyeceğinden bu davanın sonuçlanmasının beklenmesi ve bekletici mesele sayılması, tarafların iddia ve savunmalarının bundan sonra değerlendirilmesi gerekmektedir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2020 NUMARASI : 2018/643 ESAS, 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Çarşamba 1....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11/03/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/11/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacı, trafik kazasında iki oğlunun vefat ettiğini ve kazada ölen oğlu ...'in kazanın oluşumunda kusurlu bulunduğunu, kazada ölen diğer oğlu ....'in eşine ve kızına güvence hesabından yapılan ödeme ile ilgili ... mirasçılarına icra takibi yapıldığını, muris oğlu ...'in terekesinin borca batık olduğundan mirasın hükmen reddinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında; davacının murisi ...'...

            Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, talep eden vekili dilekçesinde açıkça talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca açılan muris ...’ün mirasının kayıtsız şartsız reddinin tespit ve tescili olduğunu belirtmiş ve alacaklılar hasım gösterilmemiştir. Talep eden vekili tarafından temyiz dilekçesinde de talebin, mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu beyan edilmiştir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, talep edenler herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddederler. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, davalı ... ve davalı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 18.04.2010 tarihinde vefat eden ... terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ......

                Mahkemece muris T3 02/11/2018 ölüm tarihinde yapılan araştırmalarda pasifin aktifinden fazla olması nedeniyle dava kabul edilerek mirasın hükmen reddine dair verilen kararın toplanan delillere göre mirasın hükmen reddi şartları oluşmakla isabetli olduğu ancak en yakın mirasçıların tümü tarafından mirasın reddi halinde mirasın reddine dair karar kesinleştiğinde TMK 612. maddesi gereğince mirasın Sulh Hukuk Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair hüküm kurulması gerekmekle bu yönde karar verilmemiş olması hatalı bulunmuştur. (Yargıtay 14 HD, 2016/11889 E, 2019/8678 K , 2020/1714- 4819sayılı ilamı) Açıklanan bu nedenlerle davalı kurum vekili istinaf başvurusu HMK 353- 1- b-2 maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiş toplanan delillere göre TMK 605/2 maddesi uyarınca mirasın hükmen reddi sübuta erdiğinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu