Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı dava açılabilir....
Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....
Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için, terekeye geri vermekle yükümlüdürler (Türk Medeni Kanununun 669. maddesi). Mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır. Somut olayda, kendisine kazandırma yapılan davalı ... yasal mirasçıdır ancak davalı ... yasal mirasçı değildir. Ayrı ayrı düşünüldüğünde, davalı ...’a yapılan kazandırma mirasta denkleştirme hükümlerine tabi olup davalı ...’e yapılan kazandırma ise, mirasta istihkak hükümlerine tabidir....
Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....
MİRASTA DENKLEŞTİRME VE İADE 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 599 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 640 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 669 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler (TMK m. 669/1). Bu hükme göre, altsoy dışındaki yasal mirasçıların mirasbırakandan elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaların denkleştirmeye (iadeye) tabi olması için, bunların miras payına mahsuben verildiğinin kanıtlanması gerekir. Davacı, mirasbırakanın 18.04.2005 tarihinde davalı (eşine) aktardığı paranın, miras payına mahsuben verildiğine ilişkin bir delil getirememiştir....
Mahkemece, mirasbırakanın denkleştirme amacı ile çekişmeli taşınmazları davalıya devrettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; mirasbırakanın tüm mirasçılarına mal vermediği, dava dışı mirasçılara verilen bir şey olmadığı ve bu yönde bir iddia da olmadığı dikkate alındığında denkleştirme iradesi ile hareket ettiğinin söylenemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarından, miras bırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olmadığı gerekçesiyle istinaf talebi kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, muvazaa iddiası kanıtlandığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece, mirasbırakanın denkleştirme amacı ile çekişmeli taşınmazları davalıya devrettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; mirasbırakanın tüm mirasçılarına mal vermediği, dava dışı mirasçılara verilen bir şey olmadığı ve bu yönde bir iddia da olmadığı dikkate alındığında denkleştirme iradesi ile hareket ettiğinin söylenemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarından, miras bırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olmadığı gerekçesiyle istinaf talebi kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, muvazaa iddiası kanıtlandığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
nun kaldığını, miras paylarının da veraset ilamında belli olduğunu, ancak murisin sağlığında bir kısım taşınmazlarını davalı kızlarına bağış yoluyla devrettiğini, davacı kızına ise hiçbir kazandırmada bulunmadığını, miras bırakanın bu tasarrufu ile çocukları arasındaki eşitliği davacı müvekkil aleyhine bozduğunu, bozulan bu eşitliği tekrar sağlamanın miras denkleştirme ile mümkün olduğunu, bu nedenlerle davalılar adına olan dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile elbirliği mülkiyeti halinde miras ortaklığı adına tescil suretiyle terekeye aynen iadesine, denkleştirmenin bu şekilde sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
O halde miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı, yoksa mal kaçırma amacının mı üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur. Somut olaya gelince, davalı; miras bırakan babası ... uzun süre tüm bakım ve gözetimini sağlandığını, emeğine karşılık olarak taşınmazdaki payın kendisine satış yoluyla temlik edildiğini savunmuş olup, murise uzun yıllar davalı tarafından bakıldığını hem davacı hem de davalı tanıkları doğrulamışlardır....
O halde, miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ile değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak, paylaştırmanın mı yoksa mal kaçırma amacının mı üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur. Somut olaya gelince; dava konusu, üzerinde zemin kat ve 2 normal kattan ibaret yapı yer alan arsa nitelikli 10 parsel sayılı taşınmaz miras bırakana aitken, 12.09.2006 tarihinde ½ payını satış suretiyle davalıya temlik ettiği,miras bırakanın 19.04.2013 tarihinde öldüğü, mirasçıları olarak tek erkek evladı davalı ile, davacı kızı ... ve kendisinden önce ölen kızları ... ve ... olma torunlarının kaldığı sabittir....