WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel hak sağlayan satış vaadi sözleşmesi tapu kaydına şerh verilmekle ayni etkili hale gelir. 4721 s. TMK’ nun 1009/2. maddesinde de bu satış vaadi şerhi o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Kuşkusuz, 2644 s. TK’ nun 26. maddesi uyarınca tapuya şerh verilen satış vaadi sözleşmeleri şerh tarihinden itibaren 5 (beş) yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmez ise; tapu sicil müdürü veya memuru tarafından re’sen (kendiliğinden) terkin edilir. 22.07.2013 gün ve 5150 sayılı Tapu Sicil Tüzüğü’nün 69. maddesinde terkinin, tescilin kendisine hak sağladığı kimsenin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına dayanılarak yapılacağı belirtilmiştir. Süresi geçtiği halde terkin edilmeyen satış vaadi sözleşmesi şerhi ayni hak kuvvetini yitirerek tekrar şahsi hak sağlar duruma dönüşür. (Yargıtay 14....

Buna göre, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak satış vaadini kabul eden davacı satış vaadinde bulunan davalılar aleyhine tapu iptali ve tescil davası açabileceği gibi bedelin tahsili davası açabilir, satış vaadini kabul eden bu haklardan birini kullanmak üzere zorlanamaz. Ayrıca önceden tapu iptali ve tescil davası açan satış vaadini kabul eden davacı sonradan bu istemini bedele ilişkin olarak değiştirebilir ve davasını bedele dönüştürebilir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 16.05.21956 gün ve 1- 6 sayılı kararında da bu ilkeler aynen benimsenmiştir. Somut olayın incelenmesinde, dava dilekçesinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu, ancak yargılamanın devamı sırasında ibraz edilen 14/05/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle davadaki talep sonucunu bütünüyle ıslah ederek bedele ilişkin olarak değiştirdiği (davayı bedele dönüştürdüğü) anlaşılmaktadır....

Somut olayda, davacıların tescil isteğinin dayanağı olan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri usulüne uygun olarak düzenlenmiş olarak geçerlidir. Mahkemece hükmü temyiz eden davalılar murisi ... ... dava dış..ve ... arasında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş ise de; iptaline karar verilen taşınmazlara ait tapu kayıt malikinin ismi "..." olarak yazılı olup, 190, 181, 222 ve 220 parsellere ait kayıtlarda "..." ismini taşıyan birden fazla malik vardır. Bir başka anlatımla tapu kayıtlarında adı geçen kişinin vaat borçlusu ... ... ve dolayısıyla aleyhine dava açılan davalıların murisi olup olmadığı anlaşılamamaktadır....

    Somut olayda, dayanılan 06.11.2006 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 07.11.2006 günlü adi yazılı “anlaşma” başlıklı belgeler davalı ... vekili dava dışı ... ile davacı arasında düzenlenmiştir. 06.11.2006 günlü satış vaadi sözleşmesinde satış bedelinin 34.000,00 TL olduğu yazılıdır. Bu bedel 07.11.2006 tarihli adi yazılı sözleşmede 53.000 Euro olarak belirtilmiş ve kayıt maliki vekili dava dışı ...’a ödendiği yazılmıştır. Satış vaadi sözleşmesi ademi ifa ile sonuçlandığından, davacı ödediği bedelin sebepsiz kalması nedeniyle iadesini talep edebilir....

      Davacı ile dava dışı Hüseyin Tepeci arasında geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bulunmakta olup ifa imkansızlığı nedeniyle taşınmazı devir ve temlik yükümünü yerine getiremeyen vaat borçlusunun ifa edemediği bu edim yerine karşı tarafa yani vaat alacaklısına tazminat ödeme yükümlülüğü söz konusu olacaktır. Davacı ile dava dışı Hüseyin Tepeci arasında akdedilen satış vaadi sözleşmesinden de açıkça anlaşıldığı üzere davacı satış bedelini nakden ve tamamen dava dışı Hüseyin Tepeci'ye ödemiştir. Davalı T3nün 05/03/2018 tarihli cevabi yazısı ile tüm dosya kapsamından davalı kuruma tapu tahsisi bedeli veya arsa bedeli olarak herhangi bir bedel ödenmediği anlaşılmaktadır. Davacı uğradığını iddia ettiği zararını satış vaadi borçlusundan talep edebilir....

      Noterliğinde 25/03/2009 tarih ve 2770 ve 2771 yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi yaptığını, bu satış vaadi sözleşmesi ile Edirne, Uzunköprü, Saçlımüsellim köyü, 1651 ve 1784 parsel sayılı taşınmazları 50.000,00 TL ve 40.000,00 TL bedelle satışı vaat edilmiş şekilde işlem yapılmış ise de ortada gerçek bir satış vaadi sözleşmesi olmadığını, davalı T8 tarafından müvekkilleri aleyhine bu satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan Uzunköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/35 esas ve 2016/1 karar sayılı davasında davanın reddine karar verilmiş ise de Yargıtay satış vaadi sözleşmesinin iptaline yönelik bir dava bulunmadığı gerekçesi ile kararın bozulduğunu, bu nedenle bu davanın açıldığını belirterek satış vaadi sözleşmesinin iptali ile tapudan terkinine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Belirtilmelidir ki, satış vaadine konu bir taşınmazın tapu kaydı üzerinde ipotek, haciz veya ihtiyati tedbir kararı gibi şerhlerin bulunması o satış vaadi sözleşmesinin icrasını istemeye engel teşkil etmez. Satış vaadi sözleşmesi taşınmazın tapu kaydı üzerindeki kısıtlamalarla birlikte ifa edilebilir. Dolayısıyla, davalının yüklenici olan babasının namına bazı ödemeler yaparak arsa sahiplerinin borçlarını kapatıp kayıtlardaki ipotek, haciz veya ihtiyati tedbir gibi şerhleri kaldırması davalıya taşınmazın mülkiyetini talep etme yetkisi vermez....

        a 1978 yılında verdiğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu eski 14 sayılı parselin (yeni 137 ada 7) dava tarihi itibariyle bölünmesinin de kanunen mümkün olmadığını, davacıya satış yapmadığı için kendisinden bedel de talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ..., satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazı tapuda üzerine kaydettirmeden bir kısmını yine satış vaadi sözleşmesi ile davacı tarafa sattığı, dava konusu taşınmaz Hüseyin adına kayıtlı olmadığından davacının... ile yaptığı sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği ancak davanın açıldığı tarih itibariyle uyarlanmış bedeli sözleşme yaptığı ...'dan talep edebileceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....

          Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Kuşkusuz tapu iptali tescil davasınında iptale konu taşınmazların değerine göre belirlenecek görevli mahkemede açılması gerekir(HUMK. m.1). Somut olayda; davacılar satış vaadi sözleşmesine konu 7 parça taşınmaz için 2500.00 TL. bedel göstererek tapu iptali tescil isteğinde bulunmuşlardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.01.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar temyiz etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu