"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanunu'nun 669. maddesinde düzenlenen "mirasta denkleştirme" olmazsa tenkis, ve muris muvazaasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mirasta denkleştirme ile tenkis davasının reddine, tazminat davasının kabulüne dair verilen karar, mirasta denkleştirme ve tazminat yönünden tarflarca temyiz edilmiş olmakla, öncelikle mirasta denkleştirme davasının görülmesini gerekmete olduğu, "mirasta denkleştirme" davasını inceleme görevinin ise Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmakla dosyanın Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.10. 2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK’nın 669. maddesinde; "Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; mirasbırakan tarafından temlik, bağış suretiyle yapıldığına göre bu kazandırmaların miras payına mahsuben verilmediği ve mirasbırakanın kendisini iadeden muaf tuttuğunu ispat yükü davalı tarafa aittir. Ne var ki, mahkemece anılan husus gözardı edilerek ispat yükü davacıda sayılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Hal böyle olunca; davacının terditli talebi olan mirasta denkleştirme isteği hususunda TMK'nın 669 vd. maddeleri uyarınca gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
Dava, mirasta denkleştirme olmazsa tenkis nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mirasçılar murisin malvarlığı içerisinde bulunan hak ve malları hakkı olmadan elinde bulunduran kişilere karşı bunları geri alabilmek amacıyla dava açabilirler. TMK’nın 637. maddesinde “Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mirasçı sıfatını taşıyanlar murisin terekesini elinde bulunduran herkese karşı bu davayı yöneltebilirler. Mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/04/2009 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme olmadığı takdirde tenkis talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20/01/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Davacı vekili; tarafların ortak murisi olan babaları ...'...
4738 ada, 5 parsel sayılı taşınmazda 3, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile aynen terekeye iadesine, iade davasına konu olmayan yahut iade davasında kabul görmeyen ve saklı payı zedeleyen tüm kazandırmaların tenkisine, her iki dava yönünden tüm kazandırmaları aynen terekeye iadesine aynen iade mümkün olmayan mal ve hakların davalılarının seçme hakkını kullandığı tarihteki değerlerinin işleyecek faizleri ile terekeye iadesine ve davalıların kötü niyetli olduğundan ellerinde kalanı değil bu mal varlığından elde ettikleri tüm gelirler ve semereler ile elde etmeyi ihmal ettiği tüm gelirleri de ödemeye mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince iade şartlarının oluşup oluşmadığının incelenmeden karar verildiğini, 2. Miras bırakanın bu kazandırmayı terekeye iade kastı olmadan yaptığını, yapılan bağışın iadeye tâbi olduğunun ispat edilemediğini, 3. Müvekkilinin davalıya ölünceye kadar baktığını, murisin tüm mal varlığını davalıya hibe etmediğini, 4. Kazandırmanın hiçbir kayıt ve şarta tâbi tutulmadan yapılmış olmasının miras bırakanın iadeyi istemediği yönünde karine oluşturduğunu, davacıların da bu durumun aksini iddia ve ispat etmediklerini, 5. İlk Derece Mahkemesince denkleştirme iddiasının gerçekleştiği kanaatine varıldığından, müvekkili davalıya tercih hakkının kullandırılması gerekirken kullandırılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, mirasta denkleştirme değil BK'nın 19. maddesinden kaynaklanan genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı pay temlikinin iptali ve terekeye döndürülmesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Paylaşmadan önce, paylaşma sırasında veya paylaşmadan sonra mirasta iade davası açılabilir. O halde, delillerin; mirasbırakanın sağlığında davalıya hibe ettiği 373 parsel ve verdiği kamulaştırma bedeli ile tezyit edilen bedel yönünden mirasta iade (TKM. m.603- 607); mirasbırakanın ölümünden sonra kamulaştırma bedelinin faizi olarak yatırılan ve fakat davalı tarafından çekilen para üzerindeki alacak isteği yönünden ise, istihkak hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilerek, hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, “terekenin paylaşılmadığından” bahisle isteğin reddi doğru bulunmamıştır." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 11/03/2010 tarihli 2010/2525 esas sayılı ilamı) "Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır....
Davacılar murisleri ...’un 26.01.2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağlığında Uşak Denizbank Çarşı Şubesi hesabında bulunan parayı davalı ..., davacılardan murisin sağ kalan eşi ... ile muris ... adına açılan üç kişilik müşterek hesaba aktardığını, murisin hastanede yattığı ocak ayı içerisinde ise bu hesabın kapatılıp tüm bakiyenin davalı ... ve davacı ... adına açılan müşterek hesaba aktarıldığını, murisin vefatından sonra ise iki kişilik müşterek hesaba çevrilen paranın 626.000 TL’ye ulaştığını, davalının ve annesinin payını da uhdesine geçirdiğini, TMK 669 vd. maddesi uyarınca davalının aldığı 626.000 TL’den davacıların hisselerine düşen 156.500 TL olmak üzere toplamda 469.500 TL’nin mirasta denkleştirme hükümleri gereğince, davalının parayı uhdesine geçirdiği tarihten itibaren yasal faizi ile alınarak terekeye veya mirasçıların hisseleri oranında ayrı ayrı iade etmesini talep ve dava etmişlerdir....
Bunun yanında, mirasta denkleştirmenin nasıl yapılacağı TMK’nın 671 ve devamı maddelerinde açıklanmıştır. Denkleştirme konusunun terekeye aynen iadesi veya miras payına mahsubu konusunda geri iade ile yükümlü mirasçıya seçimlik hak tanınmıştır. TMK’nın 671/1 maddesi "Geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir, dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir" hükmünü taşımaktadır. Somut olayda, davalıya bu seçimlik hakkı hatırlatılmaması doğru görülmemiştir. Ayrıca, TMK’nın 672. maddesi gereğince murisin tüm terekesi belirlenerek davalı ...’e miras payını aşan bir kazandırmanın yapılıp yapılmadığı da tespit edilmiş değildir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Hükme esas alınan 09.05.2014 günlü bilirkişi kurulu raporunda, muris ile davalı ...’in ... ... .......