Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 24.09.2013, 19.06.2014 ve 24.06.2014 tarihlerinde verilen dilekçelerle mirasta denkleştirme- tenkis, ölüme bağlı tasarruf (tenkis) talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 11.05.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından talep edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dosya içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 08.02.2018 tarihli 2017/1871 Esas 2018/190 Karar sayılı gerekçeli kararının taraflara tebliğ edildiğine dair tebligat belgelerine rastlanamamıştır....
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis, mirasta denkleştirme, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, asıl davada; mirasbırakan babası ...'ün 2390 ada 3 parsel sayılı taşınmazının büyük bir payını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde davalılar ... ve ...'...
iade (denkleştirme) olduğu ve bunun TMK.nun 669. maddesinde yer aldığı doğru ancak kısmen eksik bir şekilde tespit olunduğunu, zira dava dilekçesinden görüleceği üzere "vekalet akdinin kötüye kullanılması" iddiası da olduğunu, mahkemenin bu hususta "mirasta iade davasının genel nitelikte olduğu, davalıya sadece vekalet verilmesinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığına delalet edemeyeceği, bu itibarla uyuşmazlığın ve talebin yalnızca mirasta denkleştirme kapsamında kaldığı" yönündeki tespitinin son derece hatalı olduğunu, zira dosya kapsamında celbolunan banka kayıtları ve davacı yanca alınan uzman görüşü dikkate alındığında davalının 80 yaşının üzerindeki müteveffanın vefatından hemen önceki dönemlerde banka hesaplarından milyonlarca doları kendi uhdesine geçirdiği ve bu yolla vekalet görevini kötüye kullandığı sarih olduğunu, dolayısıyla davalının mahkeme ilamında belirtildiği şekilde sadece vekalet aldığı yönündeki ifade somut duruma uygun olmadığını, yerel mahkemenin "mirasta denkleştirme...
Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer....
Davacı babasının sağlığında, TMK'nın 328/2 maddesi uyarınca, babasına karşı eğitim giderlerine ilişkin dava açmamış, babasının ölümünden yaklaşık 4 yıl sonra, diğer mirasçılar aleyhine TMK'nın 674/2 maddesine dayanarak eğitim ve öğretim giderlerine ilişkin mirasta denkleştirme talep etmiştir. Davacının yaşı, dava tarihi itibariyle eğitim ve öğretiminin devam etmiyor olması, murisin davalı çoçuklarının eğitim öğretim giderlerinin alışılmış ölçüleri aşan miktarda olduğundan söz edilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine ilişkin mahkeme gerekçesinin isabetli olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının terekeden ödenmesini istediği 150.000,00 TL, mirasta denkleştirme amacıyla talep edilen bir alacak niteliğinden olup, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2021 NUMARASI : 2021/144 ESAS DAVA KONUSU : Mirasta İstihkak ve Mirasta Denkleştirme Nedenine Dayalı Alacak KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı ... adına alınan ve üzerine de üç kat inşa edilen dava konusu taşınmaza ilişkin bedellerin muris ... tarafından karşılanıp karşılanmadığı, muris tarafından karşılandığının belirlenmesi durumunda bunun Hatice’nin miras payının karşılığı olup olmadığı, dava konusu olayda mirasta denkleştirme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve davalının bu kullanımı sebebiyle dava konusu taşınmazdan elde ettiği kira gelirlerinin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizlik, muvaza nedeniyle hisse devrinin iptali, denkleştirme, tescili olmadığı taktirde tenkisi talebine dayalı olarak açılan davada, dava dilekçesine ekli belgeler de incelendiğinde, devrediliği öne sürülen mal varlığı hakları olan ticari şirket hisselerinin 6102 sy TTK'da tanımlanmış olmasının davayı ticari dava kılmayacağı, davacının davasına dayanağının temelinin miras bırakandan intikal eden mirasçılık haklarına dayandığından, genel ilke olarak görevli mahkemenin belirlenmesindeki temel ölçütün davaya konu mal varlığı haklarını oluşturan unsurların niteliği olmayıp, mirasçıların hukukunu zedeleyen mal varlığı haklarına yönelik şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizlik, mirasta iade ve denkleştirme, tenkis talepli işlemler olup olmadığı hususu olup, bunu değerlendirme görevinin 6100 sy HMK'nın 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk...
Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen mirasta denkleştirme terditli tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, takibe konu ilamın (mirasta denkleştirme ve tenkis isteminin) kesinleşmeden icra edilemeyeceğine yönelik şikayetin süreden reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 30/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....