(Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşımaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/03/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılar arasında yapılan miras payının devri hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı vekili, dava konusu 326 ada 8 parselin murisleri ... adına kayıtlı olduğunu, ...'ın ölümü ile dava konusu taşınmazın 04/06/1976 tarihli rıza-i taksim sözleşmesine göre mirasçısı ...'e düştüğünü, ...'...
Hukuk Dairesinin 2017/2907 Esas, 2019/2082 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabulü ile iptali istenen mirasçılık belgesinde vasiyetname doğrultusunda davalı ...’ın payının arttırılması suretiyle pay verildiği, mirasbırakanın ölümü sırasında sağ kalan eşi bulunduğundan buna göre pay verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemeye iadesine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2423 Esas ve 2014/2205 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile, muris ...’ın, miras meselesi 64 pay olarak kabul edilerek, 28 payın ...’a, 12 payın ...'e, 12 payın ...'a ve 12 payın ...'a dağıtılmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil ile araç tescili, birleştirilen dava, miras payının devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 677 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
(Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, taksim akdinin feshi tazminat ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, taksim sözleşmesinin feshi ve tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......
Davacı, asıl ve birleşen dosyada; 01.04.2015 tarih, 7204 yevmiye ile tescil edilen paylaşma nedeniyle muris T18 mirasçıları Asıl dosya davacı ve davalı olan çocukları ile asıl ve birleşen dosya davalısı T10 arasındaki taksimin eşitsizliğin giderilerek davalı Fahrettin adına tescil edilen 101 ada 62, 110 ada 19, 126 ada 61, 126 ada 97, 126 ada 98, 103 ada 35 (1/30 pay), 112 ada 3 (1/3 pay), 116 ada 152 (9/10 pay), 116 ada 217 (1/12 pay), 116 ada 250 (1/6 pay), 118 ada 6 (3/1408 pay), 118 ada 8 (3/1408 pay), 126 ada 1 (3/160 pay) , 116 ada 81 (1/80 pay) ile asıl ve birleşen dosya davalısı Sabiha Mert adına kayıtlı 103 ada 5, 118 ada 6 (6/1408 pay), 116 ada 81 (2/80), 118 ada 8 (6/1408 pay), 126 ada 1 (6/160 pay) iptali ile miras bırakan mirasçıları adına tescili talep edilmektedir....
Davada dayanılan 16.4.1987 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin vaat borçluları olan Yaşar ve ... 1638 sayılı parseldeki hak ve hisselerinin tamamı dışında yine bu parselde malik olan annelerinden miras yoluyla intikal edecek hak ve hisselerin satışını da vaat etmiştir. Dosyada yer alan mirasçılık belgesine göre Yaşar ve ...’un annelerinin .... olduğu görülmektedir. Kısaca mahkemenin kabulünün aksine vaat borçlularının anneleri ...değil ...’dur. Dolayısıyla bu kişiden intikal edecek miras paylarının satışının vaadine dair sözleşme geçerlidir. Ne var ki, tapuda 55/240 pay sahibi olan ....12.04.1976 tarihinde ölmüştür. Satış vaadinde bulunan Yaşar ve Yusuf dışında ..... ve ....isimli başkaca mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle 1976 yılında ölen ...’un terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde hiçbir ortak için tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir....
Davada dayanılan 16.4.1987 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin vaat borçluları olan Yaşar ve ... 1638 sayılı parseldeki hak ve hisselerinin tamamı dışında yine bu parselde malik olan annelerinden miras yoluyla intikal edecek hak ve hisselerin satışını da vaat etmiştir. Dosyada yer alan mirasçılık belgesine göre ... ve ...’un annelerinin ....olduğu görülmektedir. Kısaca mahkemenin kabulünün aksine vaat borçlularının anneleri ...değil....dur. Dolayısıyla bu kişiden intikal edecek miras paylarının satışının vaadine dair sözleşme geçerlidir. Ne var ki, tapuda 55/240 pay sahibi olan ... 12.04.1976 tarihinde ölmüştür. Satış vaadinde bulunan .... ve ...dışında... ve ... isimli başkaca mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle 1976 yılında ölen ...’un terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde hiçbir ortak için tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava miras payının devri sözleşmesine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Miras payı üzerinde sözleşme" başlıklı 677 nci maddesi 1 inci fıkrasında "Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır." hükmü yer almaktadır. Uyuşmazlık konusu sözleşmenin TMK'nın 677 nci maddesi uyarınca miras payı devrine yönelik olarak düzenlendiği, sözleşmenin düzenleme tarihi itibarı ile ölmüş olan ortak muris terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve yazılı olmak koşulu ile elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlar üzerindeki miras payının devri mümkündür. 3....