Mirasın gerçek reddi işleminden zarar gördüğünü iddia eden mirasçının alacaklısının; mirasçının alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddettiğini iddia etmesi halinde Türk Medeni Kanununun 617. maddesi, mirası ret hakkının düşmüş olduğunu iddia etmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 610. maddesi uyarınca dava hakkını kullanabilir. Üçüncü kişinin (alacaklının) mirasın gerçek reddine ilişkin davaya asli ya da feri müdahale veya mahkemenin mirasın gerçek reddini tespit eden kararını istinaf etme hakkı mevcut değildir. Bu nedenle yerel mahkemece istinaf edenin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, müdahale talebinde bulunan Ziraat Bankası vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : 1- Çorlu 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirası Reddininin İptali Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin *20.10.2009 gün ve *11595-17844 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle davacının, mirası reddeden davalının ret süresi sona ermeden tereke mallarını sahiplendiğine ilişkin bir iddiayı yargılama sırasında ileri sürmediğinin anlaşılmasına, onama ilamında yer alan “bu hususun kanıtlanmadığına” ilişkin ibarenin, reddin iptali isteğinin Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanmadığını belirlemeye matuf bulunmasına göre, Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından...
Mirasın gerçek reddi işleminden zarar gördüğünü iddia eden mirasçının alacaklısının; mirasçının alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddettiğini iddia etmesi halinde Türk Medeni Kanununun 617. maddesi, mirası ret hakkının düşmüş olduğunu iddia etmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 610. maddesi uyarınca dava hakkını kullanabilir. Üçüncü kişinin (alacaklının) mirasın gerçek reddine ilişkin davaya asli ya da feri müdahale veya mahkemenin mirasın gerçek reddini tespit eden kararını temyiz etme hakkı mevcut değildir. Açıklanan nedenlerle temyiz edenin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz edenin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirası Red Kararının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *Türk Medeni Kanununun 617. maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin ret beyanından itibaren (H.G.K. 28.6.2006 gün 2-464/471 sayılı karar) geçtiğinin anlaşılmasına göre sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2009 (Pzt.)...
DAVA TÜRÜ :Mirası Reddin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davanın Türk Medeni Kanununun 617/1. maddesinde yazılı altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olmasına göre sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2012 (prş)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Gerçek Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu, bu davada sulh hakiminin görevinin, reddin süresi içerisinde olup olmadığını, ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığının tespitinden ibaret olduğunun ve Türk Medeni Kanununun 617. maddesi uyarınca mirasçıların alacaklıları tarafından mirasın reddinin iptali davasının açılması mümkün olduğunun tabi bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2021 NUMARASI : 2018/628 ESAS DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, üçüncü kişi itiraz eden T9 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dosya ve birleşen dosya davacıları vekili her iki dosyada ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçelerinde özetle; davalılar hakkında yapılan icra takibi sonucunda davalıların alacaklıları zarara uğratmak amacıyla mirası reddettikleri gerekçesiyle mirasın reddinin iptali isteminde bulunmuşlardır. Davalılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mirasın gerçek reddinin iptali halinde mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesi doğru ise de (TMK. md. 617/2) ayrıca tasfiye memurunun atanmasına da karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md.438/7)....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/147 esas, 2019/175 karar sayılı kararı ile mirasın reddinin tespiti ve tesciline karar verildiğini, 09.10.2019 tarihinde mirasın reddi kararının kesinleştiğini, mirasın yasal sürede reddedilmiş olduğunu, murisin ölümünden sonra üç aylık mirası ret süresi dolmadan mirasçılar aleyhine icra takibine geçildiğinden takip borçlusu olan mirasçı müvekkillerinin İİK 53. maddesine aykırı olarak başlatılan bu takibi süresiz şikâyet yolu ile iptal ettirme hakkı bulunduğunu belirterek şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mesut Kemal Boynukısa mirasçıları aleyhine İstanbul Anadolu 7. Asliyet Ticaret Mahkemesinin 2018/9842 D.İş sayılı dosyasından senede dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu 6....
Mahkemece, davanın ... yönünden kabulü ile mirasın gerçek reddinin tespitine, diğer davacılar yönünden mirasçılık sıfatları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, murisin 06.04.2014 tarihinde vefat ettiği, geriye en yakın mirasçıları olarak annesi ..... ve ..... kızı .........ile kardeşi .... ve ..... kızı ........'un kaldıkları, ancak adı geçen mirasçıların....... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.04.2014 tarihli 2014/551 Esas, 2014/592 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettikleri anlaşılmaktadır. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK m. 612/1-2) Mirasın murisin en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedilmiş olmasıyla tereke re'sen tasfiyeye tabi olacağından, murisin annesi .......'...