ın mirasının reddinin tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından mirası kabul etmek istediği, davadan vazgeçtiği belirtilerek temyiz edilmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir....
ın mirasının reddinin tespiti istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından mirası kabul etmek istediği, davadan vazgeçtiği belirtilerek temyiz edilmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurmuş, istinaf başvuru dilekçesinde; miras reddinin iptali talebinin davalı borçlunun mal kaçırma ve alacaklıları zarara uğratma amacını engelleme maksadına dayandığını, tedbir talebinin reddinin bu durumun önünü açtığını, doğabilecek ciddi bir zararın engellenmesi amaçlandığını, kararın kaldırılarak davalının murisinden intikal edecek taşınır ve taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; TMK'nın 617. Maddesine dayalı mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Uyuşmazlık çözümünde; TMK’nun 610/2 maddesine maddesi esas alınmıştır. 3. Değerlendirme 3.1.Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. 3.2.Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir. 3.3.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarıyla karşılanmış olduğu görülmekle temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. VI....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, Türk Medeni Kanununun 610. maddesine dayalı mirasın reddinin iptaline yöneliktir. 2. İlgili Hukuk 1. Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. 2. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. 3. Murisin alacaklarının mirasın reddinin iptalini isteyebilmeleri için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/646 Esas 2008/1139 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin tesciline karar verildiği, yine murisin oğlu ... mirasçıları, ..., ..., ... ve ...'ın murisleri ...'ın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettikleri, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1934 Esas 2009/318 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin tesciline karar verildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda mirası red eden yukarda isim ve soyadları yazılı kişiler mirası reddetmekle mirasın, kendileri sağ değilmiş gibi mirasçılarına geçeceği nazara alınarak muris ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/646 Esas 2008/1139 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin tesciline karar verildiği, yine murisin oğlu ... mirasçıları, ..., ..., ... ve ...'ın murisleri ...'ın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettikleri, Kadıköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1934 Esas 2009/318 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin tesciline karar verildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda mirası reddeden yukarıda isim ve soyadları yazılı kişiler mirası reddetmekle mirasın, kendileri sağ değilmiş gibi mirasçılarına geçeceği nazara alınarak muris ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/646 Esas 2008/1139 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin tesciline karar verildiği, yine murisin oğlu ... mirasçıları, ..., ..., ... ve ...'ın murisleri ...'ın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettikleri, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1934 Esas 2009/318 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin tesciline karar verildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda mirası reddeden yukarıda isim ve soyadları yazılı kişiler mirası reddetmekle mirasın, kendileri sağ değilmiş gibi mirasçılarına geçeceği nazara alınarak muris ...'...
nun 31.08.2014 günü vefatıyla geride mirasçı olarak kendilerinin kaldığını kayıtsız ve şartsız olarak mirası reddetmek istediklerini ileri sürerek mirasın reddinin tespitini istemişlerdir. Mahkemece, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasın reddinin tespiti istemine ilişkindir. Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, muris 31.08.2014 tarihinde vefat etmiş, davacılar ise 27.11.2014 günlü dilekçe ile mirasın reddinin tespitini istemişlerdir. Murisin vefatından sonraki üçüncü ayın son günü 30.11.2014 tarihi olup, davacıların dava açtığı tarihte henüz yasal hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır....
Mirasın gerçek reddi davalarında mirasbırakanın alacaklılarının hasım olarak gösterilmesi gerekmediği gibi, bu kişilerin davaya dahil edilmesi yoluyla taraf sıfatı kazanmaları ve buna dayalı olarak hükmü temyiz hakları bulunmamaktadır. Mirası reddeden mirasçının alacaklılarının Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesi uyarınca reddin iptalini isteme hakları mevcuttur. Açıklanan nedenlerle dahili davalı vekilinin temyiz isteğinin dinlenebilmesine yasal olanak bulunmadığından, temyiz dilekçesinin REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....