Dava, kredi borcunun ödenmesine rağmen araçlar üzerindeki rehnin kaldırılmadığı iddia edilerek rehinlerin kaldırılması istemine yöneliktir. Davalı vekili, davacının kötüniyetli davrandığını, parayı, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takip dosyasına değil haciz yolu ile icra takibi yapılan dosyaya yatırdığını 10.02.2011 tarihinde de rehnin kaldırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava açıldıktan sonra rehinler kaldırıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı borç ödenmesine rağmen rehni kaldırmayarak davanın açılmasına neden olduğundan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
rehnin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rehnin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile ... A.Ş. arasında akdedilen bayilik sözleşmesi nedeniyle müvekkilinin kızı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalıya ipotek tesis ettirdiğini ve ünlü LPG Ltd.Şti. ne ait olan kamyon üzerinde rehin işlemi yaptırıldığını, sonrasında ise ... A.Ş.’nin BP Gaz A.Ş’ye satılması üzerine mıüvekkilinin gaz alamayarak zarar gördüğünü ve tarafların karşılıklı olarak sözleşmeyi feshettiğini belirterek sözleşmeden doğan ipotek ve rehnin ayrı ayrı kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı tarafa dava konusu araç mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ile satıldığını, davacının borcunu ödemediğini, bu sebeple de müvekkili tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ilgili noterliğe araç üzerindeki rehinin kaldırılması için gittiğini fakat noterlikçe rehinin kaldırılması için harç, masraf vs ödenmesi gerektiğini belirttiğini, tarafların satış öncesi araç üzerindeki rehnin kaldırılması için çıkabilecek her türlü harcın, masrafın vs alıcı/davacı tarafından karşılanması hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin davacıyı defalarca arayarak rehinin kaldırılması için kendisinin ne zaman isterse gidebileceğini ve çıkan masrafların anlaşma gereği davacı tarafından karşılanması gerektiğini belirttiğini, davacının yanaşmadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 7....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili bankada mevcut artı bakiyeli bir mevduat hesabı bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Şti'nin kendilerinden başkaca 3 adet ikinci el araç için kredi kullanıldığını ve kefilin kendi kullandığı bu kredileri ödemediğini bu nedenle de müvekkili ve davalı şirket arasındaki kredi sözleşmesi gereğince kefilin finansman şirketine olan kredi borçlarından, müvekkilinin halen... sayılı araç üzerine konulan rehin miktarı ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu iddia ederek rehni kaldırmadığını, açıklanan nedenlerle araç üzerindeki rehnin kaldırılması ile yargılama giderleri ile ve vekalet ücretinin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
Dosya kapsamı incelendiğinde; 25.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda, Ziraat Bankası -... nolu hesabın Mart-Nisan-Mayıs 2015 tarihli ekstrelerinin incelendiği ve hesapta kira bedeli tahsilatı, POS cihazı tahsilatı gibi vergi, resim, harç niteliği taşımayan tahsilatlar bulunduğu ve 18.04.2016 tarihli ek raporda, Ziraat Bankası -5003 nolu hesaptan -5001 nolu hesapa karşılıklı para aktarımlarının bulunduğu ve bu iki hesap arasında sürekli işlem gördüğünün bildirildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda 5001 ve 5003 nolu hesapların havuz hesabı niteliğinde olduğu gözönünde bulundurulmadan hesaplar üzerindeki haczin kaldırılması doğru değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle davacının bankadaki mevduat hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 76 ncı maddesi 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. V....
A.Ş. ... - Almanya Şubesi'nde bir yıl vadeli ....000 DM cinsi mevduat hesabı açtırdığı, daha sonra bankanın bu şubesinin kapatılması nedeniyle hesabın ... Şubesi'ne aktarılmasından sonra 10 yıl işlemsiz kalması nedeniyle hesaptaki paranın 29.05.2007 tarihinde ...'ye aktarıldığı hususu taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı vekili dava dilekçesinde, “müvekkili tarafından 07.11.1995 tarihinde Almanya ... Şubesi'nde açtırılan hesaba yatırılan ve 29.05.2007 tarihi itibariyle usulsüz olarak ...'ye devredilen ....000 DM karşılığı 20.014,49 Euro'nun dava tarihi itibariyle karşılığı olan 46.882,795 TL'nin 07.11.1995 tarihinden itibaren işlemiş ve dava tarihinden sonra da işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini” talep etmiştir. Ancak, davacının döviz cinsinden olan alacağını dava tarihindeki kur itibariyle TL'ye çevirip yine bu miktar üzerinden de geçmişe yönelik olarak ticari temerrüt faizi talep etmesi mümkün bulunmamaktadır....
Kabule göre de; dava konusu hesaptaki (hacizdeki) kesintiye konu para miktarı üzerinde, yasal sorumluluk miktarı toplamı ile sınırlı olarak üçüncü kişi banka lehine rehin ve hapis hakkının bulunduğunun tespitine yönelik hüküm kurulmaması isabetli değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....