"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakan babasınının ölümünden sonra davalı kardeşleri ile bir araya gelerek miras taksim sözleşmesi akdettiklerini, davalıların okuma-yazma bilmemesinden faydalanarak hileli davranışlar ile miktarı ve değeri düşük taşınmazların kendisine bırakıldığını, miras taksim sözleşmesinde edimler arasında aşırı oransızlık bulunduğunu ileri sürerek, miras taksim sözleşmesinin geçersizliğine, taraflara taksim edilen tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında tapuya tesciline, mümkün olmazsa edimler arasındaki oransızlığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davacının okur-yazar olduğunu, sözleşmeyi okuyarak imzaladığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Dava konusu taşınmazlardan bir bölümü 10.12.1974 tarihinde kadastro yoluyla ortak miras bırakan Yakup Delibacak adına, 3163, 10213 parseller ise, 10.12.1974 tarihinde kadastro yoluyla diğer miras bırakan Meryem Delibacak adına tapuya tescil edilmiştir. Taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada taşınmazlar tapuda kayıtlı olup tüm mirasçıların katılımı ve onayı üzerine terekeye dahil taşınmazlar taksim edilmiştir. TMK.nun 676.maddesine göre, paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Dayanılan taksim sözleşmesi tüm mirasçıların katılımı ile yazılı olarak düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine yapılan icra takiplerini temlik aldıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu miras taksim sözleşmesini yapmak suretiyle murisinden gelen malları diğer davalıya vermek suretiyle, alacaklıyı zarara uğrattığını belirterek miras taksim sözleşmesinin iptaline ve taşınmazların mirasçı olan davalılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuştur....
TMK'nin 676. maddesi uyarınca miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir....
(eldeki dosya davacısı) ve ...’e karşı dava tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve Mahkemece, malikler arasında yapılan 08.05.1973 tarihli miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğu, ...’in bu sözleşmeye dayalı olarak zilyetliğine geçen taşınmazın bir bölümünü de noter satış vaadi sözleşmesi ile davacıya sattığı, satın alanın zilyetliği de devraldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ve davacı tarafından satın alınan bölümler üzerinde tüm maliklerin payları iptal edilerek satın alan adına tesciline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği, söz konusu bu ilamın miras taksim sözleşmesiyle zilyetliğin devralındığı noktasında kesin hüküm niteliğinde bulunmasa da güçlü delil niteliğinde bulunduğu ve davalı tarafça aksi yönde daha güçlü bir delil ileri sürülmediği anlaşılmaktadır....
e temlik ettiğini, kendilerine satış bedeli verilmediğini ileri sürerek, taşınmazların tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescil ve miras taksim sözleşmesinin iptalini istemişlerdir. Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğunu, sözleşmenin fiilen uygulandığını, davalı ..., davacıların kendisine mirasbırakanın sağ olduğu dönemde . ..'a satılan, ancak tapu devri gerçekleşmeyen parsellerin bu kişinin mirasçılarına devri amacıyla vekalet verdiklerini, bu parsellerle birlikte dava konusu parseli de diğer davalı ...'a devrettiğini, davalının dava konusu parsellerle birlikte diğer parselleri...mirasçılarına devretmesi gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, hile iddiasını ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gibi, bir yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği, yapılan işlemlerde de vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı gerekçeleriyle davaların reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, mahkemece davanın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Her ne kadar mahkemece davaya konu sözleşmeye dayanarak tapu kayıtlarında tescil talebinin mümkün olmadığı ve sözleşmede tarafların tescil için yetkilerinin belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için bu hususun şart olmadığını, Yine geçerli bir miras taksim sözleşmesinden bahsedebilmek için, taşınmazın tüm paydaşlarının katılımı ile yazılı bir belgenin düzenlenmesi gerektiğini, 10.12.1952 gün ve 1950/2 E., 1952/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da aynı yöne işaret edildiğini, bu şekilde hazırlanmış geçerli bir miras taksim sözleşmesinin bulunması durumunda paydaşların bu belgeye dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunabileceklerini, Dosya içerisinde yer alan adi yazılı şekilde düzenlenen 22/03/2012 tarihli miras taksim sözleşmelerinde tüm mirasçılarının imzalarının...
Paylaşma sözleşmesi ile mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” Öncelikle, şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır. Bir başka ifadeyle, tüm mirasçıların veya temsilcilerinin bir araya gelerek taşınmazları paylaşıp her birinin kendi payına düşeni aldığı ve diğer mirasçıların paylarına düşenler bakımından da karşılıklı olarak vazgeçtikleri açık ve kesin şekilde belirlenmedikçe taksimin sabit olduğu kabul edilemez....
.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının delil olarak dayandığı miras taksim sözleşmesinde davacı adına imza atan ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/137 Esas sayılı davada davacı ... ve müşterekleri vekili, vekil edenlerinin miras bırakanları ... ..., ... ... ve ...’dan kalan 81, 102, 175, 288, 311, 735, 745, 851, 864, 1220, 1253, 1263, 1287 ve 1300 parsellerin 28.02.1978 günlü senetle taksim edildiğini, tapu kayıtlarının iptali ile taksim sözleşmesi uyarınca mirasçılar adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taksim sözleşmesinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Burcu, terekenin taksim edildiğini ifade etmiştir. Birleşen dosyada davalı-asıl dosya davacılarından ..., miras bırakanı-babası öldüğünde reşit olmadığını bildirerek taksimin geçersiz olduğunu, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir....