WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davaya katılma isteğinde bulunan ve davacının alacaklılarından mal kaçırma, zarara sokma amacı ile mirası reddettiğini ileri süren katılanların TMK’nun 617.maddesine dayanan katılma talepleri 27.12.2012 tarihli yargılama oturumunda reddedilmiştir. Hakim, kendiliğinden veya talep üzerine bu retten zarar görecek olan ilgililerin müdahalesini kabul ederek Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinin şartlarını araştıramaz. Eğer Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı bir durum söz konusu ise ilgililerin TMK’nun 617.maddesine göre reddin iptalini istemeleri imkan dahilindedir. Davacının alacaklıları oldukları anlaşılan ve katılma isteğinde bulunan gerçek kişilerin hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin bu davada yer almalarında ve hükmü temyiz etmekte hukuki yararları bulunmamaktadır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/51 ESAS, DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

    İcra Müdürlüğünün 2021/4912 Esas sayılı dosyalarıyla takip başlatıldığını, dava dilekçesinde müvekkilinin annesinin vefat ettiğinin anlaşılması üzerine muris annesinden intikal edecek taşınmaz hisselerine haciz konulduğu ifade edildiğini, davacı yanca müvekkiline intikal edecek taşınmazlara müvekkilinin mirası red süresi dolmadan haciz konulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirası red tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir hak olup tek taraflı irade beyanıyla kullanılabileceğini, herhangi bir kabul beyanına gerek olmadığını, müvekkil tarafından yapılan reddi mirasın usulüne uygun olarak yapıldığı hususu davacı tarafça da belirtildiğini, müvekkilinin geçerli bir şekilde mirası reddettiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, mirası red beyanı ile mirasçının mirasçılık sıfatı sona erdiğini, TMK.nun 611....

    Maddesi hükmüne göre en yakın yasal mirasçıları tamamı tarafından ret olunan miras Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.Tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. En yakın yasal mirasçılardan maksat murisin ölümünde doğrudan doğruya mirasçılık sıfatını kazanan mirasçılardır. Somut olayda, Çorum 4.AHM nin 2015/5686 E.-2017/163K.sayılı ilamı ile mirasın reddinin iptal edildiği, bu kararın temyizden geçerek kesinleştiği, Bu durumda mahkemece; TMK 617/2 uyarınca davanın kabulüne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla mirasçı T3'ın istinaf isteminin HMK'nın 353(1)b-1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Çorum 1....

    DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/355 E. - 2019/437 K. sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 12....

    , yapılacak yargılama neticesinde mirasın reddinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece mirasın reddinin iptaline karar verildiğini, bilindiği üzere Kanun koyucu, mirasın reddinin iptali için, mirasçının malvarlığının borcuna yetmeyecek durumda olmasını tek başına yeterli görmediğini, açıkça mirasçının alacaklılarına zarar verme amacıyla hareket etmesi gerektiğini belirttiğini, bu sebeple sadece mirasçının malvarlığının borcuna yetmeyecek durumda olmasının ve kendisine miras bırakanından bir değer kalıp borcunu kısmen de ödeme ihtimali olmasına rağmen mirası reddetmiş olmasının her zaman tek başına reddin iptali için yeterli olmadığı kanaatinde olduklarını, az ya da çok mirasçının zarar verme amacı bulunması gerektiğini, böyle bir amacının olup olmadığının da iyi araştırılması gerektiğini, yine aynı şekilde murisinde maddi durumunun detaylı olarak araştırılmadığını, ''Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçının, mirası kötü niyetle reddinden söz edilebilmesi için...

    Türk Medeni Kanununun 617. maddesinde “Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Dosya kapsamına göre davalı ..'nin 10.09.2012 tarihinde vefat ettiği, yasal mirasçılarının çocukları .., .. ve .. olduğu, bu kişilerin süresinde .. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuruda bulundukları ve mahkemece 19.09.2012 tarihinde bu mirasçıların kayıtsız ve şartsız olarak murisin ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren geçerli ve 3 aylık süre içerisinde mirası reddetikleri gerekçesiyle MK'nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verdiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, yargılama sırasında vefat eden davalının mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır....

      dan intikal eden mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin dava açtığı, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.09.2007 tarihli 2006/838-2007/1909 E.- K. sayılı ilamı ile ...'nun istemi kabul edilerek mirası reddinin tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı borçlu ... mirası reddettiğini savunduğuna, davacılar da davalı ...'nun muris ...'nun mirasçısı olduğunu iddia ettiklerine göre mirasın reddine ilişkin kararın iptali ile ilgili bir dava açılıp açılmadığının araştırılması, mirasın reddi kararının iptali davası açılmışsa, sonucunun beklenmesi, daha sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile dava konusu bağımsız bölümlerin satışına karar verilmesi doğru olmadığından, hüküm bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        GEREKÇE: Dava mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 617. maddesi gereğince; "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler." Yine aynı kanunun 610/2 maddesi gereğince de "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir....

        UYAP Entegrasyonu