Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 609 uncu maddesi şöyledir; "Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir. Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir." 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 617 nci maddesi şöyledir; "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler....
(TMK. md.545) tapu kayıtlarından İsaören Mahallesi, 118 ada, 84 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin 50.000,00.TL. olmadığı, bilakis 500,00.TL olduğu ve satış anında hisseli olduğu, murisinde hissedar olarak hissesini sattığı dikkate alındığında bedel açısından da mirasın reddi gerekçesinin gerçeği yansıtmadığı, davalının Mirasın Reddinin amacının sırf borçlarını ödememek ve alacaklıları zarara uğratmak için bu mirası reddettiğini bu nedenle mirasın reddinin iptalini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, davalının murisinden kalan mirasın reddinin iptaline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmisini talep etmiştir....
Medeni Yasa'nın 610/2. maddesinde, terekenin sahiplenilmesi niteliğindeki tutum ve davranışlarda bulunan mirasçının mirası reddedemeyeceği düzenlenmiş olup aynı Yasa'nın 617. maddesinde de, alacaklı veya iflas idaresinin mirasın reddinin iptali hakkında dava açabileceği belirtilmiştir. Mirasın reddine ilişkin karar, usulen iptal edilmediği sürece mirasçılar hakkında alacak davası açılamaz; mirasın reddinin iptali istemi açılmış bir alacak davasında da ön sorun (hadise) biçiminde incelenip çözümlenemez. Alacak davasının dinlenilebilmesi, mirasın reddinin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi koşuluna bağlıdır. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilerek, mirasın reddinin iptaline ilişkin davanın ayrılması ve o davanın alacak davası yönünden bekletici sorun sayılarak sonucunun beklenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne, davalının yaptığı mirasın reddinin iptali ile murisin mirasının resmen tasfiyesine karar verilmiştir. Hüküm, yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. (TMK.m. 617/1). Şu halde, kötü niyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının mal varlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir. (TMK. m. 617) Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının mal varlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. İcra takibinin uzun süre devam etmesi, tek başına acze delalet etmez. Zira aczin ne suretle gerçekleşeceği İcra İflas Kanunu'nda gösterilmiştir....
Hal böyle olunca davalının alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla mirası reddettiği ve borca yetecek kadar malvarlığının da olmadığı anlaşıldığından; -Davanın KABULÜ İLE, -Davalı T4 mirası red işleminin İPTALİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birliktte TMK 'nun 617. Maddesinde borca batık terekeden söz edilmektedir....
Mirasın reddinin iptali davasının koşullarından biride borçlu mirasçının, mirası kötüniyetle reddetmesidir. Kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir (TMK 617). Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. Zira aczin ne suretle gerçekleşeceği İcra İflas Kanununda gösterilmiştir (İİK 105 ve 143). Borçlu mirasçı hakkında kesin (İİK.143) veya geçici (İİK.105/II) aciz belgesinin bulunması gerekir. Borçlu mirasçının hacze kabil malının bulunmaması halinde durumu tespit eden haciz zaptı, geçici aciz belgesi niteliğinde kabul edilebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış mirasın reddinin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak mirasın reddi bağışlama sayılmaz. Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir. Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır....
Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan idaresi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin ispatı gerekir. Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir (Murisin alacaklarının korunmasında). Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez....
Hukuk Dairesinin 25.03.2019 tarih ve 2016/8856 Esas, 2019/2631 Karar sayılı ilamı ile; murisin alacaklılarının açmış olduğu mirasın reddinin iptali davasında, TMK'nın 617 nci maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağının bulunmadığı, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken TMK'nın 617/1 inci maddesinde açıklanan hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddinin doğru görülmediği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 23.01.2024 tarihli ve 2021/333 Esas, 2024/23 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulü ile; davalıların muris ...'dan intikal edecek mirasın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2014/313 Esas, 2014/297 Karar sayılı dosyasındaki murisin mirasını reddettiklerinin tespitine yönelik kararın iptaline karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Bu müessesenin kötü niyetli olarak kullanılması sonucu tereke alacaklılarının zarar görmesi ihtimal dahilinde olup söz konusu alacaklılar, murisin mirasçısının alacaklıları olabileceği gibi murisin kendi alacaklıları da olabilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, murisin mirasçısının alacaklılarının korunması yönünden TMK’nın 617 nci maddesini düzenlemiş iken; murisin kendi alacaklılarının korunması için ise TMK’nın 618 inci maddesini düzenlemiştir. 3. Eldeki dava, murisin mirasçısının alacaklılarının korunmasına yönelik mirasın reddinin iptaline ilişkin olup TMK’nın 617 nci maddesinde, “Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir....