Miras payının devri açılmış miras payının devri şeklinde gerçekleşebileceği gibi açılmamış miras payının devri şeklinde de gerçekleşebilir. Açılmamış miras payını devralan mirasçının sadece kendisine devredilen haklara yönelik bir alacak hakkı söz konusudur. Açılmamış miras payının devri sözleşmesi mirasçılar arasında yapılmış ise adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Resmi şekil koşulu aranmaz. Anılan gerekçeler uyarınca miras payının devrine ait sözleşmeler yazılı geçerlilik koşuluna sahip olduğundan sözleşme resmi şekilde yapılması zorun değildir ve geçerlidir. Senedin sahih olup olmadığı noktasındaki değerlendirmede ise, mahkememiz Gülbeyaz'ın imza örneklerini bulmak için kurumlara müzekkere yazmış ancak müspet bir sonuç elde edememiştir. Davalı tarafa imza örneklerinin bulunduğu birimleri elde etmek için süre verilmiş ancak beyan sonucunda herhangi bir imza örneğine ulaşılamadığından imza incelemesi yapılamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.11.2007 gün ve 223/325 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı, 5.2.1987 tarih ve 01046 yevmiye numaralı miras payının devri nedeniyle davalılardan Pakize dışındaki kişilerin muris ...’den intikal eden miras paylarını kendisine devrettiklerini belirterek 1000 ada 8 parselin tapu kaydının miras paylarını devreden kişilerin payları gözetilerek iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ..., mal paylaşımının olmadığını ancak, taşınmazın noter aracılığıyla davacıya satıldığını, açılan davaya bir itirazının bulunmadığını bildirmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2022 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Harici Satış Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Aydın 4....
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil A.. Z.. ve müşterekleri ile A.. B.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.03.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, tarafların mirasbırakan babalarından intikal eden ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazları paylaştıklarını, bu paylaşım sonucunda ... parselin davalıya, diğer parsellerin ise vekil edenlerine isabet ettiğini, davalının kendisine düşen ... parseli sattığını açıklayarak ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların muris adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/08/2015 gününde verilen dilekçe ile miras payının devri sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/12/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi ...'nın kardeş olup her ikisininde kök muris ...'nın mirasçılarından olduğunu, müvekkili ile davalıların murisi ... arasında 12.03.1993 tarihinde Antalya 7. Noterliğinde düzenleme suretiyle miras payının devri sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile ...’nın babaları ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Temyiz incelemesi İkinci Hukuk Dairesi tarafından yapılmakta olan TMK.nun 676, 677, 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil davaları ile TMK.nun 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının temyiz incelemesinin 01.03.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 07.03.2008 tarih ve 6 sayılı Başkanlar Kurulu kararı ile Sekizinci Hukuk Dairesince yapılacağına karar verilmiştir. Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, taksim sözleşmesinin iptaline ilişkin olduğuna göre temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek Yargıtay 2.Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 06.10.2009 tarih 2009/14476 Esas, 2009/16719 Karar sayılı ilamıyla gönderildiğinden Dairemizle 2....
Davaya cevap veren davalılardan ..., ..., ölü ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... ve ..., davalılardan ..., ... ise özetle, davanın haksız olup taraflar arasında imzalanan 05.03.2011 tarihli Protokol ve 12.06.2012 tarihli ... ile Taksim Listesi ile tarafların murisleri olan ... ve ...’den intikal eden miras paylarını paylaşmış olup tapudaki işlemlerin de bu paylaşıma göre olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, miras payının devri sözleşmesi ve ölünceye kadar bakma akdi karşılığında miras payının devrinden kaynaklı tapu iptali ve tescil davasıdır. Bilindiği üzere, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır (TMK mad. 677/1). Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil .... ile ..... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.12.2013 gün ve 286/546 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili ve davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, ortak miras bırakan... kalan 74 ve 75 parsellerdeki davalıların yakın miras bırakanı ....ait miras payını 07.08.1972 tarihinde vekil edeninin satın ve devraldığını belirterek, davalıların paylarına ilişkin tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, Davalılar, tapulu taşınmazlarda satışın resmi şekilde yapılması gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.11.2007 gün ve 3/314 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava konusu 37 parselin ortak miras bırakan Süleyman’dan kaldığını, terekenin tüm mirasçıların katılımı ile 02.10.1977 tarihinde taksim edildiğini, davalı Firdes Vicir payının vekil edeni tarafından 10.07.1980 tarihli senetle satın ve devraldığını açıklayarak davalıya ait miras payının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... yargılama oturumlarında, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, miras payını devretmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; harici yapılan miras payının devri sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nın 677.maddesi uyarınca terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Taraflar arasında sözlü bir anlaşma yapılıp yazılı bir sözleşme bulunmadığından taraflar arasındaki miras payının devri sözleşmesi geçerli değildir. Bu hüküm uyarınca mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. Ancak geçersiz bir sözleşme halinde taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade edilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....