T4'e ait mirasçılık belgesini çıkarması ve mirasçıların davaya dahil edilmeleri için kendilerine yetki ve sürenin verildiğini, bu nedenlerle mirasçılarına karşı devam edilebilmesi gerektiğinden söz konusu şahsın mirasçılarının tespit edilmesi gerektiğinden müteveffa T4'e ait mirasçılık belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından 03.01.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasçılık belgesi isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 2301, 1103 parsel sayılı taşınmazların ... kızı ... mirasçıları adına kayıtlı olduğunu ve mirasçılarının tespit edilmediğini belirterek mirasın Hazineye geçmesini istemiştir....
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. 501. maddesine göre ise, mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer. TMK'nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. TMK'nın 594. maddesi ile “Mirasbırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hakimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilan yapıp hak sahiplerini son ilandan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 11.01.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne ...r verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesi isteğine ilişkindir. Davacı ... vekili, ... ili ... ilçesi ... mahallesi 1766 parsel sayılı taşınmazın ... (ölü) oğlu ... (ölü varisleri) adına kayıtlı olduğunu ve ...’ın mirasçılarının tespit edilmediğini belirterek TMK 594. maddesine göre Maliye Hazinesi’nin mirasçılığına ...r verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece; murisin kimlik bilgilerine ulaşılamadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı dilekçesinde muris babaannesi Habibe' nin mirasçılık belgesinin düzenlenmesini talep etmiş, mahkemece; murisin doğum, ölüm tarihlerine ulaşılamadığı gerekçesiyle yapılan inceleme sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Dava TMK'nun 598. maddesine dayalı mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TMK'nun 598. maddesinde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere Sulh Mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, mirasçılık belgesinin geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir....
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.02.1999 tarih, 1999/2-58 Esas, 1999/53 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, nüfusa kayıtlı olamayan bir kişi için de mirasçılık belgesi istenilebilir. Murise ait olduğu belirtilen tapu kayıt ve dayanak belgeleri getirtilmeli, davacıdan tanık dahil bu konuda göstereceği diğer delilleri sorulup incelendikten sonra bir karar verilmelidir. Somut olayda; ... İli, ... İlçesi, ... Mah./ Köyü, Cilt: 1, Hane: ..., ...:3'te nüfuda kayıtlı ... ve ... kızı, ...-01.07.1888 doğumlu ...'nin ölüm hanesinde kapalı ölüm yazdığı, ...'nin eşi ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Her ne kadar davacı vekili tarafından söz konusu murise ilişkin mirasçılık belgesi verilmesi talebinde bulunulmuş ise de miras bırakandan alacağı olduğunu iddia eden tarafın söz konusu mirasçılık belgesiyle ilgili talepte bulunabilmesi için yetki belgesinin mevcut olması, ayrıca mirasçılık belgesi talep edilebilmesi için hukuki yararın mevcut olduğunun ispat edilmesi gerektiği, mahkememiz dava dosyasın da sunulan abonelik sözleşmesi suretiyle ilgili mirasçılık belgesi talep edilmesi hususunda herhangi bir yetki belgesinin mevcut olmadığı hususu da dikkate alınarak davacı tarafın mirasçılık belgesi verilmesine yönelik talebinin kabul edilemeyeceği kanaatine varılarak davacı tarafça açılan davanın REDDİNE, " şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olaya gelince; davacı, 18.07.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmişse de dosyada bulunan muris ...’a ait 05.03.2010 tarihli mirasçılık belgesine göre murisin, davacı ... haricinde “..., ..., ..., ..., ...” isminde beş mirasçısının daha bulunduğu anlaşılmıştır....
1998/505 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaliye yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, iptali istenen mirasçılık belgesi muris T16'in mirasçılık belgesiymiş gibi değerlendirilerek yanılgılı bir sonuca ulaşılmış olup, mahkemece hatalı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporu esas alınarak ve dosya içeriğine uygun düşmeyen "...davalılar T13 ve T14'ın murisin mirasçısı olmadıkları, bu durumda TMK'nın 612. Maddesi hükmü gereği dava konusu birbiri ile çelişen iki veraset ilamından Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesi 2005/1316 Esas 2005/1431 Karar sayılı veraset ilamının iptali ve muris T16'in mirasının 9 pay üzerinden tespiti gerektiği.."...